Kanada’nın açıkladığı 2023 verilerine göre ülkedeki ölümlerin yüzde 4,7’si ötanaziyle gerçekleşti.
Ülkede ötanazi (tıbbi yardımla ölüm) 2016’da yasallaştı. Ülkede ötanazi kaynaklı ölüm oranları beş yıl üst üste artarken artış hızıysa yavaşladı.
TRT Haber‘in aktardığına göre Kanada Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı beşinci yıllık raporda 2023’te 15 bin 300 kişinin ötanazi aracılığıyla yaşamını sonlandırdığı belirtildi.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
2023 yılında yaklaşık 15.300 kişi ötanazi yoluyla yaşamını sonlandırdı. Bu rakam ülkedeki toplam ölümlerin yüzde 4,7’sine denk geliyor.
Oran geçen yıla göre yüzde 16 arttı ancak bu oran, önceki yıllarda kaydedilen yüzde 31’lik ortalama artışa kıyasla keskin bir düşüşü gösteriyor.
Ötanazi talep edenlerin yüzde 96’sı, doğal ölümün yakın olduğu hastalardı. Geri kalan yüzde 4’se kronik rahatsızlıkları nedeniyle bu prosedürden yararlandı.
Uygulamada yaş ortalamasıysa 77. Bu kişilerde en sık görülen hastalıksa kanser oldu.
Raporda, ötanazi uygulamalarında etnik farklılıklara da dikkat çekildi. Ötanaziyi seçenlerin yüzde 96’sı, beyazlardan oluşuyordu.
Beyazlarıysa 1,8’le Doğu Asyalılar izledi.
Ötanazi oranlarının en yüksek olduğu eyalet, Kanada nüfusunun yalnızca yüzde 22’sini barındıran Quebec oldu. Ölümlerin yüzde 37’si bu eyaletten.
Hollanda’da da ötanazi nedenli ölümlerin toplam ölümler içindeki payı yüzde 5 ve Kanada, şimdilik Hollanda’nın gerisinde.
Kanada’da ötanazi ilk olarak ‘doğal ölümün makul şekilde öngörülebildiği’ durumlar için yasal hale geldi. Ancak 2021’de yapılan bir düzenlemeyle, terminal teşhisi olmayan ancak kronik ve zorlayıcı durumu nedeniyle yaşamını sonlandırmak isteyen bireyler için de uygulamanın önü açıldı.
Bu yıl, zihinsel rahatsızlıkları olan bireyleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi planlanan uygulama, eyaletlerin sağlık sistemi üzerindeki endişeleri nedeniyle ertelendi.
Bazı vakalarsa kamuoyunda tepki çekti. Örneğin barınma ihtiyacını karşılayamayan, engelli veya madde bağımlısı kişilerin de ötanazi yaptırmak istediğine ilişkin haberler ülke gündeminde tartışmalara neden oldu.
Hristiyan düşünce kuruluşu Cardus da, son rakamların ‘alarm verici’ olduğunu açıkladı.
