Agah Oktay Güner, Anayasa oylamasındaki tavrı nedeniyle Bahçeli’ye çok ağır sözlerle yüklendi.
12 Eylül Darbesi öncesinde, Milliyetçi Hareket Partisi’nin önde gelen isimlerinden biri olan, idamla yargılanan Ülkücülerden bir olan, Agah Oktay Güner’in Başkanlık açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.
Katıldığı bir televizyon kanalında Başkanlık hakkında görüşlerini aktaran Güner’in zehir zemberek sözleri sosyal medyadan da ülkücülerin desteğini kazandı. Ülkücü milliyetçi camianın içerisinde bulunduğu rahatsızlığı “12 Eylül mahkemelerinde şerefle birlikte yargılandığım Başbuğ Türkeş’in kemikleri sızlıyor.” açıklamasıyla dile getiren Güner “Milletvekilliği rozetten maaştan ibaret değil” dedi.
Agah Oktay Güner, MHP milletvekillerine seslenmek istediğini belirterek devam etti:
“Milletvekilliği yüksek maaş, bir takım sosyal haklardan ibaret değildir. Milletvekilliği sorumluluktur, tarih önünde millete karşı bir sorumluluk. MHP’nin şerefli mazisini arkadaşlarım lütfen biraz incelesinler. 1980 yılında MHP yöneticileri olarak hepimiz idam talebiyle “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”nda yargılandık. Savunmalarımızın büyük bir bölümü Mamak’ta görülen işkenceleri gençlere yönelik ağır, insafsız, merhametsiz davranışlar suretiyle demokrasiyi savunmaya dayandı. Ve şiddetle, ısrarla idam sehpasının gölgesinde demokrasiyi savunduk. Ne oldu bu milletvekillerine?
Gittiler çok kıymetli Genel Başkanlarına fevkelade yanlış, fevkalade utanç verici tavrı sebebiyle yedek parça oldular. AK Parti’nin neyine yedek parça oluyorlar? Hangi yüksek politikasına teslim oldular? Bizi dış politikada perişan eden AK Parti değil mi? Şu anda yiğitlerimizi Suriye çöllerinde ölüme terk eden AK Parti değil mi?
Oradaki, Irak’taki Türk varlığı imha edilirken ağzını açmayan AK Parti değil mi? Biz bütün milliyetçiliği ayağımızın altına aldık diyen AK Parti’nin ayağının altına girmek MHP’ye ne kazandırıyor?
Millet kör ve sağır değil. Bunun hesabını seçimlerde soracak. Tek adama icra yargı ve en önemlisi meclisin sahip olduğu yetkiler veriliyor. Başbakanlı kaldırılıyor, hükümet kaldırılıyor. Kim bu adam?
Tanrı’nın gölgesi mi? Bu kadar nasıl inanıyorlar, neyine güvenebiliyorlar, yazıklar olsun.
Merhum Türkeş’in eminim kemikleri sızlıyor. Türkiye’yi savunma uğruna verdiğimiz 5000 şehit mezarından bunlara beddua ediyor. Ve bugün bütün vatanperverler, bütün ülkücüler, önce vatan diyen herkes MHP’nin içine düştüğü sefil tavırdan nefret ediyor…
Bahçeli, ‘evet’ oyu vereceğini söylüyor. Alsın o eveti boynuna assın. Millete söve söve milleti soyan bir kapitalist zümre meydana getirdiler. Şerefleri varsa bu oylamada hayır desinler. Yoksa AKP’nin sefil politikasının köleleri olsunlar.”
Agah Oktay Güner, Anayasa oylamasındaki tavrı nedeniyle Bahçeli’ye çok ağır sözlerle yüklendi.
12 Eylül Darbesi öncesinde, Milliyetçi Hareket Partisi’nin önde gelen isimlerinden biri olan, idamla yargılanan Ülkücülerden bir olan, Agah Oktay Güner’in Başkanlık açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.
Katıldığı bir televizyon kanalında Başkanlık hakkında görüşlerini aktaran Güner’in zehir zemberek sözleri sosyal medyadan da ülkücülerin desteğini kazandı. Ülkücü milliyetçi camianın içerisinde bulunduğu rahatsızlığı “12 Eylül mahkemelerinde şerefle birlikte yargılandığım Başbuğ Türkeş’in kemikleri sızlıyor.” açıklamasıyla dile getiren Güner “Milletvekilliği rozetten maaştan ibaret değil” dedi.
