Marmaray’ın gerçek maliyeti ortaya çıktı

Marmaray’da su sızmaları nedeniyle gerçekleşen bir arızayı gidermeye çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Fatih UYSAL’ın vefatı ile Marmaray’daki teknik aksaklık ve eksiklikler tekrar kamuoyu gündemine gelmişti.CHP İstanbul Milletvekili Didem ENGİN yaşanan iş cinayetinin sebebini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet ARSLAN’ın cevaplaması talebiyle Meclis Başkanlığı’na verdiği yazılı bir soru önergesi ile Meclis gündemine taşımıştı ve “AKP 2013 yılında tüm uyarılara rağmen henüz bitmeyen, gerekli denetimleri tamamlanmayan Marmaray’ı siyasi bir şov aracı görerek hizmete açtığında bu iş cinayetine de kapıyı aralamış oldu” demişti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet ARSLAN’a yönelttiği yazılı soru önergesi ile Marmaray’da geçmişten bugüne yaşanan tüm ihmallere değinen Didem ENGİN, Fatih UYSAL’ın hayatını kaybetmesi ile hem Marmaray’da çalışanların iş güvenliği sorununun hem de tüneldeki su sızıntıları nedeniyle Marmaray’da ulaşımın güvenilirliği ve projedeki teknik ve mühendislik sorunlarının tekrar gündeme geldiğini belirtmişti.

“TAMAMEN KURU BİR TÜNEL MÜMKÜN DEĞİL!”

Bakanlık tarafından verilen cevaba göre batırma tünelde hiçbir su sızıntısı bulunmazken Marmaray tünellerini oluşturan kara tünellerinde var olan su sızıntısı normal kabul ediliyor.

Tünellerde yaşanan mevsimsel ve ufak çapta damlama şeklinde olduğu iddia edilen su sızıntılarına anında müdahale edildiğini belirten Bakanlık, Fatih UYSAL’ın 20.09.2016 tarihinde saat 03.00 sularında iş cinayeti sonucu hayatını kaybettiğini kabul ederken ihmalin nasıl oluştuğuna dair açıklama yapmaktan kaçındı.

FATİH UYSAL İŞ CİNAYETİ İLE İLGİLİ SORULARA YANIT VERİLMEDİ

Didem ENGİN’in “Fatih UYSAL’ın çalışması sırasında iş güvenliğine dair tüm tedbirler alınmış mıdır? Alındı ise bu iş cinayeti nasıl gerçekleşmiştir? Fatih UYSAL’ın hayatını kaybetmesinin sorumluları kimlerdir? Bu sorumlular hakkında bir işlem başlatılmış mıdır? Bu iş cinayeti ile ortaya çıkan ihmaller zincirinin araştırılabilmesi ve başka felaketlere kapı aralanmadan tedbirlerin alınabilmesi için uzman ve tarafsız kişilerden oluşan bir inceleme heyeti oluşturulması düşünülmekte midir?” soruları yanıtsız bırakıldı.

MARMARAY PROJESİ SÖZLEŞME BEDELİNİN İKİ KATINA MAL OLMUŞ

Bakanlık’tan verilen yanıtta Marmaray Projesinin orijinal sözleşme bedeli 860 milyon dolarken projenin vatandaşlarımıza toplam maliyeti 1.750 milyar dolar olduğu belirtildi.

BAKANLIK DOLGU ENJEKSİYON İDDİALARINI KABUL ETTİ

Önergesinde daha önce kamuoyuna yansıyan bir iddiaya göre tünel inşaatı sırasında düşey bir sapma oluştuğunu, bunun üzerine yüklenici firmadan bu tüneli sökerek yenilemesinin istendiği, firmanın bu maliyeti karşılamak yerine sapmayı dolgu ile giderdiği, denetimden sorumlu firmanın proje müdürünün bu nedenle istifa ettiği iddialarını hatırlatan Didem ENGİN’in sorusunu yanıtlayan Bakanlık, E7 no’lu tünel elemanının ikinci ucunun (Sirkeci tarafındaki uç) eleman için hedeflenen seviyeden, yaklaşık 274 mm daha yüksek bir pozisyonda yerleştirildiğini belirterek taban altında dolgu enjeksiyonu yapıldığını kabul etti.

