Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, partisi Hristiyan Demokrat Birlik’i (CDU), izlediği göçmen siyasetinden dolayı eleştirdi. Merkel, Cuma günü Spiegel’de yayınlanan röportajında, CDU ve Bavyera eyaletindeki kardeş parti Hristiyan Sosyal Birlik’ten (CSU) oluşan Birlik Partileri’nin, iltica etmek için Almanya’ya gelenlerin sınırdan geri gönderilmesine yönelik talebi hakkında, “Bunu hâlâ doğru bulmuyorum” dedi.
Sığınmacıların Avrupa’daki komşu ülkelere gönderilmesi halinde her şeyin iyi olacağını düşünmenin bir ilüzyon olduğunu dile getiren Merkel, düzensiz göç sorununa Avrupa’nın birlikte çözüm bulması gerektiğini belirtti. Angela Merkel, Avrupa Birliği’nin (AB) bu soruna bir yanıt bulamaması halinde ise “Avrupa’nın kendi içindeki entegrasyonunun, tahmin edilemeyecek sonuçlara yol açacak şekilde tersine dönebileceğini” ifade etti.
2015’te sınırların yüz binlerce sığınmacıya açılması
2005-2021 yılları arasında ülkeyi 16 yıl yöneten Merkel, bu görevinin en zorlu dönemlerinden, 2015 yılındaki sığınmacı krizi esnasında sergilediği ve günümüzde çokça eleştirilen sınırları açma siyasetini bir kez daha savundu. Eski Almanya Başbakanı, bununla ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
“O zaman bende şöyle bir his vardı: (sınırların açılmaması durumunda) Avrupa’nın müthiş değerleri ve insan onuru hakkında yaptığımız onca güzel konuşmalar boşa çıkacaktı. Mesela Almanya’nın sınırlarına TOMA yerleştirmek fikri bile bana korkunç geliyordu ve zaten çözüm de olmazdı.”
Sığınmacılar tarafından gerçekleştirilen saldırılar
Almanya’da yaşayan sığınmacıların karıştığın şiddet olayları ile ilgili olarak, her özgür toplumda böyle korkunç suçlar yaşandığını belirten Merkel, “Bizde de bunlar göçle başlamadı. Ancak (bu olaylarda) bir yandan hukuk devletinin gerekli sertliğini gösterirken diğer yandan özgürlük ve insan onuru değerlerimizin teröristler tarafından elimizden alınmasına müsaade etmemeliyiz. Aksi takdirde onlar kazanmış olur” dedi.
Almanya’da halkın aşırı göç ve İslamcı terör kaynaklı endişelerini her zaman çok ciddiye aldığını dile getiren Merkel, “Bir halk şenliğine gitmişseniz ve her an arkamdan biri bıçakla saldırabilir korkusu içindeyseniz bu çok tedirgin edicidir. O an öyle bir tehlike gerçekte olmasa bile” ifadesini kullandı. Öte yandan halk içinde bir diğer grubun da, “höşgörüsüz ve sert bir toplum” olma endişesi yaşadığını aktaran Merkel, “Başbakan olarak her iki grubu göz önünde bulundurmalıyım” dedi.
“Bunu başarabiliriz” ve AB-Türkiye anlaşması
Eski Başbakan Merkel, 16 yıllık görev süresinin en çok akıllara kazınan sözü “bunu başarabiliriz” ile ilgili olarak da, “Ben her gün 10 bin insanın gelmeyeceğini biliyordum” diyerek bunun için Türkiye ile AB arasında bir Geri Kabul Anlaşması’nın pazarlığını yaptığını vurguladı.
“Göç nedeniyle tabii ki sorunlar oluştu ama ülkemizin neleri başarabildiğini de gösterdik” diyen Angela Merkel, çeşitli kültürlerin bir arada yaşamasının her zaman tüm tarafların büyük çaba göstermesine bağlı olduğunu ifade etti. Göçmen kabul eden toplumların açık ve değişime hazır olmaması halinde uyumun gerçekleşemeyeceğinin altını çizen Merkel, bunun için ön koşulun “diğer kültürlere dair asgari bir bilgi” olduğunu belirterek, bunun da ancak farklı kültürlere ilgi duymakla mümkün olabileceğini aktardı.
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, 2016 yılında yaşanan sığınmacı krizi esnasında, her gün binlerce, zaman zaman on binlerce kişinin, kontrolsüz bir şekilde Almanya’ya geldiği dönemde, tarihe geçen “bunu başarabiliriz” sözü ile ortaya çıkan sosyal ve ekonomik yükün altından ülke olarak kalkabileceklerini dile getirmiş ve halkın bir kısmı tarafından desteklenirken, diğer bir kesimce ağır eleştirilere maruz kalmıştı.