Agah Oktay Güner, MHP milletvekillerine seslenmek istediğini belirterek devam etti:
“Milletvekilliği yüksek maaş, bir takım sosyal haklardan ibaret değildir. Milletvekilliği sorumluluktur, tarih önünde millete karşı bir sorumluluk. MHP’nin şerefli mazisini arkadaşlarım lütfen biraz incelesinler. 1980 yılında MHP yöneticileri olarak hepimiz idam talebiyle “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”nda yargılandık. Savunmalarımızın büyük bir bölümü Mamak’ta görülen işkenceleri gençlere yönelik ağır, insafsız, merhametsiz davranışlar suretiyle demokrasiyi savunmaya dayandı. Ve şiddetle, ısrarla idam sehpasının gölgesinde demokrasiyi savunduk. Ne oldu bu milletvekillerine?
Gittiler çok kıymetli Genel Başkanlarına fevkelade yanlış, fevkalade utanç verici tavrı sebebiyle yedek parça oldular. AK Parti’nin neyine yedek parça oluyorlar? Hangi yüksek politikasına teslim oldular? Bizi dış politikada perişan eden AK Parti değil mi? Şu anda yiğitlerimizi Suriye çöllerinde ölüme terk eden AK Parti değil mi?
Oradaki, Irak’taki Türk varlığı imha edilirken ağzını açmayan AK Parti değil mi? Biz bütün milliyetçiliği ayağımızın altına aldık diyen AK Parti’nin ayağının altına girmek MHP’ye ne kazandırıyor?
Millet kör ve sağır değil. Bunun hesabını seçimlerde soracak. Tek adama icra yargı ve en önemlisi meclisin sahip olduğu yetkiler veriliyor. Başbakanlı kaldırılıyor, hükümet kaldırılıyor. Kim bu adam?
Tanrı’nın gölgesi mi? Bu kadar nasıl inanıyorlar, neyine güvenebiliyorlar, yazıklar olsun.
Merhum Türkeş’in eminim kemikleri sızlıyor. Türkiye’yi savunma uğruna verdiğimiz 5000 şehit mezarından bunlara beddua ediyor. Ve bugün bütün vatanperverler, bütün ülkücüler, önce vatan diyen herkes MHP’nin içine düştüğü sefil tavırdan nefret ediyor…
Bahçeli, ‘evet’ oyu vereceğini söylüyor. Alsın o eveti boynuna assın. Millete söve söve milleti soyan bir kapitalist zümre meydana getirdiler. Şerefleri varsa bu oylamada hayır desinler. Yoksa AKP’nin sefil politikasının köleleri olsunlar.”
Agah Oktay Güner, Anayasa oylamasındaki tavrı nedeniyle Bahçeli’ye çok ağır sözlerle yüklendi.
12 Eylül Darbesi öncesinde, Milliyetçi Hareket Partisi’nin önde gelen isimlerinden biri olan, idamla yargılanan Ülkücülerden bir olan, Agah Oktay Güner’in Başkanlık açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.
Katıldığı bir televizyon kanalında Başkanlık hakkında görüşlerini aktaran Güner’in zehir zemberek sözleri sosyal medyadan da ülkücülerin desteğini kazandı. Ülkücü milliyetçi camianın içerisinde bulunduğu rahatsızlığı “12 Eylül mahkemelerinde şerefle birlikte yargılandığım Başbuğ Türkeş’in kemikleri sızlıyor.” açıklamasıyla dile getiren Güner “Milletvekilliği rozetten maaştan ibaret değil” dedi.
Agah Oktay Güner, MHP milletvekillerine seslenmek istediğini belirterek devam etti:
“Milletvekilliği yüksek maaş, bir takım sosyal haklardan ibaret değildir. Milletvekilliği sorumluluktur, tarih önünde millete karşı bir sorumluluk. MHP’nin şerefli mazisini arkadaşlarım lütfen biraz incelesinler. 1980 yılında MHP yöneticileri olarak hepimiz idam talebiyle “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”nda yargılandık. Savunmalarımızın büyük bir bölümü Mamak’ta görülen işkenceleri gençlere yönelik ağır, insafsız, merhametsiz davranışlar suretiyle demokrasiyi savunmaya dayandı. Ve şiddetle, ısrarla idam sehpasının gölgesinde demokrasiyi savunduk. Ne oldu bu milletvekillerine?
Gittiler çok kıymetli Genel Başkanlarına fevkelade yanlış, fevkalade utanç verici tavrı sebebiyle yedek parça oldular. AK Parti’nin neyine yedek parça oluyorlar? Hangi yüksek politikasına teslim oldular? Bizi dış politikada perişan eden AK Parti değil mi? Şu anda yiğitlerimizi Suriye çöllerinde ölüme terk eden AK Parti değil mi?
Oradaki, Irak’taki Türk varlığı imha edilirken ağzını açmayan AK Parti değil mi? Biz bütün milliyetçiliği ayağımızın altına aldık diyen AK Parti’nin ayağının altına girmek MHP’ye ne kazandırıyor?
