Carl Rodrigues bütün ailesi ve arkadaşlarının aklını kaçırdığını düşündüğünü söylüyor.
Başka insanlar için kârlı işler yapacağına, evinin bodrumuna çekilip, çok satan bir bilgisayar ürünü geliştirmek istiyordu.
En önemli sorunuysa, hiçbir fikri olmamasıydı. Ancak eşinin kaygılarına, kendileriyle yaşayan kayınvalidesinin iğnelemelerine rağmen, kararlıydı.
2001’da Kanada’nın Mississauga kentindeki evinin altına kapattı ve bir şeylerin düşünü kurmaya başladı.
“Amacım öncelikle benim gerçekten seveceğim bir şey üretip üretemeyeceğimi görmekti. Ne yapacağımı bilmiyordum ama bir denemek istiyordum” diye anlatıyor.
Rodrigues, bir ay boyunca “deliler” gibi çalıştıktan sonra, kullanıcının cep telefonunu dizüstü bilgisayardan kontrol etmesini sağlayan bir yazılım geliştirdi.
Şirketinin adını Soti koyan Rodrigues’in işleri yavaşça büyüdü ve 12 sonra İngiltere’nin en büyük süpermarket gruplarından birinden bir telefon aldı.
Firma ürünü müşterilerine satmak istemiyordu, bunun yerine sistemi kendi operasyonlarına entegre etmek ve böylece çalışanlarının verileri ve diğer bilgileri öbür çalışanlara daha iyi iletebilmesini istiyorlardı.
Şu anda 55 yaşında olan Rodrigues, “Bu şirketten telefon gelip sipariş verdiklerinde, hala bodrumumdaydım. Bodrumdaki tek bir adam olduğumu fark etmediler. Dolayısıyla, telefondaki kişi satış bölümünden biriyle görüşmek istediğinde, sesimi biraz değiştirerek konuştum” diyor.
Küçük numarası tuttu ve İngiliz firması 20 bin birimlik “dev bir sipariş” verdi.
Soti o günden sonra hızla büyüdü. Şahıslara değil, şirketlere mobil teknoloji yazılım sistemleri satması nedeniyle çoğu kişi şirketin adını duymasa da, yıllık cirosu şu an 80 milyon dolar.
Üstelik Rodrigues bu başarısı için hiç dışarıdan sermayeye ihtiyaç duymadı. İşin yüzde 100’ü kendisi ve eşine ait.
2006’da Microsoft’tan gelen dahil, sayısız satın alma teklifini reddeden Rodrigues, Soti’nin bilgisayar dünyasında bir şirket ne kadar büyürse, o kadar büyümesini” istiyor.
Kökleri Hindistan’ın batısındaki eski Portekiz sömürgesi Goa’ya dayanan Katolik bir ailenin çocuğu olan Rodrigues’in ailesi, 11 yaşındayken 4 çocuğuyla birlikte Pakistan’dan Kanada’ya göçmüş.
Pakistan’ı terk etme kararının 1970’lerin artan siyasi ve sosyal istikrarsızlığından kaygılanan annesine ait olduğunu anlatıyor.
“Babam Pakistan’da mutluydu, ancak annem çocukların güvenle büyüyebileceği ve iyi bir eğitim alabileceği bir yer istiyordu” diyor.
Aile evde İngilizce konuştuğundan, Rodrigues Toronto’ya yerleşmekte sorun yaşamamış. Hatta sonunda çok soğuk havayı bile sevmiş.
“Kar görmek için, daha önce hiç görmediğim o büyülü şeyi görmek için ölüyordum” diyor ve “üniversiteye girecek kadarını” yaptıktan sonra Toronto Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği ve matematik okumaya başladığını anlatıyor.
Daha sonra 2011’de Soti’yi kurana dek bilişim danışmanlığı yapmış.
