Assange’ın davası, Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlı Kuzey Mariana Adaları Bölge Mahkemesi’nde görüldü.
Assange, 2010 ve 2011’de eski ordu istihbarat analisti Chelsea Manning tarafından sağlanan gizli askeri kayıtları yayınladığı için Amerika Birleşik Devletleri makamları tarafından takibe alınmıştı. İhlaldeki rolü nedeniyle 2019’da hazırlanan bir iddianamede 18 suçlamayla karşı karşıya kalan Assange’ın 175 yıla kadar hapis cezası isteniyordu.
ABD’nin casuslukla suçladığı ve iadesini istediği Assange, hakkında tecavüz ve cinsel taciz suçlamalarıyla açılan davalar için İsveç’e iadesi gündemdeyken, Haziran 2012’de Ekvador’un Britanya’nın başkenti Londra’daki büyükelçiliğine sığınmıştı.
Büyükelçilikten 11 Nisan 2019’da çıkarılarak gözaltına alınmış ve ‘kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten’ tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
WikiLeaks kurucusu 24 Haziran sabahı ABD’yle yaptığı anlaşma sonucunda serbest bırakılmıştı.
AA’nın aktardığına göre ABD Adalet Bakanlığı’yla yaptığı anlaşmaya uyan Assange ‘casusluk yasasını ihlal ettiğini’ kabul etti.
Assange’ın Wikileaks’e sağladığı tüm belgeleri imha etmesi kararlaştırıldı.
Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ysa Julian Assange’a destek açıklaması yaptı.
Obrador, X hesabından, Assange hakkında verilen karardan memnun olduğunu belirtti:
“Julian Assange’ın hapisten çıkmasını memnuniyetle karşılıyorum. En azından bu durumda ‘Özgürlük Anıtı’ boş bir sembolden ibaret olmayacak, dünyanın dört bir yanındaki milyonlar gibi canlı ve mutlu.”
WikiLeaks kurucusuna 62 ay hapis cezasına verilmesi bekleniyor. Ancak anlaşmaya göre ABD, Assange’ın Britanya’da cezaevinde kaldığı süreyi göz önünde bulunduracak ve vatandaşı olduğu Avustralya’ya gitmesine izin verecek.