TÜİK’in yüzde 78,62 olarak açıkladığı enflasyon, Türkiye’de vatandaşın geçim sıkıntısını büyütüyor.
TÜİK’in yüzde 78,62 olarak açıkladığı enflasyon, Türkiye’de vatandaşın geçim sıkıntısını büyütüyor. Enflasyonun akıbeti merak edilirken son olarak Bloomberg’de yayınlanan makalede, ülkenin yaşadığı durum “dünyanın en kötü enflasyon krizlerinden biri” olarak tasvir edilip hükümetin attığı ekonomik adımların ise işleri yalnızca kötüleştirdiği belirtildi.
Dünyanın en kötü enflasyon krizlerinden birini yaşayan Türkiye’de hükümetin izlediği politikalar durumun yalnızca daha da kötüleşmesine sebep olurken fiyat artışı, 2017’nin başından bu yana neredeyse kesintisiz olarak çift haneli rakamlara ulaştı. Bu yıl yükselen enerji ve diğer emtia maliyetleri sebebiyle de çeyrek yüzyılın en yüksek seviyesine yaklaştı.
Dün açıklanan veriler, yıllık enflasyonun 13. ayda daha da hızlanarak haziranda %78.6’ya yükseldiğini fakat ekonomistlerin tahminlerinden biraz daha az bir artış olduğunu gösterdi. Bir önceki yıla göre enerji fiyatları yüzde 151.3, gıda enflasyonu ise neredeyse %94 yükselirken, yukarı yönlü baskı daha da arttı.
‘GİTTİKÇE KÖTÜLEŞİYOR’
Bloomberg’den Beril Akman’ın aktardığına göre; Barclays Plc ekonomisti Ercan Ergüzel bir raporda, “Yılın geri kalanında dövizde önemli bir değer kaybı olmayacağını varsayarsak, yıllık enflasyon Ekim ayında yıllık bazda yaklaşık yüzde 88 ile zirveye ulaşabilir ve yılı yüzde 67 ile kapatabilir” dedi.
Uluslararası Para Fonu’nun tahminlerine göre bu yılı, Venezuela, Sudan ve Zimbabve’den sonra dünyanın en yüksek enflasyonu olarak tamamlamayacak.
Erguzel, “ÜFE bozulmaya devam ettiği için en kötünün geride kaldığını söylemekte zorlanıyoruz. Diğer göstergeler de kötüleşen bir enflasyon görünümüne işaret ediyor.”
‘EKİM AYINDA YÜZDE 97’Yİ GÖREBİLİR’
İki aydan uzun bir süre önce enflasyonun haziran ayında yavaşlamaya başlayacağını söyleyen Merkez Bankası, 2021’in sonlarında bir dizi parasal gevşemenin ardından bir yıldan fazla bir süredir politika faiz oranlarını yükseltmedi ve yalnızca tüketiciyi soğutmaya yönelik tedbirler aldı.
TL’deki değer kaybı haziranda da devam etti ve enflasyonu artıran sebeplerden oldu. Dün açıklanan enflasyon raporunun ardından lira tekrar düşüş ivmeli seyretti. Barclays’e göre, TL yıl sonuna kadar dolar karşısında 25’e ulaşırsa, yıllık enflasyon Ekim ayında yüzde 97’ye ulaşabilir.
‘ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE DAHA DA YÜKSELECEK’
Bloomberg’te enflasyonla ilişkin şu değrlendirme yapıldı:
“Yüksek enerji maliyetleri, daha zayıf bir para birimi ve Merkez Bankası’nın yükselen fiyatları durdurmak için faiz oranlarını yükseltme konusundaki isteksizliği nedeniyle üçüncü çeyrekte enflasyonun daha da yükselmesini bekliyoruz.”
Daha düşük faizin enflasyonu düşürmeye yardımcı olacağına inanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha hızlı fiyat artışlarının insanlar üzerindeki yükünü de kabul etti. Önümüzdeki Haziran ayında yapılması planlanan seçimler öncesinde Cuma günü hükümet, altı yıl içinde ilk kez asgari ücrette ara zam yaparak maaşları yaklaşık yüzde 30 oranında artırdı. Türkiye, Ocak ayında asgari ücreti yüzde 50,5 ile rekor düzeyde artırdı.
Erdoğan, fahiş fiyatlar sebebiyle topluma sabır çağrısında bulundu ve geçen haftaki enflasyonun gelecek yıl Şubat-Mart döneminden itibaren “makul” seviyelere yavaşlayacağını söyledi.
Ergüzel, “Ücretlerdeki geriye dönük endekslemenin enflasyonu ve beklentilerini olumsuz etkilemesi muhtemel” dedi.
