İsrail’in Gazze’de yardım almak isteyen Filistinlilere yönelik saldırısında 27 kişi hayatını kaybetti

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin güneyinde insani yardım almak isteyenlere ateş açması sonucu 27 Filistinli hayatını kaybetti, 161 kişi yaralandı.

İsrail ordusu, insani felakete sebep olduğu Gazze Şeridi’nde bir kez daha açlıkla boğuşan Filistinli sivilleri hedef aldı.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, İsrail ordusunun Refah kentinin El-Alem isimli yardım dağıtım bölgesinde insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 27 kişi yaşamını yitirdi.

İsrail saldırısında bazılarının durumu son derece kritik 161 kişi yaralandı.

Gazze’de yardım dağıtım merkezlerinde İsrail ordusunun Filistinlileri hedef alan saldırılarında ölenlerin sayısı 79’a çıktı.

İsrail ordusu Filistinlilerin üzerine ateş açtığını itiraf etti

İsrail ordusu, bir kez daha yardım almak isteyenleri hedef alması sonucu, 24 kişinin hayatını kaybettiği olayla ilgili açıklama yaptı.

Son günlerde onlarca kişinin hayatını kaybettiği yardım noktalarındaki saldırılarını inkar eden İsrail ordusu, bu sefer saldırıyı kabul etmek durumunda kaldı.

Açlığı bir silah olarak kullanmak ve yardım almaya gelen sivillerin üzerine ateş açmakla eleştirilen İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, “yardım noktasına yaklaşanların şüpheli olduğu ve önce havaya uyarı ateşi açıldığı” öne sürüldü.

Açıklamada daha sonra “şüpheli” olduğu iddia edilen ve yardım almaya gelenlerin üzerine ateş açıldığı itiraf edildi.

Yardım noktasına gelenlerin üzerine ateş açılması nedeniyle hayatını kaybedenler olduğuna dair haberlerin bilgileri dahilinde olduğu belirtilen açıklamada, “detayların incelenmekte olduğu” ifade edildi.

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Refah kentinin El-Alem isimli yardım dağıtım bölgesinde insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 24 kişinin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin de yaralandığı duyurulmuştu.

İsrail’in Gazze’de düzenlediği son saldırılarda aralarında çocukların olduğu 24 kişi yaşamını yitirdi

Hastane kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu Han Yunus’ta zorla yerinden edilen Filistinlilerin bulunduğu çadırlar ile evlere saldırılar düzenledi.

Saldırılarda ikisi çocuk, 6 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde Filistinlilerin kaldığı çadır da İsrail ordusu tarafından bombalandı. Saldırıda 3 Filistinli öldü, en az 20 kişi yaralandı.

İsrail güçlerinin Gazze kentinin doğusu ile kuzeydeki Cibaliya beldesine düzenlediği saldırılar sonucu 6 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze’nin orta kesimindeki Rimal Mahallesi’nde yer alan Filistin Bankası binasının hedef alındığı saldırıda 7 Filistinli yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki bombalı saldırıda ise biri çocuk 2 Filistinli öldü.

İsrail’in, Cibaliya ve Gazze kentinin doğusu başta olmak üzere Gazze Şeridi’ndeki sivil yerleşim alanlarını hedef alan yoğun saldırıları, artarak devam ediyor.

Can kaybı 54 bin 510’a yükseldi

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze’de devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 40 ölü ve 208 yaralının getirildiği kaydedildi.

İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 4 bin 240 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 12 bin 860 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 54 bin 510’a, yaralıların sayısının da 124 bin 901’e yükseldiği bildirildi.

İsrail ordusu, 8 günde insani yardım bekleyen 102 Filistinliyi öldürdü, 490’ını yaraladı

Gazze’deki hükümetin medya ofisinden, İsrail ordusunun açlıkla boğuşan ve insani yardım almak isteyen Filistinlileri hedef almasına ilişkin açıklama yapıldı.

İsrail’in 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlileri hedef aldığı ve “sistematik bir soykırım gerçekleştirdiği” kaydedildi.

Açıklamada, “İşgalci İsrail, ‘ABD-İsrail’ yardım dağıtım merkezlerini toplu ölüm tuzaklarına dönüştürüyor. Sadece 8 günde aç bırakılan Filistinlileri hedef alan saldırılarda ölenlerin sayısı 102’ye yaralıların sayısı da 490’a çıktı.” ifadesi kullanıldı.

