Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türk bankalarının döviz likiditesinin kısa vadeli döviz borçlarını karşılamak için yeterli olduğunu ancak (döviz likiditelerinin) Merkez Bankası’na (MB) çok fazla bağlı hale geldiğini belirtti.
Fitch’in hesaplamalarına göre, Merkez Bankası’nın net döviz rezervleri 2020 üçüncü çeyreği sonunda bankaların döviz alacakları çıkartıldığında negatif.
Fitch rapırunda, “Bu da demek oluyor ki, bankaların Merkez Bankası’ndaki likiditelerini kullanarak ciddi miktardaki dış borçlarını geri ödemeleri halinde Türkiye’nin dış finansmanı daha fazla baskı altında kalabilir.”
Fitch raporuna göre, Türk bankaları 2020’nin ilk çeyreğinden beri ve liranın önemli miktarda değer kaybına rağmen piyasa dalgalanmalarında bile dış finansman piyasalarına makul bir erişim sağladı.
Türk bankalarının kısa vadeli dış borçları 2020’nin üçüncü çeyreği sonunda hafif bir yükselişle 84 milyar dolara çıkarken, uzun vadeli borçların da dahil olduğu toplam dış borçları ise 2020’nin ilk dokuz ayında 8 milyar dolar azalarak 135 milyar dolara düştü.
Fitch, bankaların önümüzdeki 12 ay için döviz cinsi potansiyel dış borç gereksinimlerinin üçüncü çeyrek sonu itibariyle yaklaşık 45 milyar dolar olarak tahmin ediyor.
Raporda, döviz cinsi mevduatların ilk dokuz ayda yüzde 10 artışla 242 milyar dolara çıkmasının bankaların döviz cinsi likidite pozisyonlarının desteklendiği fakat mevduat çıkışı ya da istikrarsızlık durumunda bunun likidite riski yaratabileceği de vurgulandı.
Fitch, sektörün üçüncü çeyrek sonundaki mevcut 82 milyar dolarlık döviz likiditesinin kısa süreli piyasa kapanmalarını ve orta seviyede döviz cinsi mevduat çıkışlarını karşılamaya yeterli olduğunu ifade etti.
Rapora göre, bununla beraber bankaların döviz likiditesinin yarısından fazlası çoğunlukla döviz cinsi takas türünde olmak üzere MB rezervlerinde bulunuyor. Bu rakamın önemli bölümü de MB ile yapılan swaplardan (borç takası) kaynaklanıyor.