Döviz gün içerisinde ikinci kez rekor kırdı.
Analistler, liradaki sert değer kayıplarını, petrol fiyatlarındaki yükselişi, yaklaşan seçimler öncesi artan kamu harcamaları, ekonomik verilerdeki zayıflamanın yanında, enflasyon ve cari işlemler açığının yüksek düzeylerine bağlıyor. Piyasaların gözü bugün, Hazine’nin çıkacağı iki ihaleye özellikle yabancı yatırımcıların ilgisinde olacak.
Dolar endeksi dün gördüğü 2 Mayıs’tan bu yana en düşük seviyesi olan 92.243’ten yükselerek yüzde 0.1 artışla 92.647’ye yükseldi.
ABD’nin 10 yıllık hazine tahvil getirileri Asya borsasındaki işlemlerde yaklaşık 1 baz puan artışla yüzde 3.001’e yükseldi.
Bankacılar bugün Hazine’nin düzenleyeceği 2 ve 5 yıl vadeli sabit kuponlu gösterge tahvil yeniden ihraçlarının günün en önemli iç gündemi olacağını belirttiler. Bir bankacı, “Hazine tahvillerindeki sert yükselişler sonrasında yabancı talebi yakından izlenecek” dedi.
Bunun yanında iç piyasalarda Nisan ayına ilişkin bütçe gerçekleşmeleri ve Şubat dönemi işsizlik verileri de izlenecek.
Cuma günü küresel piyasalardaki iyimserlikle 4.25’in altını test eden dolar/TL dün günü 4.32 civarında tamamlamıştı. Kur bu sabah ise Erdoğan’ın faiz açıklamalarıyla yönünü yukarı çevirerek 4.3983’e kadar yükselerek tarihi zirvesini yeniledikten sonra saat 14.18’de 4.287/4.310 seviyesinde işlem gördü.
Sepet bazında TL aynı saatte 4.8086/4.8113, euro/TL ise 5.2299/5.2332 seviyesinde bulunuyor.
Erdoğan geçen hafta TOBB’da yaptığı konuşmada, “Seçimde milletim yeniden yola devam derse, bir defa bu faiz belasıyla mücadeleden zaferle çıkacağımı söylüyorum” demiş faizi tekrar aşağı çekmeleri gerektiğini, faizi yüksek tutmakla oyuna geldiklerini söylemişti.
Faizi ekonomik alanda her türlü kötülüğün anası-babası olarak tanımlayan Erdoğan haftasonu yaptığı açıklamalarda da 24 Haziran’dan sonra faizin şeklinin de oranının da çok daha farklı bir şekilde gelişeceğini söyledi.
Erdoğan Londra’da Bloomberg TV’ye verdiği ve bu sabah Bloomberg HT televizyonunda yer alan konuşmasında ise “Faiz oranlarına dair kararlar alınırken size danışılıyor mu? TCMB faiz oranlarında sizin görüşe başvuruyor mu?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Şu anda öyle veya böyle siz ülkede yürütmenin başısınız. Tabi ki TCMB bağımsızlığı söz konusudur. Ama TCMB bağımsızlığının gereği ile kalkıp, herhalde yürütmenin başı olan bir başkanın burada vermiş olduğu sinyalleri bir kenara koyacak hali yok. O da tabi buna göre değerlendirmelerini yapacaktır. Adımlarını ona göre yapacaktır. Ben bunun gelecek için çok isabetli adımların atılmasına vesile olacağına inanıyorum.”
Geçen hafta Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, “Toplantıda, hükümetin, para ve maliye politikaları konusundaki hedeflerine ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir… Faiz ve döviz kuru baskısını azaltmak, bununla birlikte enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirler alınacaktır. Bunun için Merkez Bankası elindeki araçları etkin şekilde kullanmaya devam edecektir” görüşüne yer verilmişti.
Reuters’ta Cuma günü yer alan bir analiz haberde ekonomi yönetiminin kısa vadeli volatiliteyi sınırlayacak adımların yanı sıra orta vadeli güven tesisi içerecek adımları da çalıştığı belirtildi. Habere göre piyasalardaki olağanüstü PPK kararı beklentilerine karşın ekonomi yönetiminin hedefi bunun bir alternatif senaryo olarak kalması yönünde.
