Yapısı nedeniyle şekere oranla daha az zararlı olduğu iddia edilen şeker elde etmek için stevia bitkisi Güney Amerika, Arjantin ve Çin gibi ülkelerde yetiştiriliyor.
Çaykur da stevia bitkisinden şeker elde etmek için milyonlarca liralık yatırım yaptı. 16 milyon TL’ye fabrika kuruldu, beş yıllık deneme üretimi yapıldı.
Ancak kurulan 16 milyonluk fabrika ve yapılan milyonlarca liralık yatırım çöpe gitti. Bitkinin bölge koşullarına uygun olmadığı anlaşıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘isim babalığını’ yaptığı stevia bitkisinden şeker üretme projesi de başlamadan bitti.
Sayıştay’ın ÇAYKUR’la ilgili 2018 yılı raporunda; bitkinin düz ve taban arazi istediğini ancak Rize’de bu şekilde arazi bulmanın zor olduğuna dikkat çekilirken, “Ayrıca Türkiye’de yetiştirilen stevia bitkisinin sahip olduğu değerlerin ekstrakt elde etmek için uygun olmadığı ifade edilmektedir. Maliyeti, Pazar durumu ve kullanım alanı iyice tespit edilmeden böyle bir ürün için yatırım yapılması rasyonel bir yaklaşım olarak görünmemektedir” denildi.
İlk deneme üretimleri 2012 yılında başlayan stevia bitkisiyle ilgili önemli noktalara ve yapılan yatırıma dikkat çeken Sayıştay raporunda şu bilgiler yer aldı:
“Teşekkül, Cumhuriyet Çay Fabrikası bünyesinde bulunan bir kapalı alanda yatırım yaparak Stevia bitkisinden ekstrakt elde edilmesini sağlayacak bir tesis kurmuştur. Muhtelif işler projesi çerçevesinde yatırım programından yaklaşık 16 milyon TL harcandığı bildirilmiştir. Ancak, stevia bitkisinden şeker mi yoksa gıda katkı maddesi mi elde edileceği henüz açıklık kazanmamıştır. Diğer yandan Çay Bölgesinde üretiminin yapılması için stevia fidesi dağıtılan üreticilerin de söz konusu bitkinin üretiminden olumlu sonuç alamadıkları görülmüştür. Stevia bitkisi düz ve taban arazi istemektedir. Bu özellikte Rize şartlarında arazi bulunması zor görünmektedir. Ayrıca Türkiye’de yetiştirilen stevia bitkisinin sahip olduğu değerlerin ekstrakt elde etmek için uygun olmadığı ifade edilmektedir. Bu tesisin çalıştırılması için yurt dışından kuru stevia yaprağı ve proseste kullanılacak yardımcı ürünlerin ithal edilmesi gündeme gelmektedir. Maliyeti, Pazar durumu ve kullanım alanı iyice tespit edilmeden böyle bir ürün için yatırım yapılması rasyonel bir yaklaşım olarak görünmemektedir.”