Bugün şirketinin değeri 1 milyar dolardan fazla ve dünya genelinde 17 bin şirket müşterisi, 22 farklı ülkede 700 çalışanı var.
Şirket, Rodrigues’in bodrumundan taşınıp, Mississauga kentindeki iki farklı binaya dağılmış halde.
Rodrigues’in kariyerini takip eden teknoloji gazetecisi Martin Veitch, Soti’nin bu kadar başarılı olmasının nedeninin Soti’nin uzmanlaşmış yaklaşımının olduğunu söylüyor.
“Bence Soti, işin belli bir alanına odaklanıp, başarılı olan şirketlere bir örnek” dedi.
Rodrigues, günlük işleyişte, üst düzey müdürlerinin “kendi yönetim kurulu başkanları olmasını” sevdiğini anlatıyor.
“Ben başka birçok şeyle meşgulüm, kendi yönetim kurulu başkanları olmalı ve kendi organizasyonlarını yönetmeleri gerekiyor” diyor.
Rodrigues, son yıllarda şirketinin karşılaştığı en önemli sorunun yeterli sayıda iyi bilgisayar programcısı bulamamaları olduğunu belirtiyor.
Bu sorunu çözmek için yaratıcı bir şekilde düşünmesi gerekiyordu ve Soti bilgisayar programcılığı deneyimi ya da kabiliyeti olmayanların da şansını denemesi için ilan verdi.
Başvuranların bir dizi teste tabi tutulduğu bu inisiyatifle şu ana dek 16 kişiyi işe almışlar.
Soti ayrıca, aileleriyle birlikte Kanada’ya taşınmalarına yardımcı oldukları 20 programcıyı Ukrayna’dan getirmiş.
Rodrigues hala bodrumunda çalışmıyor. Ancak iki oğlu, eşi ve kayınvalidesiyle birlikte yaşıyor:
“Kayınvalidem utangaç bir insan değil diyelim, ama bence başardıklarımdan memnun.”
KAYNAK: BBC – WİLL SMALE
Carl Rodrigues bütün ailesi ve arkadaşlarının aklını kaçırdığını düşündüğünü söylüyor.
Başka insanlar için kârlı işler yapacağına, evinin bodrumuna çekilip, çok satan bir bilgisayar ürünü geliştirmek istiyordu.
En önemli sorunuysa, hiçbir fikri olmamasıydı. Ancak eşinin kaygılarına, kendileriyle yaşayan kayınvalidesinin iğnelemelerine rağmen, kararlıydı.
2001’da Kanada’nın Mississauga kentindeki evinin altına kapattı ve bir şeylerin düşünü kurmaya başladı.
“Amacım öncelikle benim gerçekten seveceğim bir şey üretip üretemeyeceğimi görmekti. Ne yapacağımı bilmiyordum ama bir denemek istiyordum” diye anlatıyor.
Rodrigues, bir ay boyunca “deliler” gibi çalıştıktan sonra, kullanıcının cep telefonunu dizüstü bilgisayardan kontrol etmesini sağlayan bir yazılım geliştirdi.
Şirketinin adını Soti koyan Rodrigues’in işleri yavaşça büyüdü ve 12 sonra İngiltere’nin en büyük süpermarket gruplarından birinden bir telefon aldı.
Firma ürünü müşterilerine satmak istemiyordu, bunun yerine sistemi kendi operasyonlarına entegre etmek ve böylece çalışanlarının verileri ve diğer bilgileri öbür çalışanlara daha iyi iletebilmesini istiyorlardı.
Şu anda 55 yaşında olan Rodrigues, “Bu şirketten telefon gelip sipariş verdiklerinde, hala bodrumumdaydım. Bodrumdaki tek bir adam olduğumu fark etmediler. Dolayısıyla, telefondaki kişi satış bölümünden biriyle görüşmek istediğinde, sesimi biraz değiştirerek konuştum” diyor.