YÜKSEK GÜVENLİK RİSKLERİ ENDİŞE YARATIYOR

Bakanlık tarafından önergesine verilen cevabı değerlendiren Didem ENGİN cevabın kamuoyundaki endişeleri gidermekten uzak olduğunu belirterek “Marmaray’ın açılışı 29 Ekim 2013 tarihinde alelacele büyük bir siyasi şovla gerçekleştirilmişti. 28 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yetkilileri basın açıklaması yapmış, dönemin Cumhurbaşkanı’na, Başbakanı’na ve Ulaştırma Bakanı’na uyarıda bulunarak, Marmaray’ın tam olarak bitirilmeden hizmete sokulduğunu belirterek yüksek güvenlik riskine dikkat çekmişlerdi. Fatih UYSAL’ın iş cinayeti ile hayatını kaybetmesi de ne yazık ki bu yüksek güvenlik riskinin bir diğer göstergesi oldu” dedi.

Didem ENGİN “Verilen cevap her gün binlerce İstanbullunun kullandığı ve yüzlerce işçinin çalıştığı Marmaray’ın güvenlik riskine ilişkin kamuoyunda var olan ciddi endişeleri gidermekten ziyade daha da arttırmaktadır” dedi.

Marmaray’da su sızmaları nedeniyle gerçekleşen bir arızayı gidermeye çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Fatih UYSAL’ın vefatı ile Marmaray’daki teknik aksaklık ve eksiklikler tekrar kamuoyu gündemine gelmişti.CHP İstanbul Milletvekili Didem ENGİN yaşanan iş cinayetinin sebebini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet ARSLAN’ın cevaplaması talebiyle Meclis Başkanlığı’na verdiği yazılı bir soru önergesi ile Meclis gündemine taşımıştı ve “AKP 2013 yılında tüm uyarılara rağmen henüz bitmeyen, gerekli denetimleri tamamlanmayan Marmaray’ı siyasi bir şov aracı görerek hizmete açtığında bu iş cinayetine de kapıyı aralamış oldu” demişti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet ARSLAN’a yönelttiği yazılı soru önergesi ile Marmaray’da geçmişten bugüne yaşanan tüm ihmallere değinen Didem ENGİN, Fatih UYSAL’ın hayatını kaybetmesi ile hem Marmaray’da çalışanların iş güvenliği sorununun hem de tüneldeki su sızıntıları nedeniyle Marmaray’da ulaşımın güvenilirliği ve projedeki teknik ve mühendislik sorunlarının tekrar gündeme geldiğini belirtmişti.

“TAMAMEN KURU BİR TÜNEL MÜMKÜN DEĞİL!”

Bakanlık tarafından verilen cevaba göre batırma tünelde hiçbir su sızıntısı bulunmazken Marmaray tünellerini oluşturan kara tünellerinde var olan su sızıntısı normal kabul ediliyor.

Tünellerde yaşanan mevsimsel ve ufak çapta damlama şeklinde olduğu iddia edilen su sızıntılarına anında müdahale edildiğini belirten Bakanlık, Fatih UYSAL’ın 20.09.2016 tarihinde saat 03.00 sularında iş cinayeti sonucu hayatını kaybettiğini kabul ederken ihmalin nasıl oluştuğuna dair açıklama yapmaktan kaçındı.

FATİH UYSAL İŞ CİNAYETİ İLE İLGİLİ SORULARA YANIT VERİLMEDİ

Didem ENGİN’in “Fatih UYSAL’ın çalışması sırasında iş güvenliğine dair tüm tedbirler alınmış mıdır? Alındı ise bu iş cinayeti nasıl gerçekleşmiştir? Fatih UYSAL’ın hayatını kaybetmesinin sorumluları kimlerdir? Bu sorumlular hakkında bir işlem başlatılmış mıdır? Bu iş cinayeti ile ortaya çıkan ihmaller zincirinin araştırılabilmesi ve başka felaketlere kapı aralanmadan tedbirlerin alınabilmesi için uzman ve tarafsız kişilerden oluşan bir inceleme heyeti oluşturulması düşünülmekte midir?” soruları yanıtsız bırakıldı.

MARMARAY PROJESİ SÖZLEŞME BEDELİNİN İKİ KATINA MAL OLMUŞ

Bakanlık’tan verilen yanıtta Marmaray Projesinin orijinal sözleşme bedeli 860 milyon dolarken projenin vatandaşlarımıza toplam maliyeti 1.750 milyar dolar olduğu belirtildi.

