Avrupa’da elektrikli araç pazarı, 2025’te güçlü toparlanma sürecine girdi. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği verilerine göre, bu yılın Ocak-Nisan döneminde Avrupa Birliği ile İsviçre, Norveç ve İzlanda’da 2,2 milyondan fazla yeni elektrikli araç trafiğe çıktı. Hem batarya hem de hibrit, bütün elektrikli araçları kapsayan bu sayı, 2024’ün aynı dönemine kıyasla yaklaşık yüzde 20’lik artış anlamına geliyor. Bataryalı olanların oranındaki yüzde 26’lik artış sıfır emisyonlu araç tescilinde güçlü bir ivme olduğuna işaret.
İngiltere’de de benzer bir eğilim söz konusu. Toplam 486 bin 561 araca trafiğe çıkış izni verilirken, bunun da yüzde 22,8’lik artışa tekabül ettiği bildirildi. En büyük pay da, satışları üçte bir oranında artan tam elektrikli modellerin oldu.
Otomotiv sektörüne nefes aldırdı
Bu toparlanma, Avrupa otomotiv sektörü için kritik öneme sahip. Zira bu, artan üretim maliyetleri, Çinli üreticilerle rekabet ve sıkı AB emisyon kurallarıyla mücadele eden otomobil sektörünün biraz da olsa rahat nefes almasını sağlıyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa’dan ithal araçlara gümrük vergisi getirme açıklamasıyla sektör zaten yeni zorluklarla mücadele etmekle karşı karşıya.
2024’te ise e-otomobil satışları düşüşe geçmişti. Almanya ve Fransa gibi büyük pazarlarda tam elektrikli araç satışları gerilerken hibritler yüzde 30’a yakın büyüme ile bu gidişata direnmişti. Gelişmelerde birden farklı faktör belirleyici oldu.
Avrupa’nın en büyük otomobil pazarı olan Almanya’da hükümet, 2023’teki yüksek bütçe açığı nedeniyle e-otomobil teşviklerini aniden sonlandırdı. Düşen araç fiyatlarının talebi ayakta tutacağından yola çıkıldı, ancak öyle olmadı. Araç başı maliyete göre değişen 3 bin 375 ile 9 bin euro arasındaki teşviklerin kaybı, fiyat duyarlılığı yüksek tüketicileri satın almaktan vazgeçirdi. Trafiğe çıkış izni verilen tam elektrikli araçlarda yüzde 27,4 oranında düşüş kaydedildi.
Fransa’da ekonomik belirsizlik ve daha sert teşvik şartları genel olarak satışları aşağı çekti. Sadece e-otomobiller değil, benzinli ve dizel araçlar da bundan nasibini aldı ve sektörün sorunlarını daha da ağırlaştırdı.
Toparlanmanın motoru AB yönetmeliği
Sektördeki toparlanmada, elektrikli araçların batarya menzillerinin artması veya şarj istasyonlarının alt yapısının iyileşmesi gibi faktörlerin belirleyici olması beklenirken, asıl ivmeyi 1 Ocak’ta yürürlüğe giren ve yeni araçların emisyonunun 2021’e göre yüzde 15 azaltılmasını zorunlu koşan AB düzenlemesi oldu. Bu düzenleme, özellikle Almanya’da kurumsal satışlarda artışa yol açtı.
Berlin merkezli Uluslararası Temiz Ulaşım Konseyi’nden Sandra Wappelhorst’a göre, emisyon sınırının yol açacağı muhtemel cezalardan kaçınılması için üreticiler, e-otomobillerde çeşitli indirimlere gidilmesini veya uygun fiyatlı modellerin satışlarına ağırlık verilmesini sağladı. Özellikle Volkswagenve Stellantis, cazip leasing kampanyalarıyla da e-otomobillerin kurumsal satışlarını artırmayı başardı. Almanya’da otomobil satışlarının üçte ikisini kurumsal alıcılar oluştururken, Fransa’da bu oran yalnızca yüzde 20’yılık paya sahip.
EY danışmanlık şirketinden Constantin Gall, içten yanmalı ve elektrikli araçlar arasındaki fiyat farkının daraldığını, otomobil üreticilerinin müşterilere çok rekabetçi finansman seçenekleri sunduğunu, bu sayede Avrupa genelinde kurumsal alıcılar tarafından kabul görme hedefini de ileri taşıdığını belirtti.
