Seçime sayılı günler kala sonucunun ne olacağı konusunda pek çok yorum ortaya atılırken kamuoyu araştırmalarının güvenilirliği de sorgulanıyor ancak genel eğilim muhalefetin daha baskın gözüktüğü yolunda.
Dış basın da bu izlenimleri haberleştirirken muhalefetin performansına dikkat çekiyor.
BBC Türkçe’nin aktardığına göre İngiliz The Economist, “Türkiye’de muhalefet Erdoğan karşısında galibiyet kokusu alıyor” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
“Türkiye’nin otoriter cumhurbaşkanı bir sorunla karşı karşıya olabilir” alt başlığı ile yayımlanan yazıda ekonomideki kötü gidişatın iktidarın aleyhine işlediği ve ilk defa piyasaların Erdoğan’dan vazgeçtiği kaydedilerek ibrenin muhalefet yana olduğu belirtiliyor:
“Her ne kadar baskıcı olsa ve çılgın ekonomik teorileri bulunsa da piyasalar her zaman Erdoğan ve partisini, dağınık bir muhalefete tercih etmişti. Geçen ay içinde bu da değişmiş olabilir.”
Yazıda, partilerin oy oranlarına ilişkin tahminlere de yer verilirken İYİ Parti’nin yüzde 10 barajının “iyiden iyiye” üzerinde göründüğü kaydediliyor.
Dergi, Meral Akşener’in cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki oyunun son anketlerde yüzde 20’ye yakın göründüğünü aktarırken “popüler bir delifişek” ifadesini kullandığı Muharrem İnce için ise “Muhafazakar seçmenle iletişim kurabilen ender laik politikacılardan biri” diyor.
Erdoğan karşısında öne çıkan Muharrem İnce, Meral Akşener ve Selahattin Demirtaş’a ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı yazı şöyle devam ediyor:
– Cumhurbaşkanı’nın karşısındaki adaylar yaklaşan seçimlerde halen favori değiller. Ama bir ivme kazandıkları ve doğru adayları buldukları gözlemleniyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) adayı olan Muharrem İnce popüler bir delifişek ve muhafazakar seçmenle iletişim kurabilen ender laik politikacılardan biri. Muhafazakar bir ailede dünyaya gelen İnce, namaz kılıyor ve kamusal alanda kadınların başörtüsü giymesini destekliyor ama bunun yanında arada bir içki de içiyor.
– Emektar milliyetçi ve bir dönem içişleri bakanlığı da yapmış olan Meral Akşener, kendisini ve kurduğu İYİ Parti’yi belirsizlik içinden ulusal seviyeye taşıdı. Bir yıldan az bir süre önce kurulmuş bir parti için saygı uyandırıcı şekilde yüzde 10 barajının oldukça üzerinde bir seçmen kitlesi elde etti. Son anketler Akşener’in kendisini ise cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turunda, yüzde 20’nin üzerinde gösteriyor. Anketler Demirtaş’ın da çift haneli rakamlara ulaştığını ortaya koyuyor. Bu dış dünya ile sosyal medya ve avukatları aracılığı ile haberleşen biri politikacı için hiç fena değil.”
– Laik bir parti olan CHP ile İslamcı bir parti olan Saadet’in ortaklık yaptığını görseler, muhtemelen iki partinin de kurucuları, modern Türkiye’nin atası Kemal Atatürk ile eski başbakan Necmettin Erbakan, mezarlarında ters dönerdi. Ama zor zamanlar zor ortaklıklar getirir. Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, bu ittifakın, Türkiye demokrasisinden geriye kalanları Erdoğan’ın elinden kurtarmak için yapılan zorunlu bir evlilik olduğunu söylüyor. Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı ve adamlarının politik İslam’dan daha çok eş-dost kapitalizmine yakın olduğunu belirtiyor. Karamollaoğlu, ‘Adalet kalmadı. Güçler ayrılığı ortadan kalktı’ diyor.