Merkez Bankası (TCMB) karşılıksız para basma faaliyetine Kurban Bayramı’ndan önce hız verdi.
IPA’nın TCMB bilançosunu esas alarak yaptığı hesaplamaya göre “emisyon hacmi” olarak da bilinen tedavüldeki para tutarı bir haftada 28,7 milyar TL arttı.
EMEKLİYE BAYRAM İKRAMİYESİ VE MAAŞ TUTARI: 28 MİLYAR TL
9 günlük kurban bayramı tatilinden hemen önce bu kadar yüksek tutarlı para basma faaliyeti, “Emekliye bayram ikramiyesi bu şekilde mi ödendi?” sorusunu gündeme getirdi.
Ekonomist Uğur Gürses şahsi blogunda kaleme aldığı makalede, “Bu yıl Kurban Bayramı öncesinde emisyon ortalama 145 milyar TL seviyesinde seyrederken 180 milyar TL’ye çıktı. Geçmiş bayramlara göre rekor artış: 15 gün önceki seviyesine bakarak yüzde 22.” tespitinde bulundu.
Gürses emisyonun diğer bayramların çok üstünde bir seviyeye tırmanmasını “Emisyondan al haberi” başlığı ile yorumladı, ancak bu artışın “karşılıksız para basmak” şeklinde değerlendirilemeyeceğini kaydetti.
Nitekim ramazan bayramı tatilinden önceki hafta (14 Haziran ile biten) da emisyon hacmi 14 milyar TL birden artmıştı. Emekli maaşları ve ikramiyeler kurban bayramı tatili başlamadan dağıtılırken 12 milyon 300 bin emeklinin sadece ikramiye tutarı 12 milyar 300 milyon TL’yi buldu.
2,5 MİLYON EMEKLİ İKRAMİYE ALAMADI
Ortalama emekli maaşı 1.500 TL kabul edildiğinde maaş mukabili de 18,4 milyar TL ödendi. Emekli maaşı ve ikramiye tutarı yaklaşık 30,7 milyar TL’ye ulaşıyor. Ancak 2,5 milyon emeklinin banka hesaplarına 1.000’er TL ikramiye yatırılmamıştı.
MERKEZ BANKASI’NIN BASTIĞI PARA TUTARI İLE AYNI
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) maaş ödeme günü her ayın 25’inci, 26’ıncı ve 27’nci günleri olanların ikramiyelerinin eylül ayında hesaplara aktarılacağını açıklamıştı.
2,5 milyar TL toplam rakamdan düşüldüğünde hükümet bayramdan hemen önce emeklilere toplam 28 milyar TL civarında para ödedi. Bu rakam ile karşılıksız basılan para tutarının hemen hemen aynı olması dikkat çekti.
KARŞILIKSIZ PARA BASIMI 1 YILDA YÜZDE 37,9 ARTTI
Karşılıksız basılan para tutarı haftalık yüzde 18,8 artarken, yıllık artış yüzde 37,9 oldu. 11 Ağustos 2017’de tedavüldeki para tutarı 131 milyar 65 milyon 792 bin TL idi. Sene başından itibaren de emisyon hacmi yüzde 40,5 arttı.
Basılı paranın yüzde 98,2’si kâğıt banknot kalan yüzde 1,8’i ise madeni paralardan oluşuyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile madeni paraların basılmasından sorumlu Darphane Genel Müdürlüğü verilerine göre tedavüle giren ilave banknot ve madeni para toplamı son 1 yılda 49,7 milyar TL artmış oldu.
KİŞİ BAŞINA 2 BİN 237 TL
Tedavüldeki para miktarı 2017 yılında 4,3 milyar TL artarak 138,6 milyar TL’ye ulaştı. 2016 sonunda 1.566 TL olan kişi başına düşen basılı para miktarı ise 2018 yılı nisan sonu itibarıyla 1.705 TL’ye ulaştı.
