Ardern, 7 Şubat’a kadar Başbakanlık görevini ve İşçi Partisi liderliğini bırakmış olacak.
14 Ekim’de ülkede genel seçimler yapılacak. Seçimlere kadar ülkeyi yönetecek başbakanı belirlemek için İşçi Partisi’nde yapılacak.
Yaz tatili boyunca atacağı adımlara karar vermeye çalıştığını söyleyen Ardern, görevi sürdürmek için “yeterli gücü kalmadığını” ve “zorlayıcı geçen 6 yılın kötü etkileri olduğunu” söyledi.
Ardern, Covid-19 salgını, 2019’da Christchurch’teki 50 kişinin öldüğü saldırılar ve yanardağ patlaması gibi olaylarla geçen çalkantılı iktidar döneminde sergilediği liderlikle dünyanın övgüsünü kazandı.
Ancak muhalifleri, Ardern hükümetinin yoksulluğu azaltmakta başarılı olamadığı tezini hep gündemde tuttu. Özellikle çocuk yoksulluğunu azaltmak, 2017’de iktidara geldiğinde, Ardern’in başlıca vaatlerinden biriydi.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) yayımladığı yıllık raporlarda, intihar oranlarından, çocuklukta obeziteye, eğitimden çevreye, birçok alanda çocukların durumu incelendiğinde Yeni Zelanda yüksek gelirli ülkeler içinde son sıralarda yer alıyor.