Küçük numarası tuttu ve İngiliz firması 20 bin birimlik “dev bir sipariş” verdi.
Soti o günden sonra hızla büyüdü. Şahıslara değil, şirketlere mobil teknoloji yazılım sistemleri satması nedeniyle çoğu kişi şirketin adını duymasa da, yıllık cirosu şu an 80 milyon dolar.
Üstelik Rodrigues bu başarısı için hiç dışarıdan sermayeye ihtiyaç duymadı. İşin yüzde 100’ü kendisi ve eşine ait.
2006’da Microsoft’tan gelen dahil, sayısız satın alma teklifini reddeden Rodrigues, Soti’nin bilgisayar dünyasında bir şirket ne kadar büyürse, o kadar büyümesini” istiyor.
Kökleri Hindistan’ın batısındaki eski Portekiz sömürgesi Goa’ya dayanan Katolik bir ailenin çocuğu olan Rodrigues’in ailesi, 11 yaşındayken 4 çocuğuyla birlikte Pakistan’dan Kanada’ya göçmüş.
Pakistan’ı terk etme kararının 1970’lerin artan siyasi ve sosyal istikrarsızlığından kaygılanan annesine ait olduğunu anlatıyor.
“Babam Pakistan’da mutluydu, ancak annem çocukların güvenle büyüyebileceği ve iyi bir eğitim alabileceği bir yer istiyordu” diyor.
Aile evde İngilizce konuştuğundan, Rodrigues Toronto’ya yerleşmekte sorun yaşamamış. Hatta sonunda çok soğuk havayı bile sevmiş.
“Kar görmek için, daha önce hiç görmediğim o büyülü şeyi görmek için ölüyordum” diyor ve “üniversiteye girecek kadarını” yaptıktan sonra Toronto Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği ve matematik okumaya başladığını anlatıyor.
Daha sonra 2011’de Soti’yi kurana dek bilişim danışmanlığı yapmış.
Bugün şirketinin değeri 1 milyar dolardan fazla ve dünya genelinde 17 bin şirket müşterisi, 22 farklı ülkede 700 çalışanı var.
Şirket, Rodrigues’in bodrumundan taşınıp, Mississauga kentindeki iki farklı binaya dağılmış halde.
Rodrigues’in kariyerini takip eden teknoloji gazetecisi Martin Veitch, Soti’nin bu kadar başarılı olmasının nedeninin Soti’nin uzmanlaşmış yaklaşımının olduğunu söylüyor.
“Bence Soti, işin belli bir alanına odaklanıp, başarılı olan şirketlere bir örnek” dedi.
Rodrigues, günlük işleyişte, üst düzey müdürlerinin “kendi yönetim kurulu başkanları olmasını” sevdiğini anlatıyor.
“Ben başka birçok şeyle meşgulüm, kendi yönetim kurulu başkanları olmalı ve kendi organizasyonlarını yönetmeleri gerekiyor” diyor.
Rodrigues, son yıllarda şirketinin karşılaştığı en önemli sorunun yeterli sayıda iyi bilgisayar programcısı bulamamaları olduğunu belirtiyor.
Bu sorunu çözmek için yaratıcı bir şekilde düşünmesi gerekiyordu ve Soti bilgisayar programcılığı deneyimi ya da kabiliyeti olmayanların da şansını denemesi için ilan verdi.
Başvuranların bir dizi teste tabi tutulduğu bu inisiyatifle şu ana dek 16 kişiyi işe almışlar.
Soti ayrıca, aileleriyle birlikte Kanada’ya taşınmalarına yardımcı oldukları 20 programcıyı Ukrayna’dan getirmiş.
Rodrigues hala bodrumunda çalışmıyor. Ancak iki oğlu, eşi ve kayınvalidesiyle birlikte yaşıyor:
“Kayınvalidem utangaç bir insan değil diyelim, ama bence başardıklarımdan memnun.”