TL son dönemde S&P’nin kredi notu düşüşü ve enflasyon endişeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışıyor. Bankacılar TL’deki değer kaybına dolardaki küresel değer kazancı, S&P’nin not indirimi, ABD faizlerinin yüzde 3’e yükselmesi, petrol fiyatlarındaki yükseliş, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesini, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığı gösteriyorlar.
Öte yandan 24 Haziran’daki seçimler öncesi yapılan düzenlemelerle birlikte artan harcamaların ardından bugün Hazine ihalesine olan ilgisi de yakından takip edilecek.
Tahvil bono piyasasında gösterge 10 yıllık tahvil getirisi 27 Nisan haftasını yüzde 12.60 seviyesinden kapadıktan sonra 158 baz puanlık yükselişle 9 Mayıs’ta yüzde 14.18’e kadar çıktı. Dün ise spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 13.92 valörde son işlem yüzde 13.90 oldu.
Öte yandan 27 Nisan haftasını yüzde 14.36 seviyesinden kapayan gösterge iki yıllık tahvilde bileşik faiz ise geçen hafta yüzde 16 seviyesine kadar yükseldi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 16.10 olarak gerçekleşti.
Döviz gün içerisinde ikinci kez rekor kırdı.
Analistler, liradaki sert değer kayıplarını, petrol fiyatlarındaki yükselişi, yaklaşan seçimler öncesi artan kamu harcamaları, ekonomik verilerdeki zayıflamanın yanında, enflasyon ve cari işlemler açığının yüksek düzeylerine bağlıyor. Piyasaların gözü bugün, Hazine’nin çıkacağı iki ihaleye özellikle yabancı yatırımcıların ilgisinde olacak.
Dolar endeksi dün gördüğü 2 Mayıs’tan bu yana en düşük seviyesi olan 92.243’ten yükselerek yüzde 0.1 artışla 92.647’ye yükseldi.
ABD’nin 10 yıllık hazine tahvil getirileri Asya borsasındaki işlemlerde yaklaşık 1 baz puan artışla yüzde 3.001’e yükseldi.
Bankacılar bugün Hazine’nin düzenleyeceği 2 ve 5 yıl vadeli sabit kuponlu gösterge tahvil yeniden ihraçlarının günün en önemli iç gündemi olacağını belirttiler. Bir bankacı, “Hazine tahvillerindeki sert yükselişler sonrasında yabancı talebi yakından izlenecek” dedi.
Bunun yanında iç piyasalarda Nisan ayına ilişkin bütçe gerçekleşmeleri ve Şubat dönemi işsizlik verileri de izlenecek.
Cuma günü küresel piyasalardaki iyimserlikle 4.25’in altını test eden dolar/TL dün günü 4.32 civarında tamamlamıştı. Kur bu sabah ise Erdoğan’ın faiz açıklamalarıyla yönünü yukarı çevirerek 4.3983’e kadar yükselerek tarihi zirvesini yeniledikten sonra saat 14.18’de 4.287/4.310 seviyesinde işlem gördü.
Sepet bazında TL aynı saatte 4.8086/4.8113, euro/TL ise 5.2299/5.2332 seviyesinde bulunuyor.
Erdoğan geçen hafta TOBB’da yaptığı konuşmada, “Seçimde milletim yeniden yola devam derse, bir defa bu faiz belasıyla mücadeleden zaferle çıkacağımı söylüyorum” demiş faizi tekrar aşağı çekmeleri gerektiğini, faizi yüksek tutmakla oyuna geldiklerini söylemişti.
Faizi ekonomik alanda her türlü kötülüğün anası-babası olarak tanımlayan Erdoğan haftasonu yaptığı açıklamalarda da 24 Haziran’dan sonra faizin şeklinin de oranının da çok daha farklı bir şekilde gelişeceğini söyledi.
Erdoğan Londra’da Bloomberg TV’ye verdiği ve bu sabah Bloomberg HT televizyonunda yer alan konuşmasında ise “Faiz oranlarına dair kararlar alınırken size danışılıyor mu? TCMB faiz oranlarında sizin görüşe başvuruyor mu?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Şu anda öyle veya böyle siz ülkede yürütmenin başısınız. Tabi ki TCMB bağımsızlığı söz konusudur. Ama TCMB bağımsızlığının gereği ile kalkıp, herhalde yürütmenin başı olan bir başkanın burada vermiş olduğu sinyalleri bir kenara koyacak hali yok. O da tabi buna göre değerlendirmelerini yapacaktır. Adımlarını ona göre yapacaktır. Ben bunun gelecek için çok isabetli adımların atılmasına vesile olacağına inanıyorum.”
