Yeni eğitim-öğretim yılı kronikleşmiş sorunlarıyla başladı. Eğitimciler, okullardaki hijyen eksikliğinin, kalabalık sınıfların ve artan eğitim harcamalarının, öğrencilerin hem fiziksel hem de ruhsal sağlığını riske attığına dikkat çekti.
Birgün’den İlayda Sorku’nun haberine göre, yeni eğitim-öğretim yılı, yıllardır çözüm üretilmeyen sorunlarla açıldı. Kadrolu personel eksikliği, yetersiz derslikler, kalabalık sınıflar ve öğrencilerin sağlıklı beslenme hakkının görmezden gelinmesi, eğitim sisteminin çöküşünü bir kez daha görünür kıldı. Kamu okullarına ayrılan kaynaklar sınırlı, destek mekanizmaları ise geçici ve niteliksiz kaldı. Öyle ki bazı okullar yazı tahtası dahi olmadan eğitime başladı.
Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak, sorunların yapısal olduğunu vurguladı. Okullardaki personel ve temizlik sıkıntısı gibi sorunlara değinen Uluocak, “Okullar büyük oranda kendi bütçelerinden personel istihdamını gidermeye çalışıyor, bu nedenle yeterli bütçesi olmayan okullarda personel ile ilgili sıkıntılar yaşanıyor. Bazen belediyeler destek eleman gönderiyor. Bu şekilde hijyen ve temizlik sorunları çözülmeye çalışılıyor. Kalıcı çözüm, okullara kadrolu yardımcı personel gönderilmesidir” dedi.
EĞİTİM VELİLERİN SIRTINDA
Ekonomik zorluklara da dikkat çeken Uluocak, “Özellikle son 4-5 yıldır okulların artan enflasyon ortamı nedeniyle çocuklar ciddi ekonomik sıkıntılarla okula geliyor. Kayıt parası, kırtasiye parası, defter, çanta parası, okulda kantinden ya da yemekhaneden karınlarını doyurmak, sağlıklı beslenmek için harcamaları gereken para… Bu konuda ciddi ekonomik problemler yaşanıyor. Fiyatlar her geçen yıl artıyor. Enflasyonda en çok artan kalemlerden biri eğitim harcamaları” şeklinde konuştu.
HİJYEN DE GÜVENLİK DE YOK
Ankara’da da tablo değişmedi. Eğitim Sen Ankara 2 No’lu Şube Başkanı Tülay Yıldırım, “Bugün okulları gezdiğimizde tuvaletlerde sabun olmadığını, temizlik yapılmadığını gördük. Ben meslek lisesinde çalışıyorum; güvenliğimiz yok. Daha önce okul kapısında polis bulunurdu ya da bazı okullar kendi imkânlarıyla güvenlik görevlisi çalıştırırdı. Lise düzeyinde güvenlik ihtiyacı daha fazla. Özetle hem hijyen hem de güvenlik konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor” dedi.
Ayrıca kayıt paralarının büyük bir sorun olduğunu belirten Yıldırım, “Bakan bu uygulamanın yasaklandığını söylese de fiiliyatta kayıt paraları alınmaya devam ediyor. Velilerden gelen şikâyetler yoğun. Özellikle belli bölgelerde ‘iyi okul’ olarak bilinen kurumlara kayıt yaptırmak isteyen veliler, idare tarafından yüksek miktarlarda kayıt parasıyla karşı karşıya kalıyor. Kayıt parası gerçekte hiç eğitimden çıkmadı; Bakanlığın inkârına rağmen velilerin sırtındaki yük artarak devam ediyor” diye konuştu.
İZMİR’DE DE TABLO AYNI
Yardımcı personel ihtiyacı çok büyük fakat yeterli personel istihdam edilmediği için temizlik düzenli ve sağlıklı bir şekilde yapılamıyor. Bunun yanı sıra temizlik malzemesi eksikliği de dikkat çekici boyutta. Öğrenci tuvaletlerinde sabun ve tuvalet kâğıdı bulunmuyor” dedi.
Öğrencilerin beslenmelerinin de büyük bir problem haline geldiğini belirten Çalık, “Kantinlerde çocuklar öğünlerini geçiştirmek zorunda kalıyor. Ancak kantinlerden alınan gıdalar, çoğunlukla paketlenmiş ve sağlıksız ürünler. Bu da gençlerin gelişimi açısından ciddi bir risk oluşturuyor” diye konuştu.
ÖĞRENCİ YOĞUNLUĞU YÜKSEK
Ayrıca sınıfların kalabalıklığına da dikkat çeken Çalık, şöyle konuştu: “Özellikle İzmir’in merkezindeki okullarda öğrenci yoğunluğu çok yüksek. Öyle ki, öğretmen masası ile öğrenci sıraları arasında kitap açılabilecek kadar dar bir alan kalmış durumda. Çöp kovasını bile sınıfa sığdırmakta güçlük çekiyoruz. Sistem aynı kaldığı sürece sonuç değişmez. Kamu okullarına kaynak aktarılmıyor, gerekli personel istihdamı yapılmıyor. Derslik sayısı yetersiz, yeni derslikler açılmıyor. Hal böyle olunca bir yılda değişen pek bir şey de olmuyor. Bu koşullar ne yazık ki öğrencilerin ilerleyen zamanlarda fiziksel ve ruhsal sağlıklarını da olumsuz etkileyecektir.”
KAYNAK: BİRGÜN – İLAYDA SORKU