BAKANLIK DOLGU ENJEKSİYON İDDİALARINI KABUL ETTİ

Önergesinde daha önce kamuoyuna yansıyan bir iddiaya göre tünel inşaatı sırasında düşey bir sapma oluştuğunu, bunun üzerine yüklenici firmadan bu tüneli sökerek yenilemesinin istendiği, firmanın bu maliyeti karşılamak yerine sapmayı dolgu ile giderdiği, denetimden sorumlu firmanın proje müdürünün bu nedenle istifa ettiği iddialarını hatırlatan Didem ENGİN’in sorusunu yanıtlayan Bakanlık, E7 no’lu tünel elemanının ikinci ucunun (Sirkeci tarafındaki uç) eleman için hedeflenen seviyeden, yaklaşık 274 mm daha yüksek bir pozisyonda yerleştirildiğini belirterek taban altında dolgu enjeksiyonu yapıldığını kabul etti.

YÜKSEK GÜVENLİK RİSKLERİ ENDİŞE YARATIYOR

Bakanlık tarafından önergesine verilen cevabı değerlendiren Didem ENGİN cevabın kamuoyundaki endişeleri gidermekten uzak olduğunu belirterek “Marmaray’ın açılışı 29 Ekim 2013 tarihinde alelacele büyük bir siyasi şovla gerçekleştirilmişti. 28 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yetkilileri basın açıklaması yapmış, dönemin Cumhurbaşkanı’na, Başbakanı’na ve Ulaştırma Bakanı’na uyarıda bulunarak, Marmaray’ın tam olarak bitirilmeden hizmete sokulduğunu belirterek yüksek güvenlik riskine dikkat çekmişlerdi. Fatih UYSAL’ın iş cinayeti ile hayatını kaybetmesi de ne yazık ki bu yüksek güvenlik riskinin bir diğer göstergesi oldu” dedi.

Didem ENGİN “Verilen cevap her gün binlerce İstanbullunun kullandığı ve yüzlerce işçinin çalıştığı Marmaray’ın güvenlik riskine ilişkin kamuoyunda var olan ciddi endişeleri gidermekten ziyade daha da arttırmaktadır” dedi.

Marmaray’da su sızmaları nedeniyle gerçekleşen bir arızayı gidermeye çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Fatih UYSAL’ın vefatı ile Marmaray’daki teknik aksaklık ve eksiklikler tekrar kamuoyu gündemine gelmişti.CHP İstanbul Milletvekili Didem ENGİN yaşanan iş cinayetinin sebebini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet ARSLAN’ın cevaplaması talebiyle Meclis Başkanlığı’na verdiği yazılı bir soru önergesi ile Meclis gündemine taşımıştı ve “AKP 2013 yılında tüm uyarılara rağmen henüz bitmeyen, gerekli denetimleri tamamlanmayan Marmaray’ı siyasi bir şov aracı görerek hizmete açtığında bu iş cinayetine de kapıyı aralamış oldu” demişti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet ARSLAN’a yönelttiği yazılı soru önergesi ile Marmaray’da geçmişten bugüne yaşanan tüm ihmallere değinen Didem ENGİN, Fatih UYSAL’ın hayatını kaybetmesi ile hem Marmaray’da çalışanların iş güvenliği sorununun hem de tüneldeki su sızıntıları nedeniyle Marmaray’da ulaşımın güvenilirliği ve projedeki teknik ve mühendislik sorunlarının tekrar gündeme geldiğini belirtmişti.

“TAMAMEN KURU BİR TÜNEL MÜMKÜN DEĞİL!”

Bakanlık tarafından verilen cevaba göre batırma tünelde hiçbir su sızıntısı bulunmazken Marmaray tünellerini oluşturan kara tünellerinde var olan su sızıntısı normal kabul ediliyor.

Tünellerde yaşanan mevsimsel ve ufak çapta damlama şeklinde olduğu iddia edilen su sızıntılarına anında müdahale edildiğini belirten Bakanlık, Fatih UYSAL’ın 20.09.2016 tarihinde saat 03.00 sularında iş cinayeti sonucu hayatını kaybettiğini kabul ederken ihmalin nasıl oluştuğuna dair açıklama yapmaktan kaçındı.