TÜİK’in yüzde 78,62 olarak açıkladığı enflasyon, Türkiye’de vatandaşın geçim sıkıntısını büyütüyor.
TÜİK’in yüzde 78,62 olarak açıkladığı enflasyon, Türkiye’de vatandaşın geçim sıkıntısını büyütüyor. Enflasyonun akıbeti merak edilirken son olarak Bloomberg’de yayınlanan makalede, ülkenin yaşadığı durum “dünyanın en kötü enflasyon krizlerinden biri” olarak tasvir edilip hükümetin attığı ekonomik adımların ise işleri yalnızca kötüleştirdiği belirtildi.
Dünyanın en kötü enflasyon krizlerinden birini yaşayan Türkiye’de hükümetin izlediği politikalar durumun yalnızca daha da kötüleşmesine sebep olurken fiyat artışı, 2017’nin başından bu yana neredeyse kesintisiz olarak çift haneli rakamlara ulaştı. Bu yıl yükselen enerji ve diğer emtia maliyetleri sebebiyle de çeyrek yüzyılın en yüksek seviyesine yaklaştı.
Dün açıklanan veriler, yıllık enflasyonun 13. ayda daha da hızlanarak haziranda %78.6’ya yükseldiğini fakat ekonomistlerin tahminlerinden biraz daha az bir artış olduğunu gösterdi. Bir önceki yıla göre enerji fiyatları yüzde 151.3, gıda enflasyonu ise neredeyse %94 yükselirken, yukarı yönlü baskı daha da arttı.
‘GİTTİKÇE KÖTÜLEŞİYOR’
Bloomberg’den Beril Akman’ın aktardığına göre; Barclays Plc ekonomisti Ercan Ergüzel bir raporda, “Yılın geri kalanında dövizde önemli bir değer kaybı olmayacağını varsayarsak, yıllık enflasyon Ekim ayında yıllık bazda yaklaşık yüzde 88 ile zirveye ulaşabilir ve yılı yüzde 67 ile kapatabilir” dedi.
Uluslararası Para Fonu’nun tahminlerine göre bu yılı, Venezuela, Sudan ve Zimbabve’den sonra dünyanın en yüksek enflasyonu olarak tamamlamayacak.
Erguzel, “ÜFE bozulmaya devam ettiği için en kötünün geride kaldığını söylemekte zorlanıyoruz. Diğer göstergeler de kötüleşen bir enflasyon görünümüne işaret ediyor.”
‘EKİM AYINDA YÜZDE 97’Yİ GÖREBİLİR’
İki aydan uzun bir süre önce enflasyonun haziran ayında yavaşlamaya başlayacağını söyleyen Merkez Bankası, 2021’in sonlarında bir dizi parasal gevşemenin ardından bir yıldan fazla bir süredir politika faiz oranlarını yükseltmedi ve yalnızca tüketiciyi soğutmaya yönelik tedbirler aldı.
TL’deki değer kaybı haziranda da devam etti ve enflasyonu artıran sebeplerden oldu. Dün açıklanan enflasyon raporunun ardından lira tekrar düşüş ivmeli seyretti. Barclays’e göre, TL yıl sonuna kadar dolar karşısında 25’e ulaşırsa, yıllık enflasyon Ekim ayında yüzde 97’ye ulaşabilir.
‘ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE DAHA DA YÜKSELECEK’
Bloomberg’te enflasyonla ilişkin şu değrlendirme yapıldı:
“Yüksek enerji maliyetleri, daha zayıf bir para birimi ve Merkez Bankası’nın yükselen fiyatları durdurmak için faiz oranlarını yükseltme konusundaki isteksizliği nedeniyle üçüncü çeyrekte enflasyonun daha da yükselmesini bekliyoruz.”
Daha düşük faizin enflasyonu düşürmeye yardımcı olacağına inanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha hızlı fiyat artışlarının insanlar üzerindeki yükünü de kabul etti. Önümüzdeki Haziran ayında yapılması planlanan seçimler öncesinde Cuma günü hükümet, altı yıl içinde ilk kez asgari ücrette ara zam yaparak maaşları yaklaşık yüzde 30 oranında artırdı. Türkiye, Ocak ayında asgari ücreti yüzde 50,5 ile rekor düzeyde artırdı.
Erdoğan, fahiş fiyatlar sebebiyle topluma sabır çağrısında bulundu ve geçen haftaki enflasyonun gelecek yıl Şubat-Mart döneminden itibaren “makul” seviyelere yavaşlayacağını söyledi.
Ergüzel, “Ücretlerdeki geriye dönük endekslemenin enflasyonu ve beklentilerini olumsuz etkilemesi muhtemel” dedi.