14 Haziran’da kişi başına düşen para miktarı 2 bin 8 TL oldu. 17 Ağustos itibarıyla kişi başına 2 bin 237 TL’ye çıktı.
Merkez bankaları enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde tedavüldeki para miktarını (emisyon hacmi) kısarak fiyat artışlarını kontrol alma yoluna gidiyor. Enflasyonun düşük olduğu dönemlerde de para arzını artırabiliyor.
TL SENE BAŞINDAN BERİ YÜZDE 60 ERİDİ
Piyasada bir maldan fazla bulunması nasıl o malın fiyatını azaltıyorsa aynı şekilde tedavüldeki para miktarının artması o paranın değerini düşürüyor. TL’nin dolar karşısında sene başından bu yana yüzde 59,5 değer kaybetttiği dikkate alındığında karşılıksız para basmanın maliyeti vatandaşa yüksek enflasyon ve kur artışı olarak yansıyor.
Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de enflasyonun 12’ye yükseldiği 2017’de ve yine çift hanede seyrettiği 2018 ilk 5 aylık dönemde Merkez Bankası ile Darphane’nin ilave para basarak iktisat teorisinin tam aksine hareket ettiği görülüyor.
İktisatçı Ege Cansen tedavüldeki para artışı için, “Bunun adı karşılıksız para basmaktır. Enflasyon da buradan kaynaklanıyor.” diyor.
ALMANYA DENEDİ, PARALAR ODUN NİYETİNE YAKILDI
İktisat literatüründe merkez bankalarının bastıkları banknot para tutarı kadar altın rezervini artırmadığı hallerde para biriminin hızlı bir şekilde değer kaybettiğine dikkat çekiliyor. Bu işleme de “karşılıksız para basmak” deniliyor.
Nitekim 1. Dünya Savaşı’nda askeri harcamaları karşılyabilmek için durmaksızın para basan Almanya, bu dönemde hiperenflasyona maruz kalmıştı.
Savaş giderleri için karşılıksız para basan Almanya’da 1920’li yıllarda hiper enflasyon yüzünden paralar ısınma maksadı ile yakılmıştı.Alman Merkez Bankası fiyat artışlarına paralel seyretmesi gereken banknotları basamamış ve bir ekmeğin bir kasa para ile alınır hale geldiği bir döneme girilmişti. 1920’li yıllara gelindiğin enflasyon yüzde binlerle ifade ediliyordu ve kömür almak yerine para yakmak daha ucuza mâl oluyordu.
VENEZUELA KARŞILIKSIZ PARA BASTI, BATTI
Halihazırda latin Amerika ülkesi Venezuela da benzer bir krizle boğuşuyor. Ülkede mayıs ayında enflasyon yüzde 13 binlere kadar ulaştı. Haziran ayı itibarıyla enflasyon farklı otoritelerce yüzde 18 binler ile yüzde 25 binler arasında hesaplanıyor.
Reuters’in geçtiği fotoğraflar bolivar ne kadar değersiz bir paraya dönüştüğünü ortaya koydu. Tuvalet kâğıdı 2 milyon 600 bin bolivara satılıyor. Sözkonusu fiyat da hemen her gün yükseliyor.
PARADAN 5 SIFIR ATMAK DA KRİZE ÇARE OLMADI
Devlet Başkanı Nicolas Maduro paradan 5 sıfır atıp “Egemen Bolivarı” piyasaya sürse de ekonomik kriz yüzünden ülke nüfusunun yüzde 7’si Brezilya ve Kolombiya gibi komşu ülkelere sığındı.
Gıda ve ilaç temininde zorlanan halk çareşi göç etmekte buluyor. Petrol zengini ülkede haftada bir ya da iki gün düzenli elektrik verilebiliyor. Akaryakıt sıkıntısı da had safhada.
Venezuela’da enflasyon yüzde 20 binleri aştı. Bir tuvalet kâğıdı için torba dolusu bolivar ödeniyor.