ABD Başkanı Donald Trump, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun günlerinin sayılı olduğunu söyledi.
Trump, CBS televizyonunda yayınlanan 60 Minutes programında soruları yanıtladı.
ABD’nin Venezuela ile savaşa girip girmeyeceği sorusuna karşılık Trump, “Bundan şüpheliyim, sanmıyorum. Ama bize karşı çok kötü muamele yapıyorlar, sadece uyuşturucu değil, ülkemize yüz binlerce hapishanelerinden, akıl sağlığı kurumlarından istemediğimiz insanları bıraktılar.” dedi.
Trump, “Venezuela ile ilgili sorunun uyuşturucu mu yoksa Maduro’nun gitmesi mi” olduğu sorusunu geçiştirirken, “Maduro’nun günleri sayılı mı?” şeklindeki soruya ise “Evet, öyle diyebilirim.” yanıtını verdi.
Venezuela topraklarına yönelik ABD’nin askeri bir saldırı düzenleyip düzenlemeyeceğine ilişkin de Trump, “Bu doğru veya değil, bunu size söylemeye meyilli değilim. Bunları muhabirlere söylemem.” diye konuştu.
“Hamas’ı silahsızlandırmak istesem bunu hemen yaparım”
Trump, Orta Doğu’daki gelişmeler konusunda ise Gazze’deki ateşkesin “kırılgan” olmadığını söyleyerek, Hamas’ın istenildiği zaman “derhal ortadan kaldırılabileceğini” öne sürdü. Donald Trump, “Eğer onları silahsızlandırmak istesem bunu hemen yaparım, yoksa elenirler, bunu biliyorlar.” ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya Gazze’deki ateşkeste olduğu gibi “Filistin devletini tanıma konusunda da zorlayıp zorlamayacağı” sorusunu da yanıtlayan Trump, “Evet, onu bazı konularda biraz zorlamam gerekiyordu, bunu yaptım. Onunla çok iyi çalıştım ama yaptığı belli şeylerden de hoşlanmadım ve bu konuda neler yaptığımı gördün.” şeklinde konuştu.
Trump, Netanyahu’nun karşı karşıya olduğu hukuki suçlamalarla ilgili olarak ona “iyi davranılmadığını” iddia ederek, “Sanırım ona biraz olsun yardımcı olmak için bu sürece dahil olacağız, çünkü bunun çok adaletsiz olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Netanyahu ile birlikte İran’ın nükleer kapasitesini ortadan kaldırdıklarına da değinen Trump, artık Tahran yönetiminin “herhangi bir nükleer kapasitesinin” bulunmadığını savundu.
‘Rusya-Ukrayna savaşını 24 saatte bitiririm’ diyen Trump: Bazen savaşın kendi kendine bitmesini beklemek gerekir
ABD Başkanı Donald Trump, Rusya-Ukrayna savaşı için “Bazen savaşın kendi kendine bitmesini beklemek gerekir” dedi.
Trump Mayıs 2023’teki konuşmasında “Ruslar ve Ukraynalılar ölüyor. Onların ölmesini durdurmak istiyorum. Bunu yapacağım, 24 saat içinde yapacağım” demişti.
Savaşın her iki taraf da için de zor olduğunu belirten Trump, Rusya’nın Ukrayna’da yaklaşık bir milyon asker kaybettiğini öne sürdü.
ABD’nin Ukrayna’ya uzun menzilli Tomahawk füzeleri sağlamayı düşünüp düşünmediği sorusuna Trump “Hayır” yanıtını verdi.
CNN bu hafta, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) Ukrayna’ya uzun menzilli Tomahawk füzeleri tedariki için Beyaz Saray’a yeşil ışık yaktığını ileri sürmüş, nihai onayınsa Trump’a bırakıldığı iddia edilmişti.
Trump, ekim başında Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile Beyaz Saray’da görüşmesinde füze tedarikini konuşmuştu.
Trump: Çin lideri Xi, Tayvan konusunda harekete geçmeyeceğine dair güvence verdi
ABD Başkanı Donald Trump, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in, kendisi görevde olduğu süre boyunca Pekin’in Tayvan’ı anakarayla birleştirme hedefini sürdürmeyeceğine dair güvence verdiğini iddia etti.
Trump, pazar günü CBS’in 60 Minutes programında yayınlanan röportajında şunları söyledi: “Kendisi ve ekibi toplantılarda açıkça ‘Başkan Trump görevdeyken asla böyle bir şey yapmayız’ dediler çünkü sonuçlarını biliyorlar.”
Trump, geçen perşembe günü Güney Kore’de Şi ile yaptığı görüşmelerin esas olarak ABD-Çin ticari meselelerine odaklandığını, Tayvan konusuna değinilmediğini söyledi. Buna rağmen, Çin’in kendi yönetimi döneminde Tayvan konusunda herhangi bir adım atmayacağına emin olduğunu belirtti.