FATİH UYSAL İŞ CİNAYETİ İLE İLGİLİ SORULARA YANIT VERİLMEDİ

Didem ENGİN’in “Fatih UYSAL’ın çalışması sırasında iş güvenliğine dair tüm tedbirler alınmış mıdır? Alındı ise bu iş cinayeti nasıl gerçekleşmiştir? Fatih UYSAL’ın hayatını kaybetmesinin sorumluları kimlerdir? Bu sorumlular hakkında bir işlem başlatılmış mıdır? Bu iş cinayeti ile ortaya çıkan ihmaller zincirinin araştırılabilmesi ve başka felaketlere kapı aralanmadan tedbirlerin alınabilmesi için uzman ve tarafsız kişilerden oluşan bir inceleme heyeti oluşturulması düşünülmekte midir?” soruları yanıtsız bırakıldı.

MARMARAY PROJESİ SÖZLEŞME BEDELİNİN İKİ KATINA MAL OLMUŞ

Bakanlık’tan verilen yanıtta Marmaray Projesinin orijinal sözleşme bedeli 860 milyon dolarken projenin vatandaşlarımıza toplam maliyeti 1.750 milyar dolar olduğu belirtildi.

BAKANLIK DOLGU ENJEKSİYON İDDİALARINI KABUL ETTİ

Önergesinde daha önce kamuoyuna yansıyan bir iddiaya göre tünel inşaatı sırasında düşey bir sapma oluştuğunu, bunun üzerine yüklenici firmadan bu tüneli sökerek yenilemesinin istendiği, firmanın bu maliyeti karşılamak yerine sapmayı dolgu ile giderdiği, denetimden sorumlu firmanın proje müdürünün bu nedenle istifa ettiği iddialarını hatırlatan Didem ENGİN’in sorusunu yanıtlayan Bakanlık, E7 no’lu tünel elemanının ikinci ucunun (Sirkeci tarafındaki uç) eleman için hedeflenen seviyeden, yaklaşık 274 mm daha yüksek bir pozisyonda yerleştirildiğini belirterek taban altında dolgu enjeksiyonu yapıldığını kabul etti.

YÜKSEK GÜVENLİK RİSKLERİ ENDİŞE YARATIYOR

Bakanlık tarafından önergesine verilen cevabı değerlendiren Didem ENGİN cevabın kamuoyundaki endişeleri gidermekten uzak olduğunu belirterek “Marmaray’ın açılışı 29 Ekim 2013 tarihinde alelacele büyük bir siyasi şovla gerçekleştirilmişti. 28 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yetkilileri basın açıklaması yapmış, dönemin Cumhurbaşkanı’na, Başbakanı’na ve Ulaştırma Bakanı’na uyarıda bulunarak, Marmaray’ın tam olarak bitirilmeden hizmete sokulduğunu belirterek yüksek güvenlik riskine dikkat çekmişlerdi. Fatih UYSAL’ın iş cinayeti ile hayatını kaybetmesi de ne yazık ki bu yüksek güvenlik riskinin bir diğer göstergesi oldu” dedi.

Didem ENGİN “Verilen cevap her gün binlerce İstanbullunun kullandığı ve yüzlerce işçinin çalıştığı Marmaray’ın güvenlik riskine ilişkin kamuoyunda var olan ciddi endişeleri gidermekten ziyade daha da arttırmaktadır” dedi.

Marmaray’da su sızmaları nedeniyle gerçekleşen bir arızayı gidermeye çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Fatih UYSAL’ın vefatı ile Marmaray’daki teknik aksaklık ve eksiklikler tekrar kamuoyu gündemine gelmişti.CHP İstanbul Milletvekili Didem ENGİN yaşanan iş cinayetinin sebebini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet ARSLAN’ın cevaplaması talebiyle Meclis Başkanlığı’na verdiği yazılı bir soru önergesi ile Meclis gündemine taşımıştı ve “AKP 2013 yılında tüm uyarılara rağmen henüz bitmeyen, gerekli denetimleri tamamlanmayan Marmaray’ı siyasi bir şov aracı görerek hizmete açtığında bu iş cinayetine de kapıyı aralamış oldu” demişti.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet ARSLAN’a yönelttiği yazılı soru önergesi ile Marmaray’da geçmişten bugüne yaşanan tüm ihmallere değinen Didem ENGİN, Fatih UYSAL’ın hayatını kaybetmesi ile hem Marmaray’da çalışanların iş güvenliği sorununun hem de tüneldeki su sızıntıları nedeniyle Marmaray’da ulaşımın güvenilirliği ve projedeki teknik ve mühendislik sorunlarının tekrar gündeme geldiğini belirtmişti.

