Son yıllarda cep telefonu fiyatlarında yaşanan hızlı artış, taksit sınırı ve yüksek IMEI kayıt ücretleri, Türkiye’de akıllı telefon pazarında önemli değişimlere yol açtı. Yüksek enflasyon ve vergiler, yeni cep telefonlarının fiyatlarını rekor seviyelere çıkarırken, bu durum birçok tüketiciyi farklı alternatiflere yöneltti. Gelişmelere paralel olarak bu yılın ocak-ağustos döneminde akıllı telefon ithalat adedi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9,7 düşüşle 2 milyon 952 bine gerilerken, kaçak telefon girişleri ise rekor seviyeye ulaştı. Ticaret Bakanlığı verilerine göre bu yıl ocak-ağustos döneminde kaçak olarak yurda girmeye çalışılırken ele geçirilen cep telefonları son 3 yılın toplamını geride bırakarak adet olarak 127 bini aşarken değer olarak ise 400 milyon TL sınırına dayandı. Hatta cep telefonu, kaçağa konu kategoriler arasında yasaklı maddelerin ardından tütün ürünleri ve akaryakıtı da geride bırakarak ikinci sırada yer aldı. Sektör temsilcileri, ülkedeki vergi oranlarının yüksek olması, alım gücünün azalması ve taksit kısıtlaması sebebiyle teknolojiye ulaşımın zorlaşmasının yolcu beraberinde gelen cihazlardaki düzenlemenin suiistimal alanına dönüşmesine yol açtığını ve legal pazarın 12 milyonlu rakamlardan 10 milyona gerilemesine neden olduğunu dile getirdi.
8 aylık kaçak, 3 yılın toplamını geçti
Türkiye’de legal yollar ile yıllık satılan cep telefonu sayısı 2019 yılına kadar 12 milyon seviyelerinde seyrediyordu. 2019 yılı itibari ile cari açığa yol açtığı gerekçesi ile cep telefonu satışlarına taksit sınırının gelmesi, vergi oranlarının artırılması ve yolcu beraberinde getirilen cep telefonlarında IMEI kayıt ücretinin hızla artmaya başlaması, taşları yerinden oynattı. Gelişmeler, legal yolu tıkarken illegal yollarla yurda giren cep telefonunda patlamaya yol açtı. Ticaret Bakanlığı verilerine göre en çok yakalama yapılan eşya türü sıralamasında 2019 yılında 16 bin 178 olan kaçak cep telefonu sayısı 2020’de 34 bine, 2021’de 38 bin 472’ye, 2022’de 25 bin 890’a 2023’te 57 bin 533’e çıktı. Bu yılın ocak-ağustos döneminde ise söz konusu rakam 127 bin 438’e çıkarak son 3 yılın toplamını geride bıraktı. Bunlar kaçak olarak girmeye çalışılırken yakalanabilen telefon adetleri. Yakalanamayan cep telefonu sayısının çok daha yüksek seviyede olduğu tahmin ediliyor. Yıl sonunda kaçak cep telefonu yakalamalarının 200 bin sınırına dayanması bekleniyor.
Legal satış kanalı 2 milyon adet geriledi
Hal böyle iken legal kanal kaynağı olan ithal cep telefonu adedinde ise düşüş yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2020’de 9 milyonu aşkın cep telefonu ithal edilirken bu rakam 2021’de 4,3 milyona, 2022’de 3,2 milyona geriledi. 2023’te yeniden 5,1 milyon adete çıkan cep telefonu ithalatı, bu yılın ocak-ağustos döneminde ise 2,9 milyon adete düştü. Bu değer, geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında 9,7 düşüşe işaret ediyor. Yine geride kalan dönemde 12 milyon adet olan legal kanal satış adedinin bu yıl 10 milyon adete düşmesi bekleniyor. 2019’dan bu yana nüfusun 3 milyona yakın artması ve cep telefonu penetrasyon oranının yükselmesine rağmen legal yolla satılan telefon sayısındaki düşüş, illegal yolun ne kadar yüksek seviyeye çıktığının bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Yolcu beraberi suiistimal alanına dönüştü
Türk halkının teknolojiye ilgisinin her geçen gün arttığını ve dernek olarak dijital toplum olma yolunda bu ilgiyi memnuniyetle karşıladıklarını vurgulayan Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş İnsanları Derneği(MOBİSAD) Mustafa Kemal Turnacı, odaklanılması gereken konunun ise teknolojinin efektif kullanılmanın yöntemlerini geliştirmek olduğunu vurguladı. Turnacı, cihaz satışlarındaki artışı genç nüfus ve bu ilgiye bağladıklarını anlattı. Turnacı, kayıt dışı telefonların artmasının sebebi konusunda ise, “Maalesef ülkedeki vergi oranlarının yüksek olması, alım gücünün azalması, taksit kısıtlaması sebebiyle teknolojiye ulaşımın zorlaşması ve yolcu beraberinde gelen cihazlardaki düzenlemenin suiistimal alanına dönüşmesi gibi sebepler karşımıza çıkıyor” dedi. Turnacı, makul vergiler ve ulaşımı kolaylaştıracak taksit avantajlar oluşturulduğunda sektörden elde edilen vergi gelirinin artmasının yanı sıra vatandaşın teknolojiye daha kolay ulaşacağını bunun da istihdam ve sektörel gelişime katkı sağlayacağını anlattı.
