New York’ta üç yatırımcı Albayrak bahsini açtı, başkanım ona bir tayin ayarlamalı
FÖŞ’ün geçen Perşembe Syracuse’den New York City’e 7.5 saat süren tren yolcluğu ile başlayan ve Cuma günü rekor sayıda (21) yabancı yatırım kuruluşunun temsilcileri ile buluşmasıyla süren hicreti Salı günü öğle saatlerinde Kaptan Pilotumuz’un Yeni Atatürk Havalimanı’na teyyaremizi indirmesiyle… yeniden başladı. Kaptan’ımızın ustaca direksiyon kontrolü sayesinde, ve yolu kaybettiği 1-2 ufak gecikmeden sonra (yanından geçen Sabena pilotundan tarif aldı), otobüslerin bizi terminala taşımak için bekledikleri noktaya geldik. İki ihtiyaç ve bir yakıt molası ardından terminala vasıl olduk.
Salı-Çarşamba arası 3 çok katılımlı yatırımcı sohbeti akabinde bir seminer için İzmir yolcusu olarak bir kez daha Yeni Atatürk Havalimanı’nın kapısında buldum kendimi. Semerburgaz’da yaşadığım için yürüyerek geldim. 5 kilometrelik ciğer ve bacak açıcı kısa bir yürüyüş sonrası Business Lounge’a girdim, bayılımışım, oksijen verdiler. Yeni Atatürk Havalimanı’nda mescitlendirme çok ustalıkla tasarlanmış. Her 500 metrekarede bir ibadet alanı var. Özellikle içki, tütün ürünleri ve fetiş deri giysi-kırbaç satan mağazaların hemen yanına bir ibadet yeri açılmış ki, günah işleyen vatandaş derhal arınsın. Ama Tüm Dünya’nın Buluşma Noktası olacak bu dev projede kilise, havra, Budist tapınağı ve Odin’e kurbanların kesileceği sunak bulamadım. Musevi kardeşlerim için ufak bir Ağlama Duvarı replikası da yerinde olurdu. Buna karşın tuvaletlere diyecek kelime bulamayıp 7 yıldız veriyorum. Eski Atatürk’te helaların taşlarına sinmişti necaset, koku gitmiyordu. Burada keyifle, huzur içinde ve mis gibi kokular içinde doğal ihtiyaçlarınızı gideriyorsunuz.
Özetle, 5 yıldız. Yeni Atatürk Havalimanı 100 tane körüklü peron inşa edip, yolcuyu pistin ortasından otobüslerle taşıma gibi 23’üncü yüzyıla layık bir vizyona imza atan müstesna bir eser olarak havacılık tarihinde yerini alacaktır.
Uzun aradan sonra ilk makalemi Sevgili Abim ve idolüm Berat Albayrak’a adamak isterim. Üzüntüyle ifade ediyorum, artık kendisine destek veremiyorum. Sanki onun bakanlığı döneminde bir Küçük İşler Daire Başkanlığı kuruldu ve tek görevi Türkiye’de zar-zor hayata tutunan kurumsallığı imha ederek devletin halkı, işdünyası ve yatırımcıları kazıklayacak yeni yöntemler uygulamasını sağlamak.
Albayrak’a her göreve yeni başlayan bakan gibi sonsuz kredi açtım. İnsanların aile bağları, soyları ve parti ilişkileri nedeniyle yaftalanmasına karşıyım. Clinton karısını Sağlık Reformu’nun başına getirmişti. Rahmetli Kennedy kardeşler hep beraber çalıştılar. Ayrıca, gerek kendisi tarafından düzenlenen özel toplantılara katılan dostlarım, hem de yabancı yatırımcılar nazik, dinlemeye ve öğrenmeye açık olduğunu söylediler bana. Bankalara stres testi, Başkanım Erdoğan’ın TCMB’yi kendi haline bırakması ve Yeni Ekonomi Programı Albayrak’ın başarılı icraatları arasında. Eskiden her gün zart-zurt saçma demeçlerle basında havayı bulandıran “malum danışman ekibinin” artık sesinin çıkmaması da Albayrak’ın skorları hanesine yazılmalı.
