Tüm öğretmenlerin geçici görevlendirmeleri iptal, sarı sendikalılar hariç.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Ağustos ayında yayımladığı genelge ile norm kadro fazlası olmayan öğretmenlerin öğretmenlik dışında görevlendirilemeyeceğini bildirmesine rağmen bazı yandaş sendikalara üye öğretmenlere görevlendirme kıyağı yapıldı.
MEB Ağustos ayında öğretmenlerin geçici görevlendirmeleri ile ilgili bir genelge yayımladı.
Genelgeye göre, geçici olarak diğer eğitim kurumlarında veya il ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinde görevlendirmeler nedeniyle eğitim-öğretimde sıkıntıların ortaya çıktığını bildiren MEB, geçici görevlendirilen öğretmenlerin yerine ücret ödenerek yeni görevlendirmelerin yapıldığı ve bu dönemlerde bazı okullarda öğrencilerin öğretmensiz kaldığının tespit edildiğini bildirdi.
Genelgede norm kadro fazlası, ihtiyaç fazlası olmadığı halde Valilikte, İl Milli Eğitim Müdürlüklerinde, Kaymakamlıklarda ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde görevlendirilen öğretmenlerin görevlendirmelerinin iptal edilmesi ve uygun görevlendirme yapılması talimatı verildi. Ancak buna karşın MEB teşkilatında genelgeye aykırı görevlendirmelerin sürdüğü ortaya çıktı.
EK DERS ÜCRETLERİ DE ÖDENİYOR
Eğitim Sen konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında, genelgeye aykırı görevlendirmelerin iptal edilmesini istedi. Geçici görevlendirilen öğretmenlerin bazılarının norm fazlası olmadığına dikkat çeken Eğitim Sen, bu öğretmenlere 800 liraya kadar da ek ders ücreti ödendiğini bildirdi. Eğitim Sen, öğretmenlerin basın danışmanı, avukat, fotoğrafçı, belediye başkan yardımcısı ve MEBBİS il koordinatörü olarak görevlendirilerek hem derslere girmediğini hem de ek ders ücreti aldığını bildirdi.
‘ÖĞRETMENLERİN YERİ OKULDUR’
Öğretmenlerin ihtiyaç ve kadro fazlası olmadığı halde görevlendirilmesi nedeniyle kamu zararı oluştuğunu vurgulayan Eğitim Sen, MEB yetkililerinden genelgenin gereğinin yapılmasını istedi.
Eğitim Sen açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Öğretmenlerin yeri okuldur, öğrencilerinin olduğu sınıflardır. Okullar öğretmenlerini bekliyor. Adalet, eşitlik ve hakkaniyet kavramlarında, eğitim emekçilerinin gözünde değer erozyonu yaşayan Milli Eğitim Bakanlığı’na bir nebze olsun güvenebilecekleri ümidi yeşersin.”