Geçen hafta Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, “Toplantıda, hükümetin, para ve maliye politikaları konusundaki hedeflerine ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir… Faiz ve döviz kuru baskısını azaltmak, bununla birlikte enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirler alınacaktır. Bunun için Merkez Bankası elindeki araçları etkin şekilde kullanmaya devam edecektir” görüşüne yer verilmişti.
Reuters’ta Cuma günü yer alan bir analiz haberde ekonomi yönetiminin kısa vadeli volatiliteyi sınırlayacak adımların yanı sıra orta vadeli güven tesisi içerecek adımları da çalıştığı belirtildi. Habere göre piyasalardaki olağanüstü PPK kararı beklentilerine karşın ekonomi yönetiminin hedefi bunun bir alternatif senaryo olarak kalması yönünde.
TL son dönemde S&P’nin kredi notu düşüşü ve enflasyon endişeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışıyor. Bankacılar TL’deki değer kaybına dolardaki küresel değer kazancı, S&P’nin not indirimi, ABD faizlerinin yüzde 3’e yükselmesi, petrol fiyatlarındaki yükseliş, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesini, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığı gösteriyorlar.
Öte yandan 24 Haziran’daki seçimler öncesi yapılan düzenlemelerle birlikte artan harcamaların ardından bugün Hazine ihalesine olan ilgisi de yakından takip edilecek.
Tahvil bono piyasasında gösterge 10 yıllık tahvil getirisi 27 Nisan haftasını yüzde 12.60 seviyesinden kapadıktan sonra 158 baz puanlık yükselişle 9 Mayıs’ta yüzde 14.18’e kadar çıktı. Dün ise spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 13.92 valörde son işlem yüzde 13.90 oldu.
Öte yandan 27 Nisan haftasını yüzde 14.36 seviyesinden kapayan gösterge iki yıllık tahvilde bileşik faiz ise geçen hafta yüzde 16 seviyesine kadar yükseldi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 16.10 olarak gerçekleşti.
Döviz gün içerisinde ikinci kez rekor kırdı.
Analistler, liradaki sert değer kayıplarını, petrol fiyatlarındaki yükselişi, yaklaşan seçimler öncesi artan kamu harcamaları, ekonomik verilerdeki zayıflamanın yanında, enflasyon ve cari işlemler açığının yüksek düzeylerine bağlıyor. Piyasaların gözü bugün, Hazine’nin çıkacağı iki ihaleye özellikle yabancı yatırımcıların ilgisinde olacak.
Dolar endeksi dün gördüğü 2 Mayıs’tan bu yana en düşük seviyesi olan 92.243’ten yükselerek yüzde 0.1 artışla 92.647’ye yükseldi.
ABD’nin 10 yıllık hazine tahvil getirileri Asya borsasındaki işlemlerde yaklaşık 1 baz puan artışla yüzde 3.001’e yükseldi.
Bankacılar bugün Hazine’nin düzenleyeceği 2 ve 5 yıl vadeli sabit kuponlu gösterge tahvil yeniden ihraçlarının günün en önemli iç gündemi olacağını belirttiler. Bir bankacı, “Hazine tahvillerindeki sert yükselişler sonrasında yabancı talebi yakından izlenecek” dedi.
Bunun yanında iç piyasalarda Nisan ayına ilişkin bütçe gerçekleşmeleri ve Şubat dönemi işsizlik verileri de izlenecek.
Cuma günü küresel piyasalardaki iyimserlikle 4.25’in altını test eden dolar/TL dün günü 4.32 civarında tamamlamıştı. Kur bu sabah ise Erdoğan’ın faiz açıklamalarıyla yönünü yukarı çevirerek 4.3983’e kadar yükselerek tarihi zirvesini yeniledikten sonra saat 14.18’de 4.287/4.310 seviyesinde işlem gördü.
Sepet bazında TL aynı saatte 4.8086/4.8113, euro/TL ise 5.2299/5.2332 seviyesinde bulunuyor.
Erdoğan geçen hafta TOBB’da yaptığı konuşmada, “Seçimde milletim yeniden yola devam derse, bir defa bu faiz belasıyla mücadeleden zaferle çıkacağımı söylüyorum” demiş faizi tekrar aşağı çekmeleri gerektiğini, faizi yüksek tutmakla oyuna geldiklerini söylemişti.
