Yüzlerce işadamına ait mallar yağma usulü satışa çıkartıldı. Liste korkunç..
TMSF, Hizmet Hareketi’ne yakın işadamlarına ait 1289 şirket ile bu şirketlere ait mal varlıklarının listesini yayınladı. Listede yer alan, aralarında fabrikalar, mağazalar, atölyeler, süt çiftlikleri, zeytinlikler, üniversite binaları, AVM’ler, otellere kadar çok sayıda gayrimenkul satışa sunuldu. Liste Cumhuriyet tarihinin en büyük el değiştirmelerinden birinin gerçekleşeceğini gösteriyor.
İŞTE EL KONULAN VE SATIŞA SUNULAN MÜLKLERİN TAM LİSTESİ
YANDAŞA GİDECEK
TMSF satış yöntemi olarak açık, şeffaf ve rekabete dayalı bir yöntem de belirlemedi. Satın almak isteyenler TMSF ile görüşecek ve TMSF istediği kişiye istediği malı, istediği fiyata verecek. Bu kişilerin Erdoğan Rejimi’ne yakın olacağını tahmin etmek güç değil.
ÇİFTLİK’TEN ÜNİVERSİTEYE
TMSF’nin satılığa çıkardığı varlıklar arasında malikane, arsa, içinde büyükbaş hayvanları olan çiftlik, lokanta, pastane, market, üniversite ile çeşitli marka otomobiller ve galeriler de var. El konan şirketlere ve şahıslara ait bu varlıklar Kırklareli’nden, Trabzon’a, Antep’den İzmir’e kadar Türkiye’nin hemen her ilinde bulunuyor.
Holding, şirket ve şahıslara ait olmak üzere tam 1289 adet varlık satılığa çıkartılmış durumda. Yayınlanan listede en büyük payı eğitim alanında faaliyet gösteren şirketlere ait mallar oluşturuyor. Listeye göre tam 370 okul ve 307 yurda el konulmuş. TMSF elindeki bu okul binaları ve yurtları da satılığa çıkarmış durumda. ‘Okul ve Yurt’ başlığı altında faaliyet gösteren şirketlerin ortaöğrenimden, üniversite’ye kadar eğitimin birçok alanını kapsadığı da görülüyor.
SİTELER, ZEYTİNLİKLER
El konan ve satılığa çıkartılan varlıklar arasında Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunan son derece değerli emlak da bulunuyor. Çeşitli şirket ve kişilere ait 95 adet inşaatı süren site, arsa ve konut var. Satışa sunulan bu arsa ve konutların listelerinde bazılarının yanına “Yüzde doksan dokuzu bitmiş, kalanı için on milyon lira harcanması gerekiyor” gibi notlar düşülmüş. Bu emlak arasında zeytinlik, fidanlık gibi tarımsal amaçlı kullanılan arazilerde bulunuyor. Bazı değerli arsaların yanına ise “Yüzde elli kat karşılığı verileceği” notu düşülmüş.
KAYSERİ’DE BOYDAK HOLDİNG’İN MALLARI DA SATIŞTA
Listede isimleri bulundukları şehir ile özdeşleşmiş büyük holdinglere ait gayrimenkuller ve şirketler de yer alıyor. Bunlardan en önemlilerinden birisi adı Kayseri ile özdeşleşmiş durumda olan Boydak Holding’e ait şirketler. Özellikle mobilya sektöründe Kayseri’de faaliyet gösteren Boydak Holding’e ait çeşitli şirketler satılığa çıkartılmış. Listede Boydak Holding’in on beş şirketinin satışa konulduğu görülüyor. Listede dikkat çeken bir başka Holding ise geçmişten beri adı Hizmet Hareketi ile özdeşleşmiş olan Koza-İpek grubu. Koza-İpek grubunun medya alanında olduğu kadar madencilik özellikle altın madenciliği konusunda etkin olduğu biliniyor. Koza Altın, çeşitli televizyon ve gazetelere sahip İpek Medya adlı şirketler de TMSF’nin elinde bulunuyor. Ayrıca yine medya ve yayıncılık ile bağlantılı dağıtım, matbaa ve bilişim şirketleri de el konulup satışa konan şirketler arasında.
Çeşitli sektörlerde üretim yapan 17 fabrikanın arasında uçak simülatörü üreten bir fabrika dahi var. Listede satışa konan şirketler, arsalar ve fabrikaların bulunduğu şehirlere baktığımızda öncelikle Türkiye’nin ticaret ve sanayisinin gelişmiş olduğu şehirlerin ön planda olduğunu görüyoruz. Ağırlık ise başta Ankara olmak üzere İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Gaziantep, Kayseri, Konya gibi şehirlerde. En az şirketin bulunduğu il tek şirketle Diyarbakır.
TMSF’nin satışa sunmak üzere listelediği bu varlıkların toplam maddi karşılığını hesaplamak ise uzmanların günlerce çalışmasını gerektirecek boyutta. Marina’dan, petrol istasyonuna, matbaadan, altın madenlerine kadar çok çeşitli alanlardaki bu şirketlerin satışının gerçekleşmesi durumunda ise cumhuriyet tarihinin en büyük mülk değişiminin olacağını görüyoruz.
BU YÖNTEMLERİ İTTİHAT VE TERAKKİ’DEN BİLİYORUZ
Osmanlı’nın yıkılmasını hızlandıran ve büyük zulümler ve acılar yaşanmasına neden olan İttihat ve Terakki Dönemi’nde mal varlıklarıyla ilgili benzer uygulamalar yapılmıştı. “Sermayenin Türkleştirilmesi Projesi” kapsamında, Varlık Vergisi kanunu, yüzlerce gayrimüslimin göç etmesine, daha sonra da 6-7 Eylül olaylarının yaşanmasına neden olmuştu. Yağma, gasp, devlet eliyle el koyma yaygın biçimde uygulanmış ve Anadolu toprakları renkliliğini, çeşitliliğini kaybetmiş, etkisi halen devam eden çölleşme meydana gelmişti. Pekçok alanda İttihat ve Terakki’yi taklit eden Erdoğan Rejimi, “Sermayenin AKP’lileştirilmesi” projesini uyguluyor.