İngiltere’de parlamentonun “Big Ben” olarak bilinen Elizabeth Kulesi’ne tırmanarak Filistin bayrağı açan protestocu, 16 saat sonra eylemini sona erdirdi.
Sosyal medya platformu Instagram’da “Free_all.of.us” adını kullanan protestocu, dün sabah yerel saatle 07.30 (TSİ 10.30) sıralarında tırmandığı kuledeki eylemini saatin gece yarısını geçmesiyle (TSİ 03.00 suları) bitirdi.
İtfaiye merdiveniyle kuleden indirilen eylemci, kendisini desteklemek için gelenlerin Filistin’e destek sloganlarına bayrağını sallayarak karşılık verdi.
Çıplak ayakla ve ekipmansız tırmandığı kulede ayağında kesikler oluşan eylemci, 16 saat süren eylemin ardından sağlık kontrolü için ambulansa bindirilerek olay yerinden çıkarıldı.
Protestocunun, kuleye tırmanırken bir süre polis tarafından fark edilmemesi dikkat çekti.
Eylemci, Instagram hesabından yaptığı açıklamalarda, “Demokrasi öldü, hapsedildi. Barışçıl protestolar, sivil itaatsizlik, iklim aktivistleri 45 yıl hapis cezaları alıyor. Filistin eylemcileri, terör devleti İsrail’e silah satmayı durdurmak gibi hükümetin yapması gereken şeyi yaptığı için hapse atılıyor.” ifadelerini kullandı.
BBC binası önünde yapılması planlanan eylemin polis tarafından engellendiğini hatırlatan eylemci, “Polis tarafından şiddet görüyoruz. Bu yüzden sözde demokrasinin merkezinde bu eylemi yapıyorum” demişti.
Kendisini indirmeye yönelik girişimler karşısında itfaiyeye yaklaşmaması uyarısında bulunan protestocu, “Yaklaşırsanız daha yükseğe tırmanmak zorunda kalacağım” sözleriyle yanıt vermişti.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Yetkililer, eylemi “güvenli şekilde sonuçlandırmak için” zorla indirme girişiminde bulunulmadığını açıklayarak eylemciye destek için bölgede toplanarak slogan atan grupları bölgeden uzaklaştırdı.
İngiltere’nin sembolü olan 165 yıllık kuleye çıplak ayakla ve aletsiz tırmanan eylemcinin ayaklarında oluşan kesikler nedeniyle bastığı yerlerde kan izleri olduğu da görüntülerde yer aldı. Eylem sırasında açtığı canlı yayınlarla bilgiler veren protestocu, yeterince yiyeceği bulunduğunu, ayağındaki yaraların ise önemsiz olduğunu duyurmuştu.