Faizi ekonomik alanda her türlü kötülüğün anası-babası olarak tanımlayan Erdoğan haftasonu yaptığı açıklamalarda da 24 Haziran’dan sonra faizin şeklinin de oranının da çok daha farklı bir şekilde gelişeceğini söyledi.
Erdoğan Londra’da Bloomberg TV’ye verdiği ve bu sabah Bloomberg HT televizyonunda yer alan konuşmasında ise “Faiz oranlarına dair kararlar alınırken size danışılıyor mu? TCMB faiz oranlarında sizin görüşe başvuruyor mu?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Şu anda öyle veya böyle siz ülkede yürütmenin başısınız. Tabi ki TCMB bağımsızlığı söz konusudur. Ama TCMB bağımsızlığının gereği ile kalkıp, herhalde yürütmenin başı olan bir başkanın burada vermiş olduğu sinyalleri bir kenara koyacak hali yok. O da tabi buna göre değerlendirmelerini yapacaktır. Adımlarını ona göre yapacaktır. Ben bunun gelecek için çok isabetli adımların atılmasına vesile olacağına inanıyorum.”
Geçen hafta Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, “Toplantıda, hükümetin, para ve maliye politikaları konusundaki hedeflerine ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir… Faiz ve döviz kuru baskısını azaltmak, bununla birlikte enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirler alınacaktır. Bunun için Merkez Bankası elindeki araçları etkin şekilde kullanmaya devam edecektir” görüşüne yer verilmişti.
Reuters’ta Cuma günü yer alan bir analiz haberde ekonomi yönetiminin kısa vadeli volatiliteyi sınırlayacak adımların yanı sıra orta vadeli güven tesisi içerecek adımları da çalıştığı belirtildi. Habere göre piyasalardaki olağanüstü PPK kararı beklentilerine karşın ekonomi yönetiminin hedefi bunun bir alternatif senaryo olarak kalması yönünde.
TL son dönemde S&P’nin kredi notu düşüşü ve enflasyon endişeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışıyor. Bankacılar TL’deki değer kaybına dolardaki küresel değer kazancı, S&P’nin not indirimi, ABD faizlerinin yüzde 3’e yükselmesi, petrol fiyatlarındaki yükseliş, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesini, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığı gösteriyorlar.
Öte yandan 24 Haziran’daki seçimler öncesi yapılan düzenlemelerle birlikte artan harcamaların ardından bugün Hazine ihalesine olan ilgisi de yakından takip edilecek.
Tahvil bono piyasasında gösterge 10 yıllık tahvil getirisi 27 Nisan haftasını yüzde 12.60 seviyesinden kapadıktan sonra 158 baz puanlık yükselişle 9 Mayıs’ta yüzde 14.18’e kadar çıktı. Dün ise spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 13.92 valörde son işlem yüzde 13.90 oldu.
Öte yandan 27 Nisan haftasını yüzde 14.36 seviyesinden kapayan gösterge iki yıllık tahvilde bileşik faiz ise geçen hafta yüzde 16 seviyesine kadar yükseldi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 16.10 olarak gerçekleşti.
Döviz gün içerisinde ikinci kez rekor kırdı.
Analistler, liradaki sert değer kayıplarını, petrol fiyatlarındaki yükselişi, yaklaşan seçimler öncesi artan kamu harcamaları, ekonomik verilerdeki zayıflamanın yanında, enflasyon ve cari işlemler açığının yüksek düzeylerine bağlıyor. Piyasaların gözü bugün, Hazine’nin çıkacağı iki ihaleye özellikle yabancı yatırımcıların ilgisinde olacak.
Dolar endeksi dün gördüğü 2 Mayıs’tan bu yana en düşük seviyesi olan 92.243’ten yükselerek yüzde 0.1 artışla 92.647’ye yükseldi.
ABD’nin 10 yıllık hazine tahvil getirileri Asya borsasındaki işlemlerde yaklaşık 1 baz puan artışla yüzde 3.001’e yükseldi.
Bankacılar bugün Hazine’nin düzenleyeceği 2 ve 5 yıl vadeli sabit kuponlu gösterge tahvil yeniden ihraçlarının günün en önemli iç gündemi olacağını belirttiler. Bir bankacı, “Hazine tahvillerindeki sert yükselişler sonrasında yabancı talebi yakından izlenecek” dedi.
