Sözcü’den Tolga Uğur’un haberine göre, Türkiye bir bayrama daha yoksulluğun, açlığın, adaletsizliğin ve zulmün pençesinde giriyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ve diğer CHP’li belediye başkanlarına yapılanlar toplumun vicdanında derin yaralar açarken, ekonomi yönetiminin zenginden yana uygulamaları da aynı vatandaşın cüzdanında derin boşluklar oluşturdu. Servet vergisi, fazla gayrimenkulü olandan ek vergi gibi uygulamaları es geçip işçi ve emekli maaşlarından kesen ekonomi yönetimi yüzünden milyonlarca işçi ve emekli açlık sınırının altında maaşlarla bir bayram daha geçirmeye mecbur kaldı.
Köylüden öğrenciye
Türk-iş verilerine göre 4 kişilik bir ailenin aç kalmamak için harcaması gereken para (açlık sınırı) 25.092 TL oldu ve asgari ücretin 3 bin TL üstüne çıktı. Yoksulluk sınırı ise, 81.734 TL’ye çıkarak asgari ücretin 4 katına ulaştı. Aynı Türkiye’de 16 milyon emeklinin yaklaşık 8 milyonu en düşük emekli maaşı olan 15 bin TL’yle hayatta kalmaya çalışıyor. Çalışanlarda da durum farklı değil. Türkiye’de yaklaşık 21 milyon işçi, asgari ücret ve civarında maaşlarla çalışıyor. Bu da milyonlarca insanın açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalıştığını gösteriyor. Buna bir de işsizler eklenince tablo daha da vahim bir hal alıyor. TÜİK verilerine göre, 13 milyon kişi işsiz. Yani 33 milyondan fazla kişi açlık sınırının altında bir gelire sahip. Buna gelecekten umudunu kaybetmiş 7 milyon öğrenci, tarımla geçinen 6 milyon köylü de eklenince toplamda 63 milyon kişi, AKP iktidarındaki bir bayrama daha yoksulluğun pençesinde giriyor.
Yardıma muhtaç 4 milyon aile var
Son verilere göre Türkiye’de yaklaşık 4 milyon aile, bakanlıktan sosyal destek alarak ayakta duruyor. Yaklaşık 3.5 milyon ailenin elektriği kesikken, 600 binden fazla ailenin ise doğalgazı kesik. TÜİK’e göre Türkiye, nüfusunun yüzde 29.3’ü yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altında. Nüfusun yüzde 31.3’ü sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb. problemler yaşarken yüzde 30.2’si evin izolasyonundan dolayı ısınamıyor.
Mutsuzlar ülkesi olduk
Türkiye, bayrama ‘Mutsuzlar ülkesi’ olarak girdi. Ekonomiden sağlığa, eğitimden adalete, çalışma hayatından, dış politika ve asayişe, sanayiden tarım ve çevreye kadar, hemen her alanda sorunlar çığ gibi büyüdü. 86 milyonluk ülkede çifte maaşlılar, faizden geçinip paralarına para katanlar ve iktidar sahipleri ile yandaşlar hariç, gençlik mutsuz, çalışan mutsuz, emekli mutsuz. Birçok alanda ‘reform’ yaptığını savunan iktidar, sağlıkta randevu sistemini bile çözemedi. Milyonlarca göçmen ülkede kalıcı hale geldi. Eğitim, tarikatlar ve dini vakıflara emanet edilmiş durumda. Adalet ise adeta mercek ile aranır hale geldi.
Çiftçi bu bayram da borçlu
Açlık ve yoksulluk çiftçinin de peşini bırakmadı. 2 milyondan fazla kayıtlı çiftçinin bankalara borcu 1 trilyon TL oldu. Türkiye’de icralık 5 bin tarla bulunuyor. Akaryakıt ve elektrik zamlarına bir de kuraklık ve don felaketleri de eklenince çiftçinin de bayram bekleyecek ve kutlayacak hali kalmadı. Devletten yardım bekleyen çiftçi, aradığını bulamayınca üretime küstü, mesleği bıraktı. Son 5 yılda çiftçi sayısı yüzde 28.7 son 10 yılda yaklaşık yüzde 55 azaldı.
KAYNAK: SÖZCÜ – TOLGA UĞUR