Emisyon hedeflerinde esneme tartışması
Otomobil üreticileri lobisinin baskısıyla AB Konseyi, yıllık emisyon hedeflerini önümüzdeki üç yıl için esnetmeyi kabul etti. Wappelhorst bu kararı eleştiriyor ve yönetmelik baskısının e-otomobile geçişte etkili olduğunun görüldüğünü belirtiyor ve “Şimdi bu baskıyı kaldırmak, ivmeyi kesebilir” diye konuşuyor.
Elektrikli araçlara geçiş Avrupa genelinde farklı ilerliyor. Norveç ve Danimarka bu alanda lider konumunda. Onları diğer Batı Avrupa ülkeleri yakından takip ederken, Bulgaristan, Hırvatistan, Polonya ve Slovakya’da ise elektrikli araçların pazar payı yüzde 5’in altında kalmayı sürdürüyor. Yine de bu ülkelerde son dönemdeki elektrikli araç satışları da artıyor. Wappelhorst’un verdiği bilgiye göre Polonya’da örneğin e-otomobil tescillerinde yüzde 40’tan fazla artış kaydedildi. “Bu tablo, geçişin ön safhalarında olanlar da dahil Avrupa pazarlarındaki olumlu ivmeyi destekliyor” diye ekliyor.
Tüketici ilgisi sınırlı
Kamuoyunun elektrikli araçlara ilgisi ise hâlâ temkinli düzeyde. Danışmanlık şirketi AlixPartners’in araştırmasına göre, 2021’den bu yana e-otomobile olan genel ilgi yüzde 43’te sabit kalırken, hibritler ise, şarj endişesi daha az olduğu için daha çok tercih ediliyor.
Bloomberg Intelligence’in bir anketi, Avrupalıların yalnızca yüzde 18’inin tam elektrikli araç istediğini, yüzde 46’sının ise hibritleri daha uygun bulduğunu ortaya koydu. Şarj altyapısı da hâlâ büyük bir engel. Avrupa’da 2025 itibarıyla 1 milyon kamuya açık şarj noktası var. Ancak GridX enerji şirketinin tahminlerine göre 2030’da 8,8 milyona ihtiyaç olacak ki buna ulaşılması için de her hafta yaklaşık 5 bin yeni şarj noktası kurulması gerekiyor.
Tesla geride kaldı
Ocak-Nisan 2025 döneminde Tesla’nın Avrupa’daki satışları yüzde 39 düşüş kaydetti. CEO Elon Musk’ın özellikle Almanya’da Şubat sonu düzenlenen genel seçimlerde aşırı sağ eğilimli Almanya İçin Alternatif (AfD) partisine verdiği destek, Almanya’da büyük tepki çekti. Hatta Tesla araçları ve şarj istasyonlarına saldırılar düzenlendi.
Ayrıca Musk’ın, Trump’a danışmanlık yapması ve siyasi arenadaki aktif rolü de markaya zarar verdi ve bazı çevrelerin dünyanın en zengin adamından uzaklaşmasına neden oldu. Geçtiğimiz hafta siyasi görevlerinden çekileceğini açıklayan Musk’ın bu kararı, Tesla’nın toparlanma şansını nasıl etkileyecek, henüz bilinmiyor.
Çin markaları yükseliyor
Tesla düşerken, Çinli üreticiler ise hızlı yükselişte. Devlet sübvansiyonları sayesinde fiyat rekabetinde Avrupalı ve Japon şirketlerin önüne geçtiler. AB’nin düşük maliyetli Çin malı elektrikli araçlara karşı yüksek gümrük vergileri koymasına rağmen Çin’in Avrupa’daki pazar payı, Bloomberg’e göre bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5’i geçti.
JATO Dynamics’e göre de, Çinli plug-in hibrit araç kayıtları, bir yılda yüzde 546 arttı. BYD, Nisan ayında 7 bin 231 araç satarak ilk kez Tesla’yı geride bıraktı. Bu, 2024’e göre yüzde 169 artış demek. Avrupa otomotiv pazarında dengelerin hızla değiştiğine de işaret.
KAYNAK: DEUTSCHE WELLE TÜRKÇE