Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin Ankara ziyareti sonrası BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Müslüman Kardeşler’in Türkiye’deki basın sözcüsü Talat Fehmi, Türkiye ve Mısır arasındaki yakınlaşmayı “memnuniyetle karşıladıklarını” söyledi.
“Mısır devleti ile ilişkileri, darbeci bir kişiyle olan ilişkilerden ayırt etmek gerekir” diyen Fehmi, “iki ülke arasındaki işbirliğinin, her iki halkın da çıkarına hizmet ettiğini” savundu.
Fehmi, yakınlaşmaya paralel olarak Türkiye’de kendilerine yönelik bir baskı durumunun oluşmadığını da savundu.
‘Gazze’deki olaylar yakınlaşmaya yol açtı’
Türkiye 2013’te, Müslüman Kardeşler çizgisindeki eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi iktidarının askeri müdahale sonucu devrilmesine en sert tepki veren ülkelerden biri oldu.
Ankara yıllar boyunca bu tutumunu sürdürürken Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevkidaşı Sisi’den “katil” ve “darbeci” diye bahsetti.
Erdoğan, Mısır’daki ordu karşıtı protestoların simgesi Rabia işaretini de sahiplendi.
Bu süreçte Türkiye, Mısır’dan çıkan bazı Müslüman Kardeşler üyelerinin gidip faaliyet yürüttüğü en önemli ülkelerden biri oldu.
2020 yılında ise Türkiye ile Mısır arasında normalleşme çabaları başladı.
Erdoğan ve Sisi ilk kez Katar’da düzenlenen Dünya Kupası’nın açılış töreninde 20 Kasım 2022’de bir araya geldi ve taraflar 2023’te karşılıklı büyükelçi atadı.
Bu sürecin devamı olarak Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine 23 Ağustos’ta ilk kez Türkiye’yi ziyaret etti.
Erdoğan ve Sisi, görüşmeleri sonrası yaptıkları ortak açıklamada, Türkiye-Mısır ilişkilerinde yeni bir dönemin başladığının altını çizdi.
İstanbul’da BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Müslüman Kardeşler’in Türkiye’deki basın sözcüsü Fehmi, iki ülke arasındaki yakınlaşmanın nedenleriyle ilgili şu yorumu yaptı:
“Şüphesiz ki, Gazze’deki olayların ve yaşanan saldırıların iki ülke arasında daha fazla yakınlaşmaya yol açtığı bir gerçek. Bu olay, sadece Mısır ve Türkiye’yi değil, tüm bölgeyi ve dünyayı etkileyen bir durumdur. Ayrıca, iki ülke arasındaki ortak çıkarlar ve bölgesel roller, örneğin Akdeniz gazı ve Libya krizi gibi meseleler de bu yakınlaşmayı destekliyor.”
‘Memnuniyetle karşılıyoruz’
Fehmi, yakınlaşmayı “memnuniyetle karşıladıklarını” belirtti:
“Şu anda yaşanan yakınlaşma, Mısır ve Türkiye halkları arasındadır. Bu yakınlaşmayı memnuniyetle karşılıyoruz ve iki büyük ülke ve halk için faydalı olduğunu düşünüyoruz.”
Mısır’ın başındaki Sisi’nin Müslüman Kardeşler’e yönelik tutumunu ve hareketin Sisi’ye yaklaşımı düşünüldüğünde bu gelişmeye nasıl olumlu yaklaştıklarını sorduğumuzda Fehmi, şunları söyledi:
“Mısır devleti ile ilişkileri, darbeci bir kişiyle olan ilişkilerden ayırt etmek gerekir. Mısır ve Türkiye halkları arasındaki ilişki tarihseldir. Biz, bu ilişkinin gelişmesini ve ilerlemesini en çok isteyenler arasındayız ve Mısır ile Türkiye’nin bölgedeki merkezi ülkeler olduğuna inanıyoruz. Aralarındaki işbirliği, her iki halkın da çıkarına hizmet etmektedir.