TÜİK’in yüzde 78,62 olarak açıkladığı enflasyon, Türkiye’de vatandaşın geçim sıkıntısını büyütüyor.
TÜİK’in yüzde 78,62 olarak açıkladığı enflasyon, Türkiye’de vatandaşın geçim sıkıntısını büyütüyor. Enflasyonun akıbeti merak edilirken son olarak Bloomberg’de yayınlanan makalede, ülkenin yaşadığı durum “dünyanın en kötü enflasyon krizlerinden biri” olarak tasvir edilip hükümetin attığı ekonomik adımların ise işleri yalnızca kötüleştirdiği belirtildi.
Dünyanın en kötü enflasyon krizlerinden birini yaşayan Türkiye’de hükümetin izlediği politikalar durumun yalnızca daha da kötüleşmesine sebep olurken fiyat artışı, 2017’nin başından bu yana neredeyse kesintisiz olarak çift haneli rakamlara ulaştı. Bu yıl yükselen enerji ve diğer emtia maliyetleri sebebiyle de çeyrek yüzyılın en yüksek seviyesine yaklaştı.
Dün açıklanan veriler, yıllık enflasyonun 13. ayda daha da hızlanarak haziranda %78.6’ya yükseldiğini fakat ekonomistlerin tahminlerinden biraz daha az bir artış olduğunu gösterdi. Bir önceki yıla göre enerji fiyatları yüzde 151.3, gıda enflasyonu ise neredeyse %94 yükselirken, yukarı yönlü baskı daha da arttı.
‘GİTTİKÇE KÖTÜLEŞİYOR’
Bloomberg’den Beril Akman’ın aktardığına göre; Barclays Plc ekonomisti Ercan Ergüzel bir raporda, “Yılın geri kalanında dövizde önemli bir değer kaybı olmayacağını varsayarsak, yıllık enflasyon Ekim ayında yıllık bazda yaklaşık yüzde 88 ile zirveye ulaşabilir ve yılı yüzde 67 ile kapatabilir” dedi.
Uluslararası Para Fonu’nun tahminlerine göre bu yılı, Venezuela, Sudan ve Zimbabve’den sonra dünyanın en yüksek enflasyonu olarak tamamlamayacak.
Erguzel, “ÜFE bozulmaya devam ettiği için en kötünün geride kaldığını söylemekte zorlanıyoruz. Diğer göstergeler de kötüleşen bir enflasyon görünümüne işaret ediyor.”
‘EKİM AYINDA YÜZDE 97’Yİ GÖREBİLİR’
İki aydan uzun bir süre önce enflasyonun haziran ayında yavaşlamaya başlayacağını söyleyen Merkez Bankası, 2021’in sonlarında bir dizi parasal gevşemenin ardından bir yıldan fazla bir süredir politika faiz oranlarını yükseltmedi ve yalnızca tüketiciyi soğutmaya yönelik tedbirler aldı.
TL’deki değer kaybı haziranda da devam etti ve enflasyonu artıran sebeplerden oldu. Dün açıklanan enflasyon raporunun ardından lira tekrar düşüş ivmeli seyretti. Barclays’e göre, TL yıl sonuna kadar dolar karşısında 25’e ulaşırsa, yıllık enflasyon Ekim ayında yüzde 97’ye ulaşabilir.
‘ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE DAHA DA YÜKSELECEK’
Bloomberg’te enflasyonla ilişkin şu değrlendirme yapıldı:
“Yüksek enerji maliyetleri, daha zayıf bir para birimi ve Merkez Bankası’nın yükselen fiyatları durdurmak için faiz oranlarını yükseltme konusundaki isteksizliği nedeniyle üçüncü çeyrekte enflasyonun daha da yükselmesini bekliyoruz.”
Daha düşük faizin enflasyonu düşürmeye yardımcı olacağına inanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha hızlı fiyat artışlarının insanlar üzerindeki yükünü de kabul etti. Önümüzdeki Haziran ayında yapılması planlanan seçimler öncesinde Cuma günü hükümet, altı yıl içinde ilk kez asgari ücrette ara zam yaparak maaşları yaklaşık yüzde 30 oranında artırdı. Türkiye, Ocak ayında asgari ücreti yüzde 50,5 ile rekor düzeyde artırdı.
Erdoğan, fahiş fiyatlar sebebiyle topluma sabır çağrısında bulundu ve geçen haftaki enflasyonun gelecek yıl Şubat-Mart döneminden itibaren “makul” seviyelere yavaşlayacağını söyledi.
Ergüzel, “Ücretlerdeki geriye dönük endekslemenin enflasyonu ve beklentilerini olumsuz etkilemesi muhtemel” dedi.
