Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden’ın yarıştan çekilme kararını açıklamasının ardından Biden’ın yardımcısı ve Demokratların başkan adayı olması beklenen Kamala Harris’in Gazze’de devam eden çatışmalarda nasıl bir pozisyon alacağı merak konusu olurken, Harris’in İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki oturumuna katılmayacağı duyuruldu.
Washington Post’un adının açıklanmaması şartıyla konuşan kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Harris, Netanyahu’nun Çarşamba günü öğleden sonra Kongre’ye hitap edeceği oturuma başkanlık etmeyi reddetti.
Gazze’de devam eden savaşa karşı Amerikan halkının tepkileri yükselmeye devam ederken, geçtiğimiz günlerde ABD destekli ateşkesin reddedilmesi ve Gazze’deki insani durum nedeniyle Washington ve İsrail arasında soğuk rüzgarlar esmişti.
Amerikalı bir yetkiliye göre, Netanyahu’nun ziyareti kapsamında Harris ile başka bir noktada görüşmesi beklenirken, perşembe günü ise Biden ile görüşmesi planlanıyor.
Harris’in önceden planlanmış başka bir etkinliğe katılmak üzere Indianapolis’e gideceği için Kongre’ye katılamayacağı belirtildi.
Harris’in adının açıklanmaması koşuluyla konuşan bir yardımcısı, Harris’in Kongre’deki yokluğunun ABD’nin İsrail’e yönelik pozisyonunda bir değişiklik olarak yorumlanmaması gerektiğini belirterek, henüz kamuya açıklanmayan planlar hakkında konuştu.
Washington Post’a göre, Beyaz Saray yetkilileri de Netanyahu’nun ziyaretine mesafeli yaklaşırken, Kongre’deki oturuma davet edilmediklerini dile getirdi.
Harris, Biden yönetiminin en yüksek rütbeli üyesi olarak İsrail’in Hamas ile çatışmaları yürütme şeklini sorgulayan ve Gazze’deki sivil kayıpların ölçeğini dile getiren tek isimdi. Harris’in 2024’te kazanması halinde Biden’dan daha sert bir yol izleyebileceği endişeleri İsrail yönetiminde bazı endişelere yol açtı.
Harris aralık ayında yaptığı konuşmada, “İsrail kendini savunurken, nasıl savunduğu önemli,” dedi. “Çok fazla masum Filistinli öldü. Açıkçası, sivil acıların ölçeği ve Gazze’den gelen görüntüler ve videolar yıkıcı.”
Netanyahu artan bir baskıyla karşı karşıya
ABD’nin Hamas ile siyasi bir anlaşmaya varmak için görüşmelere yeniden başlaması için yönündeki baskıları, Netanyahu yönetimi ile Washington arasındaki bağların zayıfladığı algısını pekiştirdi. Netanyahu ayrıca, ülkesinde de Gazze’de ateşkes talep eden protestolarla karşı karşıya kaldı.
İbrani Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Yonatan Freeman, “Netanyahu’nun hala lider olduğunu, hala desteğe sahip olduğunu, hala ABD ile güçlü ilişkileri olduğunu göstermek amaçlanıyor,” dedi.
Kongre’ye hitap daveti, Biden’ın İsrail’e yeterince destek vermediğini iddia eden Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi kanadı tarafından Netanyahu’ya iletildi.
Netanyahu’nun Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump veya ona yakın bir isimle görüşüp görüşmeyeceği ise belirsizliğini koruyor.
İkili, Trump’ın başkan olduğu dönemde yakın ilişki içindeydi ancak Trump geçtiğimiz haftalarda Netanyahu’yu eleştirdi ve Gazze savaşının hızlı bir şekilde sona ermesi gerektiğini ifade etti.
Kongre’deki karşılama genellikle sıcak olsa da, ABD kampüslerinde uzun süre devam eden protestolar nedeniyle Netanyahu’nun halk nezdinde pek de iyi karşılanmayacağı düşünülüyor.
Columbia Üniversitesi protestolar nedeniyle ana mezuniyet törenini iptal etti
Gazze’deki İsrail saldırıları ve Washington’un İsrail’e verdiği desteği protesto eden aktivistlerin çarşamba günü başkentte gösteri düzenlemeyi planladığı bildirildi.
Polis, çok sayıda göstericinin protestolara katılmasının beklendiğini ve başkent ve çevresinde ek güvenlik önlemleri alındığını açıkladı.
Ateşkes görüşmeleri
İsrail ve Hamas geçtiğimiz günlerde ABD, Mısır ve Katar’ın arabuluculuğu ile ateşkes anlaşmasına yaklaşmış görünüyordu.
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah es-Sisi’nin ofisinden yapılan açıklamaya göre, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns Kahire’de es-Sissi ile bir araya gelerek müzakereleri görüştü.
Hamas’ın siyasi ofisinin bulunduğu Katar’da da görüşmeler yapılacak.
Öte yandan, Hamas’ın, İsrail’in herhangi bir anlaşmanın parçası olarak savaşı sona erdirmeyi taahhüt etmesi yönündeki temel talebinden vazgeçmeyi kabul etmesinden sonra bile problemler devam ediyor.
Hamas hâlâ arabulucuların müzakerelerin kalıcı bir ateşkesle sonuçlanmasını garanti etmesini istiyor.
İsrail ise Hamas’la savaşı olduğu gibi bitirecek bir anlaşmayı reddediyor.
İsrail ile Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas arasındaki çatışmalar, 7 Ekim tarihinde tekrar alevlendi.
İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun (BMGK) derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.
Gazze’deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim’den beri İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 38.500’den fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84.700 kişi de yaralandı.
Harabeye dönüşen Gazze’nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika’nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.