Çin’in saldırması halinde ABD güçlerine Tayvan’ı savunma emri verip vermeyeceği sorusuna ise Trump, “Böyle bir şey olursa öğrenirsiniz ve o da (Jinping) cevabı iyi biliyor,” dedi.
Trump orduya Nijerya’daki İslamcı militanlara karşı ‘harekete geçme’ emri verdi
ABD Başkanı Donald Trump, orduya Nijerya’daki İslamcı militan gruplarla mücadele etmek üzere harekete geçme emri verdi. Trump Nijerya hükümetini Hıristiyanları koruma konusunda başarısızlıkla suçladı.
Trump hangi cinayetleri kastettiğini açıklamadı ancak Nijerya’daki Hıristiyanlara yönelik soykırım iddiaları son dönemlerde ABD’deki bazı sağcı çevrelerde gündeme getiriliyordu.
Şiddet olaylarını izleyen gruplar, Nijerya’da nüfusun iki din arasında aşağı yukarı eşit bölündüğünü ve Hıristiyanların Müslümanlardan daha fazla öldürüldüğünü gösteren bir kanıt olmadığını söylüyor.
Nijerya Devlet Başkanı’nın danışmanı Daniel Bwala, her iki liderin de “insanlığa karşı her türlü terörizmle” mücadele konusunda ortak bir çıkara sahip olduğunu söyledi.
Bwala, hedef alınma ile ilgili bir sorunun olup olmadığının Trump’ın Nijerya Cumhurbaşkanı Bola Ahmed Tinubu ile önümüzdeki günlerde yapacağı görüşmede ele alınacağını söyledi.
Tinubu, ülkede dini hoşgörü olduğunu ve güvenlik sorunlarının “farklı inanç ve bölgelerdeki” insanları etkilediğini belirtiyor.
Trump Cumartesi günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda ABD Savaş Bakanlığı’na “olası bir eylem” için hazırlık yapma talimatı verdiğini yazdı.
Nijerya hükümetinin müdahale etmemesi halinde orduyu Nijerya’ya “silah zoruyla” gönderebileceği uyarısında bulundu ve “artık rezil olmuş ülke” olarak adlandırdığı ülkeye yapılan tüm yardımların kesileceğini söyledi.
Trump, “Eğer saldırırsak, bu tıpkı terörist haydutların ŞEREFLİ Hıristiyanlarımıza saldırdığı gibi hızlı, acımasız ve tatlı olacaktır!” diye devam etti.
Savaştan Sorumlu Devlet Bakanı Pete Hegseth bu paylaşıma, “Evet efendim” diye yanıt verdi.
“Savaş Bakanlığı harekete geçmeye hazırlanıyor. Ya Nijerya Hükümeti Hıristiyanları korur ya da biz bu korkunç vahşeti gerçekleştiren İslamcı Teröristleri öldürürüz.”
Trump daha önce Nijerya’yı Hıristiyan nüfusuna yönelik “varoluşsal tehdit” nedeniyle “Özel Endişe Kaynağı Ülke” ilan ettiğini duyurmuştu. Herhangi bir kanıt sunmadan “binlerce” kişinin öldürüldüğünü söyledi.
Bu tanımlama, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından kullanılan ve “dini özgürlükleri ciddi şekilde ihlal eden” ülkelere karşı yaptırım uygulanmasını öngörüyor.
Bu açıklamanın ardından Tinubu, hükümetinin tüm inançlardan toplulukları korumak için ABD ve uluslararası toplumla birlikte çalışmaya kararlı olduğunu söyledi.
Nijerya lideri yaptığı açıklamada “Nijerya’nın dini açıdan hoşgörüsüz olarak nitelendirilmesi ulusal gerçekliğimizi yansıtmıyor” dedi.
Boko Haram ve Batı Afrika İslam Devleti gibi cihatçı gruplar on yılı aşkın bir süredir Nijerya’nın kuzeydoğusunda tahribata yol açarak binlerce insanın ölümüne neden oldu; ancak dünya genelinde siyasi şiddeti analiz eden Acled’e göre bunların çoğu Müslümanlardan oluşuyor.
Orta Nijerya’da da çoğunlukla Müslüman olan çobanlar ile genellikle Hıristiyan olan çiftçi grupları arasında su ve meralara erişim konusunda sık sık çatışmalar yaşanıyor.
Misilleme saldırılarında da binlerce kişi öldürüldü, ancak her iki tarafta da ölümler oldu ve insan hakları grubu Hıristiyanların orantısız bir şekilde hedef alındığına dair bir kanıt bulunmadığını söylüyor.
Trump görev süresi boyunca ABD’yi bir savaşa sokmamış olmaktan duyduğu memnuniyeti sık sık dile getiriyor ve kendisini barışçı bir başkan olarak tanımlıyor.
Ancak Cumhuriyetçi lider, özellikle sağ kesimlerden olmak üzere, Nijerya’daki duruma dikkat çeken, ülke içinde giderek artan tepkilerle karşı karşıya.





