KAYNAK: BBC – WİLL SMALE
Carl Rodrigues bütün ailesi ve arkadaşlarının aklını kaçırdığını düşündüğünü söylüyor.
Başka insanlar için kârlı işler yapacağına, evinin bodrumuna çekilip, çok satan bir bilgisayar ürünü geliştirmek istiyordu.
En önemli sorunuysa, hiçbir fikri olmamasıydı. Ancak eşinin kaygılarına, kendileriyle yaşayan kayınvalidesinin iğnelemelerine rağmen, kararlıydı.
2001’da Kanada’nın Mississauga kentindeki evinin altına kapattı ve bir şeylerin düşünü kurmaya başladı.
“Amacım öncelikle benim gerçekten seveceğim bir şey üretip üretemeyeceğimi görmekti. Ne yapacağımı bilmiyordum ama bir denemek istiyordum” diye anlatıyor.
Rodrigues, bir ay boyunca “deliler” gibi çalıştıktan sonra, kullanıcının cep telefonunu dizüstü bilgisayardan kontrol etmesini sağlayan bir yazılım geliştirdi.
Şirketinin adını Soti koyan Rodrigues’in işleri yavaşça büyüdü ve 12 sonra İngiltere’nin en büyük süpermarket gruplarından birinden bir telefon aldı.
Firma ürünü müşterilerine satmak istemiyordu, bunun yerine sistemi kendi operasyonlarına entegre etmek ve böylece çalışanlarının verileri ve diğer bilgileri öbür çalışanlara daha iyi iletebilmesini istiyorlardı.
Şu anda 55 yaşında olan Rodrigues, “Bu şirketten telefon gelip sipariş verdiklerinde, hala bodrumumdaydım. Bodrumdaki tek bir adam olduğumu fark etmediler. Dolayısıyla, telefondaki kişi satış bölümünden biriyle görüşmek istediğinde, sesimi biraz değiştirerek konuştum” diyor.
Küçük numarası tuttu ve İngiliz firması 20 bin birimlik “dev bir sipariş” verdi.
Soti o günden sonra hızla büyüdü. Şahıslara değil, şirketlere mobil teknoloji yazılım sistemleri satması nedeniyle çoğu kişi şirketin adını duymasa da, yıllık cirosu şu an 80 milyon dolar.
Üstelik Rodrigues bu başarısı için hiç dışarıdan sermayeye ihtiyaç duymadı. İşin yüzde 100’ü kendisi ve eşine ait.
2006’da Microsoft’tan gelen dahil, sayısız satın alma teklifini reddeden Rodrigues, Soti’nin bilgisayar dünyasında bir şirket ne kadar büyürse, o kadar büyümesini” istiyor.
Kökleri Hindistan’ın batısındaki eski Portekiz sömürgesi Goa’ya dayanan Katolik bir ailenin çocuğu olan Rodrigues’in ailesi, 11 yaşındayken 4 çocuğuyla birlikte Pakistan’dan Kanada’ya göçmüş.
Pakistan’ı terk etme kararının 1970’lerin artan siyasi ve sosyal istikrarsızlığından kaygılanan annesine ait olduğunu anlatıyor.
“Babam Pakistan’da mutluydu, ancak annem çocukların güvenle büyüyebileceği ve iyi bir eğitim alabileceği bir yer istiyordu” diyor.
Aile evde İngilizce konuştuğundan, Rodrigues Toronto’ya yerleşmekte sorun yaşamamış. Hatta sonunda çok soğuk havayı bile sevmiş.
“Kar görmek için, daha önce hiç görmediğim o büyülü şeyi görmek için ölüyordum” diyor ve “üniversiteye girecek kadarını” yaptıktan sonra Toronto Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği ve matematik okumaya başladığını anlatıyor.
Daha sonra 2011’de Soti’yi kurana dek bilişim danışmanlığı yapmış.
