Eski Merkez Bankası Başkanı ve İyi Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, Türk Lirası’nın dolar karşısında tarihin en düşük düzeyine gerilemesinin ardından Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu değerlendirdi.
Türk ekonomisinde yaşananların şimdilik finansal bir kriz olmadığını ifade eden Yılmaz, “Bu bir finansal kriz değil. Bir ödemeler dengesi problemidir. Bu ödemeler dengesi problemi finansal krize dönüşür ve reel ekonomiye sıçrarsa işimiz çok zor” dedi.
Yeniçağ’dan Bünyamin Öztürk’ün haberine göre, “Merkez Bankası’nın aldığı önlemlerin bir noktaya kadar başarılı olduğunu” aktaran Yılmaz, ancak cari açık ve enflasyonla ilgili en azından orta vadeli bir çözüm ortaya konulmadığını vurguladı.
Durmuş Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Alınan tedbirler şu an için likidite sorununu çözdü. Bu da kur üzerinde olumlu etki yarattı. Makroekonomik temellerle, cari açıkla, bütçeyle ve enflasyonla ilgili bırakın uzun vadeyi en azından orta vadeli bir perspektif ortaya konulmadı. Dolayısıyla dış borç nasıl ödenecek? Hala belirsiz. Ödemeler dengesine bakıldığında sıcak para girişinde yılbaşından bu yana önemli bir azalış var. Eğer bu girişler olmazsa inşallah borçları çevirmekte sıkıntıya düşmeyiz. Uluslararası derecelendirme kuruluşları da bunun farkında.”
Ekonomik alanda kısa vadede çözüm için atılması gereken adımlara da değinen Durmuş Yılmaz, bozulan ekonomik dengelerin yerli yerine oturtulması için düzenlemeler yapılmasının şart olduğunu söyledi.
Durmuş Yılmaz şunları kaydetti:
“Kısa vadede harcamalar azaltılmalı, bütçe dengeleri olumlu hale getirilmeli, faiz dışı fazla sağlanmalıdır. Yani ekonominin normal büyüme koşullarına dönmesine yönelik tedbirlerin alınması gerekir. Maalesef ekonominin potansiyelinin çok üzerinde büyümesine yönelik tedbirler alındı. Bu tedbirlerde bizi bu noktaya getirdi. Şu anda normal şartlarda yüzde 3’lük bir büyüme var. Bu hala olumlu bir durum. Varolan kazanımlarımızı kaybetmemek için ekonomik büyümeyi sıfıra indirmeden daha düşük büyüme ile 1 ya da 2 yıl idare etmenin yollarını arayarak bozulan dengeleri yerli yerine oturtmak gerekir.” Ekonomiye ilişkin gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini bunun için iktidarın elinde zaman da imkân da olduğunu savunan Yılmaz, aksi halde Türk ekonomisini zor günlerin beklediğini dile getirdi. “Türkiye IMF’ye gitmek zorunda kalabilir yorumlarına katılıyor musunuz?” yönündeki soruya ise Durmuş Yılmaz şöyle cevap verdi: “IMF konusunu dile getirmek istemiyorum. Oraya gitmeden bu işin çözüm yollarını aramak lazım diye düşünüyorum. Eğer IMF’nin kapısına giderseniz, IMF’yi ekonomi yönetiminize ortak etmiş olursunuz. Dolayısıyla hareket alanınızı kısıtlamış olursunuz. Hala vaktimiz var. Akıllı davranıp bazı adımların atılması gerekir. Bu konuda iktidarın elinde imkân da zaman da var.”