Lübnan dünyada kişi başına en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke konumunda bulunuyor.
Hükümet, 6 milyonu aşan ülke nüfusunun yaklaşık 1,5 milyonunun Suriye’den gelen sığınmacılardan oluştuğu tahmininde bulunuyor.
Birleşmiş Milletler Mülteci Ajansı (BMMYK) ise bu rakamın 1 milyondan daha azının resmi kayıtlı olduğunu belirtiyor.
Resmi bir kaynak, geri dönüşlerin Sosyal İşler Bakanlığı ile koordineli şekilde yürütüleceğini ve sadece Lübnan Genel Güvenlik teşkilatına gönüllü geri dönüş kaydı yaptıranları kapsayacağını belirtti.
Aynı kaynak, kimsenin ülkeden ayrılmaya zorlanmayacağını da dile getirdi.
Plan, mevcut koşulların mültecilerin geri dönüşü için uygun olmadığını savunan BMMYK’yı kapsamayacak.
New York merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden (HRW) temmuz ayında yapılan açıklamada, “Suriye’nin geri dönenler için güvenli olmadığı” belirtilmişti.
HRW Orta Doğu Direktörü Lama Fakih, “2017-2021 yılları arasında Lübnan ve Ürdün’den geri dönen mülteciler, Suriye hükümeti ve hükümete bağlı milislerin elinde ağır insan hakları ihlalleri ve zulümle karşı karşıya kaldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad sene başında, “11 yıldır devam eden savaşta ülkeden kaçanlar tarafından işlenen suçlar dahil bazı suçlar için kapsamlı af” çıkarmıştı.
Suriyeli yetkililer ayrıca, özellikle genç erkeklerin Suriye’den ayrılmasında önemli bir faktör olan zorunlu askerlik hizmetinden kaçanlara yönelik tedbirlerin de hafifletildiğini öne sürmüştü.
Reuters’ın haberine göre insan hakları örgütleri ve diplomatlar, Şam yönetimi tarafından verilen bu vaatlerin yeterli olmadığı uyarısında bulunuyor.
Son olarak Birleşmiş Milletler Suriye Komisyonu, eylül ayında yayınladığı bir raporla, ülkenin geri dönenler için hala güvenli olmadığını bildirmişti.