Suriye’nin kuzeyinde hükümet güçleri ile muhalif güçler arasında son yılların en şiddetli çatışmaları yaşanıyor.
İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 29 Kasım’da muhalif cihatçı grup Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ve müttefiklerinin Halep’in Hamdaniye ve Yeni Halep mahallerine girdiklerini söyledi.
Gözlemci grup, ülkenin en büyük ikinci şehri olan Halep’e muhalif güçlerin bubi tuzaklı iki arabayı patlatarak girdiğini bildirdi.
SOHR, bu güçlerin Cuma günü 50’den fazla kasaba ve köyün kontrolünü ele geçirdiğini aktardı.
Suriye devletine ait haber ajansı ise hükümet güçlerinin İdlib ve Halep kırsalında isyancılar tarafından ele geçirilen mevzilerin kontrolünü yeniden sağladığını bildirdi.
27 Kasım Çarşamba günü başlayan çatışmaların ardından Rusya ve Suriye hava kuvvetleri, HTŞ liderliğindeki güçlerin Suriye’nin kuzeyindeki mevzilerine saldırılar düzenledi.
Saldırılar, bu grupların Suriye devletinin kontrolündeki Halep’in kuzeybatısında bazı köy ve kasabaların kontrolünü ele geçirmesinin ardından yapıldı.
Ankara kaynakları ise Suriye ordusunun bölgeye saldırılarının son dönemde arttığını, “Suriyeli muhalif grupların” buna yanıt olarak Halep istikametinde sınırlı bir operasyon başlattığını söyledi.
İstihbarat kaynakları, sınırlı planlanan bu operasyonun, “rejim unsurlarının bulundukları bölgelerden kaçmaya başlamaları ile genişlediğini” ifade etti.
HTŞ liderliğindeki güçler de son haftalarda Rus ve Suriye hava kuvvetlerinin güney İdlib’deki sivillere yönelik artan saldırılarına yanıt verdiklerini söyledi.
HTŞ, kendi mevzilerinin yakınına asker yığan Suriye ordusunun olası bir saldırısını önlemeyi amaçladığını da belirtti.
Suriye ordusunun konuyla ilgili açıklamasında, “geniş bir cephede büyük bir saldırı” başlatan “teröristlerin” ağır kayıplar verdiği belirtildi.
Suriye ordusu toprak kazanmak ve çatışmayı bastırmak için Rusya ve ismi açıklanmayan “dost güçlerle” işbirliği yaptığını söyledi.
Kremlin’den ‘anayasal düzeni yeniden tesis’ çağrısı
Rus haber ajansı Interfax’a göre Kremlin, Suriye hükümetini en kısa sürede Halep’in kuzeyinde anayasal düzeni yeniden tesis etmeye çağırdı. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov çatışmaları Suriye egemenliğine yönelik bir saldırı olarak nitelendirdi.
İran basını, üst düzey bir İranlı generalin Halep’te cihatçılar tarafından öldürüldüğünü bildirdi.
Reuters’a konuşan BM’nin İnsani Yardımdan Sorumlu Suriye Krizi Koordinatörü David Carden, sekizi çocuk 27 sivilin çatışmalarda öldüğünü açıkladı.
Carden, Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeleri endişeyle izlediklerini; siviller ve sivil altyapının Uluslararası İnsani Hukuk kapsamında korunması gerektiğini vurguladı.
SOHR, çatışmalarda çoğu savaşçı 255 kişinin öldüğünü açıkladı.
Gözlemci kurum, eylemlerin muhalif ve cihatçı Al-Fatah el-Mubin grubu tarafından başlatılan “Saldırıyı Püskürtme Operasyonu”nun bir parçası olduğunu söyledi.
BBC İzleme Servisi’ne göre Al-Fatah el-Mubin, el-Kaide bağlantılı HTŞ, Türkiye’nin desteklediği Ulusal Özgürleştirme Cephesi ve Ceyşül Izza gruplarından oluşuyor.
SOHR’ye göre 27 Kasım’daki saldırılarda Esad’a karşı savaşan gruplar Halep’in yakınındaki bazı kasabalarda kontrolü ele geçirdi.
Reuters haber ajansına göre bu güçler, Halep şehrinin 10 km kadar ve Hizbullah’ın güçlü bir askeri varlık gösterdiği Nubl ve el Zahra’nın birkaç kilometre yakınlarına kadar ilerledi.
Halep’in doğusunda Hizbullah savaşçılarının konuşlandığı Nayrab askeri havalimanına da saldırı düzenlendi.