Bugün şirketinin değeri 1 milyar dolardan fazla ve dünya genelinde 17 bin şirket müşterisi, 22 farklı ülkede 700 çalışanı var.
Şirket, Rodrigues’in bodrumundan taşınıp, Mississauga kentindeki iki farklı binaya dağılmış halde.
Rodrigues’in kariyerini takip eden teknoloji gazetecisi Martin Veitch, Soti’nin bu kadar başarılı olmasının nedeninin Soti’nin uzmanlaşmış yaklaşımının olduğunu söylüyor.
“Bence Soti, işin belli bir alanına odaklanıp, başarılı olan şirketlere bir örnek” dedi.
Rodrigues, günlük işleyişte, üst düzey müdürlerinin “kendi yönetim kurulu başkanları olmasını” sevdiğini anlatıyor.
“Ben başka birçok şeyle meşgulüm, kendi yönetim kurulu başkanları olmalı ve kendi organizasyonlarını yönetmeleri gerekiyor” diyor.
Rodrigues, son yıllarda şirketinin karşılaştığı en önemli sorunun yeterli sayıda iyi bilgisayar programcısı bulamamaları olduğunu belirtiyor.
Bu sorunu çözmek için yaratıcı bir şekilde düşünmesi gerekiyordu ve Soti bilgisayar programcılığı deneyimi ya da kabiliyeti olmayanların da şansını denemesi için ilan verdi.
Başvuranların bir dizi teste tabi tutulduğu bu inisiyatifle şu ana dek 16 kişiyi işe almışlar.
Soti ayrıca, aileleriyle birlikte Kanada’ya taşınmalarına yardımcı oldukları 20 programcıyı Ukrayna’dan getirmiş.
Rodrigues hala bodrumunda çalışmıyor. Ancak iki oğlu, eşi ve kayınvalidesiyle birlikte yaşıyor:
“Kayınvalidem utangaç bir insan değil diyelim, ama bence başardıklarımdan memnun.”
KAYNAK: BBC – WİLL SMALE
Carl Rodrigues bütün ailesi ve arkadaşlarının aklını kaçırdığını düşündüğünü söylüyor.
Başka insanlar için kârlı işler yapacağına, evinin bodrumuna çekilip, çok satan bir bilgisayar ürünü geliştirmek istiyordu.
En önemli sorunuysa, hiçbir fikri olmamasıydı. Ancak eşinin kaygılarına, kendileriyle yaşayan kayınvalidesinin iğnelemelerine rağmen, kararlıydı.
2001’da Kanada’nın Mississauga kentindeki evinin altına kapattı ve bir şeylerin düşünü kurmaya başladı.
“Amacım öncelikle benim gerçekten seveceğim bir şey üretip üretemeyeceğimi görmekti. Ne yapacağımı bilmiyordum ama bir denemek istiyordum” diye anlatıyor.
Rodrigues, bir ay boyunca “deliler” gibi çalıştıktan sonra, kullanıcının cep telefonunu dizüstü bilgisayardan kontrol etmesini sağlayan bir yazılım geliştirdi.
Şirketinin adını Soti koyan Rodrigues’in işleri yavaşça büyüdü ve 12 sonra İngiltere’nin en büyük süpermarket gruplarından birinden bir telefon aldı.
Firma ürünü müşterilerine satmak istemiyordu, bunun yerine sistemi kendi operasyonlarına entegre etmek ve böylece çalışanlarının verileri ve diğer bilgileri öbür çalışanlara daha iyi iletebilmesini istiyorlardı.
Şu anda 55 yaşında olan Rodrigues, “Bu şirketten telefon gelip sipariş verdiklerinde, hala bodrumumdaydım. Bodrumdaki tek bir adam olduğumu fark etmediler. Dolayısıyla, telefondaki kişi satış bölümünden biriyle görüşmek istediğinde, sesimi biraz değiştirerek konuştum” diyor.
