ABD dış istihbarat servisi CIA, cumartesi günü yayınladığı bir değerlendirmede, koronavirüs salgınına neden olan SARS-Cov-2 virüsünün büyük olasılıkla Çin’deki bir laboratuvardan sızdığını belirtti. Ancak kurum, bu sonuca “düşük güvenle” ulaştığını da kabul etti.
Bu bulgu aslında yeni bir istihbarata dayanmıyor: değerlendirme, Joe Biden yönetimi ve eski CIA Direktörü William Burns’ün talebi üzerine hazırlanmıştı. Rapor, CIA’nin Donald Trump tarafından atanan yeni direktörü John Ratcliffe’in emriyle gizliliği kaldırılarak yayınlandı.
Bu hafta Senato tarafından onaylanan Ratcliffe, değerlendirmeyi kamuoyuna açıklama kararını onayladı. Ratcliffe, uzun süredir virüsün büyük olasılıkla Wuhan Viroloji Enstitüsü’ndeki bir sızıntıdan kaynaklandığını savunuyordu.
Ratcliffe 2023’te “Laboratuvar sızıntısı, bilim, zeka ve sağduyu tarafından desteklenen tek teoridir,” demişti.
CIA, virüsün hem doğal yollarla hem de araştırma kaynaklı bir şekilde ortaya çıkma olasılığını “makul” bulduğunu belirtti. Bu değerlendirme yeni kanıtlara değil, ilk dönemlerde virüsün yayılımı, bilimsel özellikleri ve Çin’deki viroloji laboratuvarlarının durumu üzerine yapılan analizlere dayanıyor.
Senato İstihbarat Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Tom Cotton, bu değerlendirmeyi memnuniyetle karşıladığını ve Çin’in pandemiye neden olduğu için sorumlu tutulması gerektiğini öne sürdü.
Görevden ayrılan Burns, analistlere koronavirüsün kökenine dair teoriler arasında tarafsız kalmak yerine bir pozisyon almaları gerektiğini belirtti ancak hangi teoriyi destekleyeceklerine dair bir yönlendirme yapmadı.
Rapor, virüsün doğal yolla mı yoksa laboratuvardan mı yayıldığı konusundaki tartışmaları bitirmekten uzak. Çin’in iş birliği yapmaması nedeniyle bu sorunun asla tam olarak çözülemeyebileceği ifade ediliyor.
Yıllardır tartışma konusu
COVID-19 salgınının kaynağı yıllardır tartışılıyor. Virüsün kökeni henüz bilinmezken, bilim insanları en olası hipotezin, birçok koronavirüs gibi yarasalarda dolaştıktan sonra muhtemelen misk kedileri veya bambu fareleri gibi başka bir türü enfekte etmesi olduğunu düşünüyor. Buna karşılık, enfeksiyon, ilk insan vakalarının Kasım 2019 sonlarında ortaya çıktığı Wuhan’daki bir pazarda bu hayvanlarla doğrudan temas halinde olan kişiler arasında yayıldı.
Bununla birlikte, bazı resmi soruşturmalar virüsün Wuhan’daki bir laboratuvardan sızmış olabileceği ihtimalini gündeme getirdi.
ABD istihbarat ajansları ve diğer devlet kurumları da virüsün kökenleri konusunda bölünmüş durumda. Bazı resmi raporlar, virüsün Wuhan’daki bir laboratuvardan sızmış olabileceği ihtimalini sorgularken, 2023’te FBI ve ABD Enerji Bakanlığı da laboratuvar sızıntısı teorisini “en olası açıklama” olarak değerlendirmişti.
İki yıl önce ABD Enerji Bakanlığı tarafından hazırlanan bir raporda, en olası kaynağın bir laboratuvar sızıntısı olduğu sonucuna varılmıştı ancak bu raporda da bulguya düşük güvenle ulaşılmıştı.
CIA ise bugüne kadar tarafsız bir tutum sergilemiş olsa da aynı yıl, o zamanki FBI Direktörü Christopher Wray, kurumunun virüsün “büyük ihtimalle” bir laboratuvardan sızdıktan sonra dünyaya yayıldığını düşündüğünü açıklamıştı.
Öte yandan Çin, COVID-19’un kökenine dair spekülasyonları daha önce siyasi ve faydasız olarak nitelendirerek reddetmişti.
Cumartesi günü, Çin’in ABD büyükelçiliğinin bir sözcüsü CIA raporunun hiçbir güvenilirliği olmadığını söyledi.
Büyükelçilik sözcüsü Liu Pengyu, Associated Press’e (AP) e-postayla gönderdiği bir açıklamada, “Virüsün kaynağının siyasallaştırılmasına ve damgalanmasına kesinlikle karşı çıkıyoruz ve bir kez daha herkesi bilime saygı göstermeye ve komplo teorilerinden uzak durmaya çağırıyoruz,” dedi.
CIA, değerlendirmesini değiştirebilecek yeni bilgileri incelemeye devam edeceğini açıkladı.
KAYNAK: EURONEWS TÜRKÇE – BURCU BAŞARAN