SOHR’ye göre 28 Kasım’da ise bu gruplar Halep ile başkent Şam arasındaki M5 otoyolunu Halep şehrinin 15 km güneybatısındaki Zerbeh kasabası yakınlarında kesti ve Serakip bölgesi yakınlarında M5 ile M4 otoyolu arasındaki kavşağın kontrolünü ele geçirdi.
M5 ve M4 karayolları kavşağı, başkenti önce Lazkiye’ye ve ardından Halep’e bağlıyor.
Suriye ordusuna karşı savaşan kuvvetler, yılın başından beri 80’den fazla sivilin Şam’ın saldırılarında öldürüldüğünü savunuyor.
Şam bu iddiaları yalanlıyor ve sadece militanları hedeflediğini söylüyor.
Esad karşıtı gruplar Şam yönetimini, bölgede 7 Ekim’den bu yana devam eden çatışma ortamından faydalanarak Türkiye sınırı yakınında muhaliflerin kontrol ettiği yerleri ele geçirmeye çalışmakla suçluyor.
HTŞ, İdlib’in büyük bir bölümüyle komşu Halep, Lazkiye ve Hama illerinde küçük alanları kontrol ediyor.
HTŞ, İdlib’te stratejik bölgeyi ele geçirdi
Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) İdlib’te stratejik önemdeki Serakib ilçesini de ele geçirdi.
M4 ve M5 otoyollarının yakınındaki Serakib, Halep-Şam ve Halep-Lazkiye yollarının stratejik önemde bir kavşağında yer alıyor.
Türkiye ne diyor?
Ankara kaynakları, komşu İdlib bölgesinde Rusya’nın hava, Şam’ın kara saldırılarının son dönemde arttığının altını çiziyor.
Kaynaklar, muhalif grupların bu saldırılara karşı başlattığı “sınırlı operasyonun” Esad’a bağlı unsurlarının bölgeden kaçmaya başlaması ile genişlediğini savunuyor.
İstihbarat kaynakları, İdlib’deki muhaliflere karşı saldırıların, onların olası bir operasyonunu önlemeye yönelik gerçekleştirildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını söylüyor.
Bu kapsamda Türkiye’nin “İsrail’in saldırganlığı ile bölgede yükselen tansiyonu daha da arttırmamak için” muhalif grupların düzenleyeceği operasyonları bugüne kadar engellediği belirtiliyor.
Bunun yanında Türkiye, Suriye ordusunun saldırıları konusunda uluslararası platformlardan “herhangi bir adım atılmamasından” şikayetçi.
Türkiye son dönemde Suriye güçleri ve milis grupların İdlib’e yönelik saldırıları sonucunda 30’un üzerinde sivilin hayatını kaybettiğini ve 100’den fazla kişinin de yaralandığını belirtiyor.
Suriye, Rus ve İran basınında nasıl yankılandı?
Suriye’de muhalefet yanlısı Enab Baladi web sitesi, “Saldırıyı Püskürtme Operasyonu”na katılan grupların, hükümet birliklerinden 11 bölgeyi ele geçirdiklerini, Halep’in batı kesimlerinde beş askeri personeli rehin aldıklarını belirtti.
Hükümet yanlısı El-Vatan gazetesi, Rus uçaklarının Halep’in batısındaki Darat İzze ve El-Vasta kasabaları yakınlarındaki HTŞ bağlantılı hedefleri vurduğunu yazdı.
El-Vatan ayrıca aynı bölgede Suriye birlikleri ile “silahlı terörist gruplar” arasında çatışmalar olduğunu aktardı.
Muhalif Suriye TV ise Darat İzze’nin artık boş olduğunu söyledi.
Kanal ayrıca, Türkiye sınırındaki HTŞ’nin kontrolünde bulunduğunu söyledi Bab el-Hava sınır kapısının füze ve topçu ateşiyle hedef alındığını bildirdi.
İran’da, Devrim Muhafızlarına yakın medya saldırıların amacının Hizbullah’ı zayıflatmak olduğu yorumunu yaptı. Saldırılarla ilgili İsrail ve ABD’yi suçladı.
Rusya’da ise Kremlin yanlısı bazı Telegram kanalları Türkiye’yi isyanı kışkırtmakla suçladı.
Devlet yanlısı bazı Rus yorumcular, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçmenine sunmak üzere “küçük, muzaffer bir savaş” başlatmayı amaçladığını, aynı zamanda Rusya’nın bölgedeki varlığını sınırlamayı hedeflediğini söyledi.
Yorumcular Moskova’nın “Ukrayna’ya odaklandığını ve mevcut koşullar altında Türkiye ile karşı karşıya gelmesinin pek olası olmadığı” görüşünü dile getirdi.