Gazeteci Emre Özpeynirci Avrupa ülkelerinin emisyon cezası ödememek için benzinli ve dizel araçları Türkiye’ye getirdiğini yazdı.
Geçtiğimiz günlerde Avrupa Komisyonu dizel ve benzinli araçlara 2035’te getireceği yasağı hafiflettiğini duyurmuştu. Değişiklikle platin talebinin daha uzun süre devam edeceği beklentisi üçlenmiş fiyatları 17 yıl sonra ilk kez 2000 doları aşarak rekor kırmıştı.
Gazete Pencere’den Emre Özpeynirci Avrupa’da satılan araçlarda 2025 itibarıyla üreticilerin toplam karbon salımı kilometre başına 94 gramı geçemez hale geldiğini duyurdu.
Buna göre her 1 gram sapma için satılan her bir araç başına 95 avro (yakalaşık 4800 lira) ceza kesiliyor. Mevcut ortalamanın 99 gram olduğu bir ortamda milyonlarca araç satan dev gruplar için de bu milyarlarca avroluk maliyet anlamına geliyor.
Özpeynirci bu maliyetten kurtulmak için Avrupalı şirketlerin Türkiye’ye araç yolladığını şöyle anlattı:
- Avrupa, gram başına 95 avro emisyon cezası ödememek için satamadığı benzinli ve dizel araçları Türkiye’ye yığıyor.
- Avrupalı üreticiler bu yüzden kendi evlerinde satamadıkları veya sattıkları takdirde devasa cezalar ödeyecekleri içten yanmalı (benzinli/dizel) araçları, emisyon sınırlaması olmayan Türkiye gibi pazarlara yönlendiriyor.
- Türkiye’de emisyon sınırı yok, ceza yok, baskı yok. O yüzden Avrupa’da satılması riskli olan araçlar, Türkiye’de kampanyalı, stoktan, hemen teslim.
- 2025 boyunca gördüğümüz fiyat desteklerinin, agresif indirimlerin, ‘bu fırsat kaçmaz’ kampanyalarının arkasında işte bu var.
- Bu stratejiyle Türkiye, Kasım ayı itibarıyla İspanya’yı geride bırakarak Avrupa’nın dördüncü büyük pazarı oldu. Özellikle bir çok Fransız ve Alman üretici için Türkiye, Avrupa’daki en büyük pazarlardan biri haline geldi.





















