Ekonomi masalını yıkan gerçek rakamlar..
“AKP’nin 14 yıllık iktidarı boyunca ekonomik büyümenin ortalaması yüzde 4.6. Ancak Cumhurbaşkanı’nın da (Abdullah Gül), Başbakan’ın da (Recep Tayyip Erdoğan) AKP’li olduğu, tüm bakanların ve Meclis başkanının AKP’li olduğu, parlamentoda üçte iki çoğunluğa yakın temsillerinin bulunduğu ve yüzde 47- 49 arası oy aldıkları 2007- 2016 arasına baktığımızda, gerçek tablo çok daha net ortaya çıkıyor. Zira bu 10 yılın büyüme ortalaması yüzde 3.3. Bu çok vahim bir tablo.
Zira Türkiye Cumhuriyeti’nde, İkinci Dünya Savaşı gibi en vahşi savaş sorası artçı etkileri, 1960 ihtilali, 1971 darbesi, 1980 darbesi, arada 1974 Kıbrıs Savaşı ve bu nedenle Türkiye’ye konulmuş olan ekonomik ambargo ve askeri ambargolar, yanı sıra, petrolün varilinin 1970’de 1 dolar iken 1980’de 36 kat artması, 28 Şubat dönemi, 1994 ile 2001 ekonomik krizlerini de göz önünde bulundurduğumuzda, AKP dönemine kadarki yıllık ortalama büyüme hızı yüzde 5.1.
Bunun yanı sıra, 2008’de başına düşen milli gelir 10 bin 444 dolar iken, 2014’te 10 bin 380 dolarmış. 7 yıl yerimizde saymışız, yani patinaj yapmışız. Ama patinajdan çıkılabilirdi, değil mi? Öyle olmadı. 2014’ten itibaren kişi başına düşen milli gelir de aşağı doğru düşmeye başladı. 2015’te kişi başına düşen milli gelir 9 bin 286 dolar, 2016’da 9 bin 200 dolar, 2017’de daha da küçük olacak. Demek ki burada vahim bir tablo var.
Dahası, şimdi de, Türkiye’nin 2017 yılı içerisinde 200 milyarlık bir dış kredi borcunu döndürmesi lazım. Hem bunu döndürmemiz gerekiyor hem de bir yandan reyting kuruluşları Türkiye’nin notunu düşürüyor, hem de bir yandan IMF “aman” diyor. Aynı zamanda da, bizim bugüne kadar borç alıp verdiğimiz ülkelerle aramız tarihimizin en bozuk seviyesinde. Dahası, para verip abone olduğumuz, değerlendirme yaptırdığımız reyting kuruluşlarını en yüksek ağızdan rüşvetçilikle suçluyoruz.