Ama bir noktada, bir yerde bir şeyler oldu ve Albayrak dinleyip öğrenmekten vazgeçti. Belki AKP’de gerçekten bir veliahtlık rekabeti var ve kısa yoldan göze girmek istedi. Belki o da benim gibi seçimler sürdükçe ve patron akıl-dışı Batı-karşıtı politikalarda israr ettiği sürece, ekonomiyi toparlayamayacağını gördü.
Sanırım Küçük İşler Daire Başkanlığı normal yollardan toparlanamayacağı anlaşılan ekonomiyi kumpaslarla, tüm paydaşları kazıklayarak en azından seçimler bitinceye kadar ayakta tutmak amacıyla kuruldu.
Tanzim Satışlar gibi gıda tedarik zincirini parçalayan ve “fahiş fiyat baskınları” gibi esnafı hayatından bezdirip üretimi baltalayan icraatlar bu dairenin projesi midir, emin değilim.
Ama ilk basına yansıyan fikri bankalardaki batıkları VIDIMIK vasıtasıyla TCMB’ye kakalamak, yani para basmaktı, veto yedi. Son projesi TCMB yedek akçesiyle bütçe açığını yamamak da yemiş olabilir, çünkü Torba Yasa’da yer almıyormuş.
Arada, Aralık’ta Hazine bono-tahvil ihalelerinde hile yapmak ilk başarılı icraatı oldu. Bu sayede yıl başından bu yana Türkiye’den 2 milyar dolara yakın sıcak para kaçtı. SWAP piyasasını kitlemek parlak bir proje olrak gözüme çaptı, ama öylesine bariz yan etkileri vardı ki, 2 hafta içinde rafa kalktı. Arkasından TCMB temettüsü öne çekilerek bütçe açıkları yamandı ve borçlanma ihtiyacı azaltılarak faizler suni olarak düşük tutuldu. Fakat bu dairenin en önemli icraatı Albayrak’a her hafta bankalarla toplanarak mevduat ve kredi faizlerini kendi belirlemesini önermekti. Halen de böyle. Bu yüzden de özel sektörün batık kredileri hızla banka bilançolarını kirletiyor, düşük reel TL faizden yılan vatandaş da dövize kaçıyor.
TCMB FX rezervlerinin tek taraflı swap muhasebesi ile şişirilmesi, böylece Türkiye’de verilerine güven duyulan çok az sayıda kurumdan birinin itibarının 5 paralık edilmesi gerçekten değme Türkiye düşmanlarının aklına gelmeyecek bir uygulamaydı. Beraberinde Asya saatlerinde kamu bankası traderlarına dolar sattırmak geldi. SİZİN 4.5 milyar dolarınız bir avuç genç ecnebi tradera ucuz fiyatla satıldı ve buhar oldu gitti.
New York’ta ben sormadan 3 yatırımcı Albayrak bahsini açtı. Washington’da sınıfta kalmıştı Sevgili Abim. Çünkü dersini çalışmamıştı. Rakmlara vakıf olmadığı için hiç bir soruya doyurucu cevap verememişti. New York dönüşü sohbet ettiğim, Ankara’da çeşitli kamu kurumlarını ziyaret eden bir uzman da kamu bankalarının döviz satışı ve şişirme SWAP muhasebesinin inkar edilmediğini, bürokraside bir boşvermişlik ya da umursamzlık gördüğünü anlattı. Belki onlar da artık Küçük İşler Daire Başkanlığı’nın dahi ekonomiyi ayakta tutamayacağını anlamış ve “inceldiği yerden kopsun” moduna girmişlerdir.
24 Mart haftasına kadar “Albayrak tek şansımız” diyordum. Artık “Albayrak’la olmaz” diyorum. Seçim ve utanç içinde iadeli-taahhütlü S-400’leri Putin’e kutusundan çıkartmadan iade ettikten sonra, Kabine revizyonu gündeme gelecek. Eğer yeni Kabine ve seçim sonrası açıklanması şart olan istikrar ve reform programının en ufak bir kredibilitesi olacaksa, bunu sinyallemenin en iyi yolu, Berat Abi’mi terfi ettirmektir. Dışişleri Bakanlığı? Parti Başkanlığı? Yeniden Enerji ve Doğal Kaynaklar? Bilemem artık, başkanım tayin eder o detayı, ama ekonominin başında Albayrak kaldıkça ekonomi düzelmez.
Bu yazı Para Analiz’den alınmıştır.