Suriyeli Kürtler, Suriye’nin geleceğine dair düzenledikleri konferansta Kürtlerin haklarının güvence altına alındığı “demokratik ve ademimerkeziyetçi bir devlet” çağrısında bulundu.
Suriye’de, yaklaşık 14 yıllık iç savaş döneminde ülke topraklarının dörtte birini ele geçiren Kürtlerin kurduğu Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nden (KDSÖY) temsilcilerin yanı sıra bu oluşuma karşı olan grupların da katıldığı konferans, ülkenin kuzeydoğusundaki Kamışlı kentinde düzenlendi.
Kürt Ulusal Konseyi’nin üst düzey yetkilisi Muhammed İsmail, Suriye’deki Kürt gruplardan yaklaşık 400 temsilcinin katıldığı konferansın sonunda okuduğu bildiride, “ortak Kürt siyasi vizyonunu”, “Kürt halkının anayasal haklarının güvence altına alınması, uluslararası insan hakları sözleşmelerine bağlılık, kadınların özgürlüğünü ve haklarını muhafaza etmek” olarak tanımladı.
“Suriye’deki Kürt meselesine adil bir çözüm ve demokratik, ademimerkeziyetçi bir devlet için kolektif bir irade bulunduğu” belirtilen bildiride, Kürt güçlerle Şam’daki yeni yönetim arasında “ulusal diyalog için bir temel” oluşturacak vizyon için de çağrı yapıldı.
Bu yeni dönemde “kimse marjinalleştirilmeden” tüm vatandaşlara eşit haklar verilmesi istenen bildiride, Suriye’de kadınların devlet kurumlarında aktif şekilde görev alması gerektiği de vurgulandı.
Mazlum Abdi: Amacımız bölmek değil, birleştirmek
Konferansa Türkiye’den Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) heyeti katıldı. DEM Parti heyeti konferansta Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi ile de görüştü.
Suriye’deki Kürt yönetiminin ordusu konumundaki SGD’nin başında bulunan Abdi, konferansta yaptığı konuşmada, “Tüm Suriyeli bileşenlere ve Şam hükümetine mesajım şudur: Bazılarının söylediğinin aksine, bu konferans bölünmeyi amaçlamamaktadır” dedi. Bu konferansın “Suriye’nin birliği için” düzenlendiğini belirten Abdi, “Ademimerkeziyetçi, demokratik, herkesi kucaklayan bir Suriye istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi yetkilisi Bedran Ciya Kurd, X hesabından yaptığı paylaşımda konferansı “Kürtlerin Suriye’deki radikal demokratik dönüşümlerde öncü rolü oynamasına imkân tanıyacak tarihi bir an” olarak tanımladı.
Suriye’nin savaş öncesi 23 milyon olan nüfusunun yüzde 10’unu oluşturan ve Esad ailesinin iktidarda olduğu 54 yıllık dönemde rejim baskısı altında yaşayan Suriyeli Kürtler, kurdukları Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi sayesinde elde ettikleri kültürel ve demokratik kazanımları kaybetmek istemiyor.
Suriyeli Kürt yetkililer daha önce yaptıkları açıklamalarda da kendi hükümet ve parlamentosuna sahip olan tam bağımsız bir yapı arayışında olmadıklarını belirtmişlerdi.
Esad sonrası atılan adımlar
Suriye’deki petrol ve gaz alanlarının önemli bölümü, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin kontrolündeki bölgelerde yer alıyor. Bu alanların yeniden yapılanma arzusundaki yeni Şam hükümeti için kritik bir kaynak olabileceği düşünülüyor.
Suriye’de Esad rejiminin devrilmesinin ardından iktidara gelen Ahmed Şara liderliğindeki yönetim geçen ay, omurgasını Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilen YPG’nin oluşturduğu SDG ile bir anlaşma imzalamıştı. Anlaşma, Kürt yarı özerk yönetimi kurumlarının ulusal hükümete entegrasyonunu öngörüyordu.
Ancak Kürt yönetimi, Şara’nın daha sonra kurduğu yeni ulusal hükümete, ülkenin çeşitliliğini yansıtmadığı gerekçesiyle tepki göstermişti. Suriyeli Kürtler ülkede beş yıllık geçiş döneminin anayasal çerçevesini çizen bildirgeyi de eleştirmişti. Suriye Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı’nın 13 Mart’ta imzaladığı anayasa bildirgesi; yasama, yürütme ve yargı güçlerini Şara’nın elinde topladığı ve azınlıklar için yeterli koruma sağlamadığı gerekçesiyle hukukçular tarafından da yetersiz bulunmuştu.