Julian Assange’ın ifadesinin ardından düzenlenen basın konferansında, Julian Assange’ın eşi Stella Assange, Wikileaks Baş Editörü Kristinn Hrafnsson ve AKPM vekili raportör Sunna Ævarsdottir soruları cevapladı.
Hazırladığı rapor ve karar tasarısı yarın AKPM Genel Kurulu’nda oylanacak olan İzlandalı parlamenter Ævarsdottir, gazetecilere ve muhaliflere baskı yapmak amacıyla yasaları düzenli olarak suistimal eden devletler arasında başta Türkiye’yi saydı. Bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.
Ævarsdottir, “Saygı gösterilmeyen pekçok kural ve norm vardı Julian Assange’ın normların bu şekilde yeniden yorumlanması hakkındaki yorumuna katılıyorum. Ancak tekil bir vaka değil – birçok açıdan sıradışı bir vaka olsa da- muhaliflere karşı çıkmanın, eleştirel seslerin peşine düşmenin tekrar tekrar yaşandığını gördük. Birleşik Krallık’ta gözaltında tutulan kişilere karı da bunun yapılmasının yasak olduğunu göstermenin en önemli yanı, bunu sürekli ve düzenli olarak yapan ülkelere göndereceği mesaj. Ve bazı ükelerin ismini vereceğim: Türkiye, Rusya ve Belarus. (…) Bu olağanüstü istismarcı süreci herhangi bir muhalefeti bastırmak için kullanıyorlar. Bu raporun yapmayı çalıştığı şey ise, Avrupa’nın neresinde olursak olalım, bu kabul edilemez olduğunu göstermektir. Türkiye, Rusya ve Belarus gibi ülkeler bunu dikkate almalıdır.” ifadelerini kullandı.
Gazetecileri savaş bölgesinde güvence altına alacak araç yok
WikiLeaks Genel Yayın Yönetmeni Kristinn Hrafnsson da sorulan bir soruya verdiği cevabında Gazze’de yaşananlara dikkat çekti.
“Hedef gözetilerek işlenen cinayetlerle ilgili korkunç hikayeler varken ne yapılabilir? Artık savaşlarda buna dair kanıtlara sahip olduğumuzda, savaşlarla ilgili haberciliğin her zamankinden daha şiddetli olduğu ve kötü olduğu bir gerçektir. Irak’ta kötüydü. Şimdi daha da kötü, bir korku hikayesi.
Gazetecilere bu durumla nasıl başa çıkabilecekleri konusunda tavsiyede bulunmak zor. En azından seslenebileceğimiz tek şey, bunun devam etmesi gerektiğine dair bir haykırış ve kınama çünkü bilgiye ihtiyacımız var, bu bilgiye ihtiyacımız var.
Gazze’de insansız hava araçları tarafından takip edilen ve toplu bombardımanlarda hedef alınan bireyleri güvence altına alacak hiçbir araç yok. Bu konuda çok az savunma var. Ancak tepki ve kınama orada olmalı. Bu olduğunda sessiz kalmamalıyız.”