Bunun yanında iç piyasalarda Nisan ayına ilişkin bütçe gerçekleşmeleri ve Şubat dönemi işsizlik verileri de izlenecek.
Cuma günü küresel piyasalardaki iyimserlikle 4.25’in altını test eden dolar/TL dün günü 4.32 civarında tamamlamıştı. Kur bu sabah ise Erdoğan’ın faiz açıklamalarıyla yönünü yukarı çevirerek 4.3983’e kadar yükselerek tarihi zirvesini yeniledikten sonra saat 14.18’de 4.287/4.310 seviyesinde işlem gördü.
Sepet bazında TL aynı saatte 4.8086/4.8113, euro/TL ise 5.2299/5.2332 seviyesinde bulunuyor.
Erdoğan geçen hafta TOBB’da yaptığı konuşmada, “Seçimde milletim yeniden yola devam derse, bir defa bu faiz belasıyla mücadeleden zaferle çıkacağımı söylüyorum” demiş faizi tekrar aşağı çekmeleri gerektiğini, faizi yüksek tutmakla oyuna geldiklerini söylemişti.
Faizi ekonomik alanda her türlü kötülüğün anası-babası olarak tanımlayan Erdoğan haftasonu yaptığı açıklamalarda da 24 Haziran’dan sonra faizin şeklinin de oranının da çok daha farklı bir şekilde gelişeceğini söyledi.
Erdoğan Londra’da Bloomberg TV’ye verdiği ve bu sabah Bloomberg HT televizyonunda yer alan konuşmasında ise “Faiz oranlarına dair kararlar alınırken size danışılıyor mu? TCMB faiz oranlarında sizin görüşe başvuruyor mu?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Şu anda öyle veya böyle siz ülkede yürütmenin başısınız. Tabi ki TCMB bağımsızlığı söz konusudur. Ama TCMB bağımsızlığının gereği ile kalkıp, herhalde yürütmenin başı olan bir başkanın burada vermiş olduğu sinyalleri bir kenara koyacak hali yok. O da tabi buna göre değerlendirmelerini yapacaktır. Adımlarını ona göre yapacaktır. Ben bunun gelecek için çok isabetli adımların atılmasına vesile olacağına inanıyorum.”
Geçen hafta Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen toplantının ardından yapılan yazılı açıklamada, “Toplantıda, hükümetin, para ve maliye politikaları konusundaki hedeflerine ulaşma kararlılığı teyit edilmiştir… Faiz ve döviz kuru baskısını azaltmak, bununla birlikte enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirler alınacaktır. Bunun için Merkez Bankası elindeki araçları etkin şekilde kullanmaya devam edecektir” görüşüne yer verilmişti.
Reuters’ta Cuma günü yer alan bir analiz haberde ekonomi yönetiminin kısa vadeli volatiliteyi sınırlayacak adımların yanı sıra orta vadeli güven tesisi içerecek adımları da çalıştığı belirtildi. Habere göre piyasalardaki olağanüstü PPK kararı beklentilerine karşın ekonomi yönetiminin hedefi bunun bir alternatif senaryo olarak kalması yönünde.
TL son dönemde S&P’nin kredi notu düşüşü ve enflasyon endişeleri başta olmak üzere gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışıyor. Bankacılar TL’deki değer kaybına dolardaki küresel değer kazancı, S&P’nin not indirimi, ABD faizlerinin yüzde 3’e yükselmesi, petrol fiyatlarındaki yükseliş, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son PMI verisinin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesini, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığı gösteriyorlar.
Öte yandan 24 Haziran’daki seçimler öncesi yapılan düzenlemelerle birlikte artan harcamaların ardından bugün Hazine ihalesine olan ilgisi de yakından takip edilecek.
Tahvil bono piyasasında gösterge 10 yıllık tahvil getirisi 27 Nisan haftasını yüzde 12.60 seviyesinden kapadıktan sonra 158 baz puanlık yükselişle 9 Mayıs’ta yüzde 14.18’e kadar çıktı. Dün ise spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 13.92 valörde son işlem yüzde 13.90 oldu.
Öte yandan 27 Nisan haftasını yüzde 14.36 seviyesinden kapayan gösterge iki yıllık tahvilde bileşik faiz ise geçen hafta yüzde 16 seviyesine kadar yükseldi. Dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 16.10 olarak gerçekleşti.