Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Pekin, Moskova ve Washington’a yaptığı ziyaretlerin ardından Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelere uyarı niteliğinde bir mektup gönderdi.
Euronews’in ulaştığı mektupta Orban, Donald Trump’ın Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanı seçilmesi halinde, göreve gelmesinin hemen ardından Ukrayna konusunda harekete geçeceğini ifade etti.
Orban mektubunda ayrıca, Ukrayna konusunda yeni bir barış modelini geliştirmek üzere Çin ile üst düzey siyasi görüşmeler yapılmasını, Rusya ile doğrudan diplomatik iletişimin yeniden başlatılması gerektiğini belirtti.
Mektupta ayrıca, Rusya’nın yeniden desteğini sağlamak için de güney yarım kürede bulunan ülkelere karşı koordineli bir siyasi karşı duruş başlatılmasını önerildi.
12 Temmuz tarihli mektupta Orban, “Ukrayna, Rusya, Çin, Türkiye liderleri ve Başkan Donald J. Trump ile yaptığım son görüşmelerin özet bir değerlendirmesini” de paylaştı.
Macaristan, AB dönem başkanlığını elinde bulunduruyor. Orban’ın ülkesinin dönem başkanlığını devralmasından sonraki ilk iki haftada gerçekleştirdiği geziler, AB üyeleri tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Avrupa Komisyonu, Macaristan Başbakanı Orban’ın geçtiğimiz hafta Moskova ve Pekin’e yaptığı ve bloğun siyasi birliğine yönelik bir “hakaret” olarak görülen tartışmalı gezilere tepki olarak Macaristan’ın altı aylık AB Konseyi başkanlığını boykot etme kararı aldı.
Orban mektubunda, ABD’deki mevcut siyasi iklim ve bunun “Avrupa dış politikası” üzerindeki etkileri ilişkin endişelerini dile getirdi.
Özellikle de Ukrayna’da devam eden savaş ile ilgili endişelerini dile getiren Orban’a göre, “askeri çatışma yakın gelecekte radikal bir şekilde tırmanacak.”
Mektupta çatışmalardaki gelişmeleri etkileyebilecek üç küresel oyuncunun AB, ABD ve Çin olduğu vurgusu yapılıyor. Türkiye’nin ise Ukrayna ile Rusya arasında arabulucu olarak kilit bir rol oynadığı belirtiliyor.
Orban, Trump’ın kampanyası sırasında ABD’nin iç meselelerine dış politikadan daha fazla öncelik vermesinin beklendiğini kaydetti.
Bu nedenle Orban, seçim sonrasına kadar ABD’den kısa vadede barış girişimleri geleceğini öngörmüyor.
Trump’ın seçimi kazanması durumundaki senaryolara dair değerlendirmelerinde ise Orban, “Ancak şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, seçim zaferinden kısa bir süre sonra derhal barış komisyoncusu olarak hareket etmeye hazır olacaktır. Bunun için ayrıntılı ve sağlam temellere dayanan planları var,” ifadelerini kullandı.
Orban, Trump’ın yeniden seçilmesi halinde Ukrayna’ya destek konusunda ABD ve AB arasındaki mali dinamiklerin değişeceğini belirterek, bu dinamiklerin değişmesi ile AB’nin gelecekte daha büyük bir yükün altına gireceğini öne sürdü.
Macaristan Başbakanı, ABD politikasının basit bir kopyası olarak nitelendirdiği AB’nin politikasına yönelik “bağımsız planlamadan yoksun bir strateji olduğu” eleştirisinde bulundu.
Mektupta ayrıca, “Bu politikanın gelecekte devam etmesinin rasyonel olup olmadığının tartışılmasını öneriyorum” ifadeleri yer aldı.
Orban, AB’nin yaklaşımını yeniden gözden geçirmek için mevcut fırsatı değerlendirmesini önerdi. Gerilimin azaltılması, ateşkes koşullarının oluşturulması ve potansiyel olarak barış müzakerelerinin başlatılması için çaba gösterilmesini savundu.
“Mevcut durumda, politikamızda yeni bir sayfa açmak için ahlaki ve rasyonel bir zeminde fırsat bulabiliriz” diye yazan Orban, gerilimi azaltma, geçici bir ateşkes için koşullar yaratma ve barış müzakerelerine başlama ihtiyacının altını çizdi.