Millet kör ve sağır değil. Bunun hesabını seçimlerde soracak. Tek adama icra yargı ve en önemlisi meclisin sahip olduğu yetkiler veriliyor. Başbakanlı kaldırılıyor, hükümet kaldırılıyor. Kim bu adam?
Tanrı’nın gölgesi mi? Bu kadar nasıl inanıyorlar, neyine güvenebiliyorlar, yazıklar olsun.
Merhum Türkeş’in eminim kemikleri sızlıyor. Türkiye’yi savunma uğruna verdiğimiz 5000 şehit mezarından bunlara beddua ediyor. Ve bugün bütün vatanperverler, bütün ülkücüler, önce vatan diyen herkes MHP’nin içine düştüğü sefil tavırdan nefret ediyor…
Bahçeli, ‘evet’ oyu vereceğini söylüyor. Alsın o eveti boynuna assın. Millete söve söve milleti soyan bir kapitalist zümre meydana getirdiler. Şerefleri varsa bu oylamada hayır desinler. Yoksa AKP’nin sefil politikasının köleleri olsunlar.”
Agah Oktay Güner, Anayasa oylamasındaki tavrı nedeniyle Bahçeli’ye çok ağır sözlerle yüklendi.
12 Eylül Darbesi öncesinde, Milliyetçi Hareket Partisi’nin önde gelen isimlerinden biri olan, idamla yargılanan Ülkücülerden bir olan, Agah Oktay Güner’in Başkanlık açıklamaları gündeme bomba gibi düştü.
Katıldığı bir televizyon kanalında Başkanlık hakkında görüşlerini aktaran Güner’in zehir zemberek sözleri sosyal medyadan da ülkücülerin desteğini kazandı. Ülkücü milliyetçi camianın içerisinde bulunduğu rahatsızlığı “12 Eylül mahkemelerinde şerefle birlikte yargılandığım Başbuğ Türkeş’in kemikleri sızlıyor.” açıklamasıyla dile getiren Güner “Milletvekilliği rozetten maaştan ibaret değil” dedi.
Agah Oktay Güner, MHP milletvekillerine seslenmek istediğini belirterek devam etti:
“Milletvekilliği yüksek maaş, bir takım sosyal haklardan ibaret değildir. Milletvekilliği sorumluluktur, tarih önünde millete karşı bir sorumluluk. MHP’nin şerefli mazisini arkadaşlarım lütfen biraz incelesinler. 1980 yılında MHP yöneticileri olarak hepimiz idam talebiyle “MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası”nda yargılandık. Savunmalarımızın büyük bir bölümü Mamak’ta görülen işkenceleri gençlere yönelik ağır, insafsız, merhametsiz davranışlar suretiyle demokrasiyi savunmaya dayandı. Ve şiddetle, ısrarla idam sehpasının gölgesinde demokrasiyi savunduk. Ne oldu bu milletvekillerine?
Gittiler çok kıymetli Genel Başkanlarına fevkelade yanlış, fevkalade utanç verici tavrı sebebiyle yedek parça oldular. AK Parti’nin neyine yedek parça oluyorlar? Hangi yüksek politikasına teslim oldular? Bizi dış politikada perişan eden AK Parti değil mi? Şu anda yiğitlerimizi Suriye çöllerinde ölüme terk eden AK Parti değil mi?
Oradaki, Irak’taki Türk varlığı imha edilirken ağzını açmayan AK Parti değil mi? Biz bütün milliyetçiliği ayağımızın altına aldık diyen AK Parti’nin ayağının altına girmek MHP’ye ne kazandırıyor?
Millet kör ve sağır değil. Bunun hesabını seçimlerde soracak. Tek adama icra yargı ve en önemlisi meclisin sahip olduğu yetkiler veriliyor. Başbakanlı kaldırılıyor, hükümet kaldırılıyor. Kim bu adam?
Tanrı’nın gölgesi mi? Bu kadar nasıl inanıyorlar, neyine güvenebiliyorlar, yazıklar olsun.
Merhum Türkeş’in eminim kemikleri sızlıyor. Türkiye’yi savunma uğruna verdiğimiz 5000 şehit mezarından bunlara beddua ediyor. Ve bugün bütün vatanperverler, bütün ülkücüler, önce vatan diyen herkes MHP’nin içine düştüğü sefil tavırdan nefret ediyor…
Bahçeli, ‘evet’ oyu vereceğini söylüyor. Alsın o eveti boynuna assın. Millete söve söve milleti soyan bir kapitalist zümre meydana getirdiler. Şerefleri varsa bu oylamada hayır desinler. Yoksa AKP’nin sefil politikasının köleleri olsunlar.”