Yenilenmiş cihaz pazarı 600 bine gidiyor
Fiyatların artması, bir yandan da yenilenmiş cep telefonu pazarında büyümeyi beraberinde getirdi. Yenilenmiş cihazların hayatımıza girmesiyle hem 2.el pazarında güvenilir bir ticaret alanı oluşturulduğunu hem de sektörün cari açığa etkisini azaltacak önemli bir katkı sağlandığını anlatan Turnacı, geçen sene 300 bin adet seviyelerinde olan yenilenmiş cihaz pazarının bu seneyi 600 bin seviyelerinde kapatacağını ve bu alanın artışının katlanarak devam edeceği öngörüsünde bulundu.
Legal pazar 10 milyon adete geriledi
MOBİSAD Başkanı Turnacı’nın verdiği bilgilere göre Türkiye’de 2019 yılına kadar yılda ortalamada 12 milyon adet cep telefonu satılıyordu. 2019 yılı itibariyle vergi oranları ve kurdaki artışın yanı sıra, taksit kısıtlaması satışların dalgalı bir seyir izlemesine yol açtı. Pandemi ile birlikte cep telefonuna talep artsa da bunun daha çok kayıt dışı tarafı beslediğini belirten Turnacı, bu nedenle bu yıl legal kanallar ile satılan cep telefonu pazarının 10 milyona gerilemesinin beklendiğini kaydetti. Turnacı, “Legal, yolcu beraberi ve kayıt dışı ile bu sayının çok daha yüksek olduğu yine karşımıza çıkıyor” dedi.
“Faturalardaki artışın sebebi operatörler değil”
Son dönemde sektörde tüketici nezdinde yaşanan bir diğer sorun yüksek operatör fiyatları olarak karşımıza çıkıyor. Hatta bu konu sosyal medyada da öneml oranda gündemde kalan bir sorun. Turnacı, iyi analiz etmeden her alanda oluşan linç kültüründen dolayı üzüntü duyduklarını ifade ederek, “Operatörlerimize yapılan eleştirileri detaylıca inceledik. Yüksek artışların temelinde şikayetleri incelediğimizde geçmişte taahhüt verilerek enflasyona karşı müşterilerin korunduğu ve 24 aya varan sürelerde bu taahhüt sayesinde aslında oluşan hiçbir fiyat artışının yansıtılmadığı bu süre zarfında aslında vatandaşın lehine bir durum oluştuğu karşımıza çıkıyor. Vatandaşlarımız bu anlaşma sayesinde artışlardan korunduklarını göz ardı ederek son faturası ile taahhüt bitimindeki yeni faturasını kıyaslamasından yoğun bir şikayet oluşturduğunu gördük. Halbuki bu süre zarfında operatörler ekonomik olarak olumsuz etkilenirken vatandaşın avantajı olmuş. Eylül 2024 verilerine göre TÜFE oranı yüzde 49,38 iken haberleşme enflasyonu ise yüzde 36,64 olarak açıklandı. Ayrıca sektörde son 3 yılda vergi yükü yüzde 479 arttı. Öte yandan abone başı ortalama gelir değeri Avrupa ortalamasında 17,26 Euro iken Türkiye’de 4,46 Euro seviyesinde. Sonuç olarak; operatörlerin son 4 yılda tarife fiyatları, aynı dönemde artan müşteri maliyet yapısına göre, vergi ve makroekonomik göstergelerin altında artış gösterdi. İsteğimiz vatandaşlarımızın makul ve uygun fiyatlara hizmet almasıdır ama bu oluşan şikayetlerin sebebi sektör ve operatörler olmadığını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
“Taksit sınırı teknolojiye erişimi sınırlıyor”
Bilindiği üzere 2018’den bu yana cep telefonlarında taksit sınırı uygulanıyor. En son 2023 başında güncellenen baremlerle 12 bin TL’nin üzerindeki cep telefonları en çok 3 taksit uygulanıyor. Gelinen noktada bu uygulamanın vatandaşların teknolojiye erişimini kısıtladığını vurgulayan Turnacı, “Cep telefonu üreticileri 12 bin TL sınırına yönelik kalitesi çok daha düşük ve kullanım ömrü görece kısa olan cep telefonlarını önceliklendirmeye başladı. Dış ticaret verilerine göre cep telefonlarının ithalattaki payının hala çok düşük olduğunu göz önünde bulundurulmalı, OVP’deki kur beklentileri de dikkate alınarak taksit sınırı baremi 30 bin TL’ye yükseltilmeli. Şu an piyasada vatandaşların 12 taksitle alabileceği yeni teknolojileri destekleyen cep telefonu modeli neredeyse yok. 5G ihale planının açıklanmaya hazırlandığı günümüzde en azından bu esneklik 5G uyumlu cihazlar için kesinlikle uygulanmalı.”
KAYNAK: EKONOMİM – YENER KARADENİZ