TÜİK’in yüzde 78,62 olarak açıkladığı enflasyon, Türkiye’de vatandaşın geçim sıkıntısını büyütüyor.
TÜİK’in yüzde 78,62 olarak açıkladığı enflasyon, Türkiye’de vatandaşın geçim sıkıntısını büyütüyor. Enflasyonun akıbeti merak edilirken son olarak Bloomberg’de yayınlanan makalede, ülkenin yaşadığı durum “dünyanın en kötü enflasyon krizlerinden biri” olarak tasvir edilip hükümetin attığı ekonomik adımların ise işleri yalnızca kötüleştirdiği belirtildi.
Dünyanın en kötü enflasyon krizlerinden birini yaşayan Türkiye’de hükümetin izlediği politikalar durumun yalnızca daha da kötüleşmesine sebep olurken fiyat artışı, 2017’nin başından bu yana neredeyse kesintisiz olarak çift haneli rakamlara ulaştı. Bu yıl yükselen enerji ve diğer emtia maliyetleri sebebiyle de çeyrek yüzyılın en yüksek seviyesine yaklaştı.
Dün açıklanan veriler, yıllık enflasyonun 13. ayda daha da hızlanarak haziranda %78.6’ya yükseldiğini fakat ekonomistlerin tahminlerinden biraz daha az bir artış olduğunu gösterdi. Bir önceki yıla göre enerji fiyatları yüzde 151.3, gıda enflasyonu ise neredeyse %94 yükselirken, yukarı yönlü baskı daha da arttı.
‘GİTTİKÇE KÖTÜLEŞİYOR’
Bloomberg’den Beril Akman’ın aktardığına göre; Barclays Plc ekonomisti Ercan Ergüzel bir raporda, “Yılın geri kalanında dövizde önemli bir değer kaybı olmayacağını varsayarsak, yıllık enflasyon Ekim ayında yıllık bazda yaklaşık yüzde 88 ile zirveye ulaşabilir ve yılı yüzde 67 ile kapatabilir” dedi.
Uluslararası Para Fonu’nun tahminlerine göre bu yılı, Venezuela, Sudan ve Zimbabve’den sonra dünyanın en yüksek enflasyonu olarak tamamlamayacak.
Erguzel, “ÜFE bozulmaya devam ettiği için en kötünün geride kaldığını söylemekte zorlanıyoruz. Diğer göstergeler de kötüleşen bir enflasyon görünümüne işaret ediyor.”
‘EKİM AYINDA YÜZDE 97’Yİ GÖREBİLİR’
İki aydan uzun bir süre önce enflasyonun haziran ayında yavaşlamaya başlayacağını söyleyen Merkez Bankası, 2021’in sonlarında bir dizi parasal gevşemenin ardından bir yıldan fazla bir süredir politika faiz oranlarını yükseltmedi ve yalnızca tüketiciyi soğutmaya yönelik tedbirler aldı.
TL’deki değer kaybı haziranda da devam etti ve enflasyonu artıran sebeplerden oldu. Dün açıklanan enflasyon raporunun ardından lira tekrar düşüş ivmeli seyretti. Barclays’e göre, TL yıl sonuna kadar dolar karşısında 25’e ulaşırsa, yıllık enflasyon Ekim ayında yüzde 97’ye ulaşabilir.
‘ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE DAHA DA YÜKSELECEK’
Bloomberg’te enflasyonla ilişkin şu değrlendirme yapıldı:
“Yüksek enerji maliyetleri, daha zayıf bir para birimi ve Merkez Bankası’nın yükselen fiyatları durdurmak için faiz oranlarını yükseltme konusundaki isteksizliği nedeniyle üçüncü çeyrekte enflasyonun daha da yükselmesini bekliyoruz.”
Daha düşük faizin enflasyonu düşürmeye yardımcı olacağına inanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha hızlı fiyat artışlarının insanlar üzerindeki yükünü de kabul etti. Önümüzdeki Haziran ayında yapılması planlanan seçimler öncesinde Cuma günü hükümet, altı yıl içinde ilk kez asgari ücrette ara zam yaparak maaşları yaklaşık yüzde 30 oranında artırdı. Türkiye, Ocak ayında asgari ücreti yüzde 50,5 ile rekor düzeyde artırdı.
Erdoğan, fahiş fiyatlar sebebiyle topluma sabır çağrısında bulundu ve geçen haftaki enflasyonun gelecek yıl Şubat-Mart döneminden itibaren “makul” seviyelere yavaşlayacağını söyledi.
Ergüzel, “Ücretlerdeki geriye dönük endekslemenin enflasyonu ve beklentilerini olumsuz etkilemesi muhtemel” dedi.