“TAMAMEN KURU BİR TÜNEL MÜMKÜN DEĞİL!”

Bakanlık tarafından verilen cevaba göre batırma tünelde hiçbir su sızıntısı bulunmazken Marmaray tünellerini oluşturan kara tünellerinde var olan su sızıntısı normal kabul ediliyor.

Tünellerde yaşanan mevsimsel ve ufak çapta damlama şeklinde olduğu iddia edilen su sızıntılarına anında müdahale edildiğini belirten Bakanlık, Fatih UYSAL’ın 20.09.2016 tarihinde saat 03.00 sularında iş cinayeti sonucu hayatını kaybettiğini kabul ederken ihmalin nasıl oluştuğuna dair açıklama yapmaktan kaçındı.

FATİH UYSAL İŞ CİNAYETİ İLE İLGİLİ SORULARA YANIT VERİLMEDİ

Didem ENGİN’in “Fatih UYSAL’ın çalışması sırasında iş güvenliğine dair tüm tedbirler alınmış mıdır? Alındı ise bu iş cinayeti nasıl gerçekleşmiştir? Fatih UYSAL’ın hayatını kaybetmesinin sorumluları kimlerdir? Bu sorumlular hakkında bir işlem başlatılmış mıdır? Bu iş cinayeti ile ortaya çıkan ihmaller zincirinin araştırılabilmesi ve başka felaketlere kapı aralanmadan tedbirlerin alınabilmesi için uzman ve tarafsız kişilerden oluşan bir inceleme heyeti oluşturulması düşünülmekte midir?” soruları yanıtsız bırakıldı.

MARMARAY PROJESİ SÖZLEŞME BEDELİNİN İKİ KATINA MAL OLMUŞ

Bakanlık’tan verilen yanıtta Marmaray Projesinin orijinal sözleşme bedeli 860 milyon dolarken projenin vatandaşlarımıza toplam maliyeti 1.750 milyar dolar olduğu belirtildi.

BAKANLIK DOLGU ENJEKSİYON İDDİALARINI KABUL ETTİ

Önergesinde daha önce kamuoyuna yansıyan bir iddiaya göre tünel inşaatı sırasında düşey bir sapma oluştuğunu, bunun üzerine yüklenici firmadan bu tüneli sökerek yenilemesinin istendiği, firmanın bu maliyeti karşılamak yerine sapmayı dolgu ile giderdiği, denetimden sorumlu firmanın proje müdürünün bu nedenle istifa ettiği iddialarını hatırlatan Didem ENGİN’in sorusunu yanıtlayan Bakanlık, E7 no’lu tünel elemanının ikinci ucunun (Sirkeci tarafındaki uç) eleman için hedeflenen seviyeden, yaklaşık 274 mm daha yüksek bir pozisyonda yerleştirildiğini belirterek taban altında dolgu enjeksiyonu yapıldığını kabul etti.

YÜKSEK GÜVENLİK RİSKLERİ ENDİŞE YARATIYOR

Bakanlık tarafından önergesine verilen cevabı değerlendiren Didem ENGİN cevabın kamuoyundaki endişeleri gidermekten uzak olduğunu belirterek “Marmaray’ın açılışı 29 Ekim 2013 tarihinde alelacele büyük bir siyasi şovla gerçekleştirilmişti. 28 Ekim 2013 tarihinde Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yetkilileri basın açıklaması yapmış, dönemin Cumhurbaşkanı’na, Başbakanı’na ve Ulaştırma Bakanı’na uyarıda bulunarak, Marmaray’ın tam olarak bitirilmeden hizmete sokulduğunu belirterek yüksek güvenlik riskine dikkat çekmişlerdi. Fatih UYSAL’ın iş cinayeti ile hayatını kaybetmesi de ne yazık ki bu yüksek güvenlik riskinin bir diğer göstergesi oldu” dedi.

Didem ENGİN “Verilen cevap her gün binlerce İstanbullunun kullandığı ve yüzlerce işçinin çalıştığı Marmaray’ın güvenlik riskine ilişkin kamuoyunda var olan ciddi endişeleri gidermekten ziyade daha da arttırmaktadır” dedi.