Küçük numarası tuttu ve İngiliz firması 20 bin birimlik “dev bir sipariş” verdi.
Soti o günden sonra hızla büyüdü. Şahıslara değil, şirketlere mobil teknoloji yazılım sistemleri satması nedeniyle çoğu kişi şirketin adını duymasa da, yıllık cirosu şu an 80 milyon dolar.
Üstelik Rodrigues bu başarısı için hiç dışarıdan sermayeye ihtiyaç duymadı. İşin yüzde 100’ü kendisi ve eşine ait.
2006’da Microsoft’tan gelen dahil, sayısız satın alma teklifini reddeden Rodrigues, Soti’nin bilgisayar dünyasında bir şirket ne kadar büyürse, o kadar büyümesini” istiyor.
Kökleri Hindistan’ın batısındaki eski Portekiz sömürgesi Goa’ya dayanan Katolik bir ailenin çocuğu olan Rodrigues’in ailesi, 11 yaşındayken 4 çocuğuyla birlikte Pakistan’dan Kanada’ya göçmüş.
Pakistan’ı terk etme kararının 1970’lerin artan siyasi ve sosyal istikrarsızlığından kaygılanan annesine ait olduğunu anlatıyor.
“Babam Pakistan’da mutluydu, ancak annem çocukların güvenle büyüyebileceği ve iyi bir eğitim alabileceği bir yer istiyordu” diyor.
Aile evde İngilizce konuştuğundan, Rodrigues Toronto’ya yerleşmekte sorun yaşamamış. Hatta sonunda çok soğuk havayı bile sevmiş.
“Kar görmek için, daha önce hiç görmediğim o büyülü şeyi görmek için ölüyordum” diyor ve “üniversiteye girecek kadarını” yaptıktan sonra Toronto Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği ve matematik okumaya başladığını anlatıyor.
Daha sonra 2011’de Soti’yi kurana dek bilişim danışmanlığı yapmış.
Bugün şirketinin değeri 1 milyar dolardan fazla ve dünya genelinde 17 bin şirket müşterisi, 22 farklı ülkede 700 çalışanı var.
Şirket, Rodrigues’in bodrumundan taşınıp, Mississauga kentindeki iki farklı binaya dağılmış halde.
Rodrigues’in kariyerini takip eden teknoloji gazetecisi Martin Veitch, Soti’nin bu kadar başarılı olmasının nedeninin Soti’nin uzmanlaşmış yaklaşımının olduğunu söylüyor.
“Bence Soti, işin belli bir alanına odaklanıp, başarılı olan şirketlere bir örnek” dedi.
Rodrigues, günlük işleyişte, üst düzey müdürlerinin “kendi yönetim kurulu başkanları olmasını” sevdiğini anlatıyor.
“Ben başka birçok şeyle meşgulüm, kendi yönetim kurulu başkanları olmalı ve kendi organizasyonlarını yönetmeleri gerekiyor” diyor.
Rodrigues, son yıllarda şirketinin karşılaştığı en önemli sorunun yeterli sayıda iyi bilgisayar programcısı bulamamaları olduğunu belirtiyor.
Bu sorunu çözmek için yaratıcı bir şekilde düşünmesi gerekiyordu ve Soti bilgisayar programcılığı deneyimi ya da kabiliyeti olmayanların da şansını denemesi için ilan verdi.
Başvuranların bir dizi teste tabi tutulduğu bu inisiyatifle şu ana dek 16 kişiyi işe almışlar.
Soti ayrıca, aileleriyle birlikte Kanada’ya taşınmalarına yardımcı oldukları 20 programcıyı Ukrayna’dan getirmiş.
Rodrigues hala bodrumunda çalışmıyor. Ancak iki oğlu, eşi ve kayınvalidesiyle birlikte yaşıyor:
“Kayınvalidem utangaç bir insan değil diyelim, ama bence başardıklarımdan memnun.”