“Biz, Mısır ve Türkiye halklarının iyiliğine yönelik her şeyin arkasındayız ve bunun, İslam ümmetinin birliğini sağlama hedeflerimize katkıda bulunduğunu düşünüyoruz.
“Biz, halklarımızın birliğine ve ortak çıkarlarına odaklanıyoruz. Mısır’daki darbe yönetimi geçici bir dönemdir ve uzun süre devam etmeyecektir. Türkiye ve Mısır halkları bu yakınlaşmadan fayda sağlayacaktır. Bu nedenle biz de bu sürecin olumlu etkilerini önemsiyoruz.”
Mısır yönetimi ile temas var mı?
Fehmi, sorduğumuz soru üzerine Sisi’ye yaklaşımlarında bir değişim olmadığını belirtti.
“Mesele Müslüman Kardeşler ile darbe yönetimi arasında değil, Mısır halkı ile darbe yönetimi arasındadır” diyen Fehmi, “Sisi yönetiminin idam dahil birçok hak ihlaline neden olduğunu” söyledikten sonra şunu ekledi:
“Müslüman Kardeşler olarak bu suçları işleyen bir yönetimle uzlaşmayı düşünmek mantıklı değildir.”
Arap basınında son yıllarda Sisi yönetimi ile Müslüman Kardeşler arasında bir uzlaşmanın olup olamayacağı yönünde de analizler çıkıyor.
Mısır yönetiminden kendilerine ya da kendilerinden Mısır yönetimine böyle bir talep gidip gitmediğini sorduğumuz Fehmi, böyle bir şeyin yaşanmadığını savundu.
‘Türkiye’deki faaliyetlerimiz etkilenmedi’
Türkiye-Mısır normalleşmesi sürecinin başından bu yana Arap basınında, Sisi’nin bu süreçte Türkiye’den Müslüman Kardeşler’in Türkiye’deki faaliyetlerinin baskılanması ve bazı kişilerin iadesini istediği yönünde iddialar da ortaya atıldı.
Bu iddialarla ilgili sorumuz üzerine Fehmi, Türkiye’nin “mazlumlara kucak açan bir ülke olduğu” yanıtını verdi:
“Türkiye’nin sadece Mısır’dan değil, çoğu Arap ve İslam ülkesinden hatta diğer ülkelerden gelen mazlumları da kabul ettiğini vurgulamak isterim.
“Türkiye’de, Müslüman Kardeşler ve diğer zulme uğramış Mısırlılar tek örnek değildir. Türkiye’de 35 yıldan uzun süredir; Doğu Türkistan, Irak, Suriye, Filistin, Arakan ve Orta Asya Cumhuriyetleri gibi yerlerden mazlumların davalarını taşıyan resmi dernekler ve merkezler bulunmaktadır. Türkiye, tüm dünyanın buluşma noktasıdır ve bu, Türkiye’nin en önemli özelliklerinden biridir ve tüm mazlum halkların dikkatini çeken bir faktördür.”
Baskı iddialarıyla ilgili soruyu tekrar sormamız üzerine Fehmi, “Hayır. Türkiye devleti bizden herhangi bir şey talep etmedi. Biz Türk yasalarına uygun olarak hareket ediyoruz ve tüm faaliyetlerimiz resmi ve yasal standartlara uygundur” cevabını verdi.
Fehmi, bundan sonraki süreçle ilgili kaygılı olup olmadıklarına dair soruyu cevaplarken ise “kaygılı olmadıklarını” söyledi.
Son olarak Müslüman Kardeşler hareketi içinde yaşanan bölünme ve Londra ve İstanbul grupları arasında yapılan karşılıklı eleştiriler konusunda ise Fehmi, “harekette ortada merkezi Mısır olmak üzere tek bir yönetim bulunduğunu, hareketin genel mürşidinin Dr. Muhammed Badie olduğunu ve bir Şura Konseyi’nin var olduğunu” savundu ve “kendilerinin de Mısır’daki yönetime bağlı olduklarını” belirtti.
KAYNAK: BBC TÜRKÇE – MAHMUT HAMSİCİ