İsrail ordusunun bugün Gazze’nin güneyindeki Refah kentinde İsrail-ABD güdümlü insani yardım merkezi yakınlarında “kasıtlı olarak yaptığı korkunç katliamda” 27 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 90’dan fazlasının da yaralandığı hatırlatıldı.

“Yardım merkezleri kanlı tuzaklara dönüştü”

Gazze’de İsrail ordusunun kontrolündeki tehlikeli bölgelerde kurulan sözde “yardım dağıtım merkezlerinin” boğucu kıtlık ve sıkı abluka altındaki Filistinlileri kendisine çektiği ve “kanlı tuzaklara dönüştüğü” vurgulandı.

Sözde insani yardım dağıtım merkezlerinin herhangi bir bağımsız ve insani gözetime tabi tutulmadığına dikkati çekilen açıklamada, İsrail ve bir ABD güvenlik şirketi tarafından yönetilen bu “merkezlerin” sahte bir insani kisve altında “cinayet noktaları” haline geldiği belirtildi.

İnsani yardım almak isteyen Filistinlilere karşı yapılan katliamların “uluslararası hukuk uyarınca savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suçlar” kapsamına girdiği aktarıldı.

Açıklamada, “Gazze’de aç bırakılan sivillere karşı işlenen bu katliamları en güçlü şekilde kınıyoruz ve ‘yardım’ kisvesi altında yürütülen sürekli katliamlardan tamamen işgalci İsrail’i sorumlu tutuyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

İsrail ile “kanlı yardım projesini” hem siyasi olarak hem de uygulamada destekleyen ABD yönetiminin de sorumlu tutulduğu açıklamada, “Gazze’de devam eden soykırımda gıdanın silah olarak kullanılmasında ABD yönetiminin doğrudan sorumluluk sahibi olduğu” vurgulandı.

Dağıtım merkezlerinde İsrail’in çok sayıda can kaybı ve yaralanmaya yol açan katliamlarının günlük tekrar etmesinin “yardımların kitlesel cinayet ve etnik temizlik için bir araç olarak kasıtlı bir şekilde kullanıldığını kanıtladığı, bunun soykırım suçu teşkil ettiği” ifade edildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi ve insan haklarına “ahlaki ve kanuni sorumluluklarını üstlenme, acilen harekete geçme, İsrail’in müdahale veya şartları olmaksızın sınır kapılarının açılması için baskı yapma” çağrısında bulunuldu.

BM ve tarafsız uluslararası kuruluşlardan İsrail ve ABD’nin “katil” yöntemi olmadan Gazze’ye insani yardımın ulaştırılması istendi.

İsrail’in insani yardım bekleyen Filistinlilere yaptığı katliamları belgelemek ve faillerini uluslararası adalete teslim etmek için acilen bağımsız bir soruşturma komitesi kurulması talep edildi.

Açıklamada, “daha fazla katliama yeşil ışık yakan uluslararası sessizliğin sonuçlarına ilişkin” uyarıda bulunuldu.

“Tampon bölgeleri reddediyoruz”

Gazze’de İsrail tarafından kurulan “insani koridorlar” ve “tampon bölgelerin” kesin bir şekilde reddedildiği açıklamada, “Bu projeler kanlı tuzaklardan başka bir şey değildir. Sivilleri toplu katliam noktalarında bir araya getirmeyi, her gün üzerlerine ateş açmayı, uluslararası insancıl hukukun en temel ilkelerini hiçe sayarak onları soğukkanlılıkla ve kasıtlı bir şekilde öldürmeyi amaçlamaktadır.” ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, “Bu suçların utanç verici uluslararası sessizlik içinde sürdürülmesi, insanlık adına bir lekedir ve işgalci İsrail’in caydırıcılık ve hesap verebilirlik olmadan, dünyanın gözü önünde en iğrenç soykırım biçimlerini işlemeye devam ettiğini kanıtlamaktadır.” ifadesine yer verildi.

İsrail ordusu, daha önceki saldırılarının aksine Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah kentinde yardım almak için insani yardım dağıtım merkezine gelen Filistinlilerin üzerine ateş açtığını kabul etmişti.

İsrail’in “yardım dağıtım” mekanizması

İsrail ordusu, 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerine saldırılar düzenliyor. İsrail güçleri, oluşturduğu sözde “tampon bölgelerde” kurduğu dağıtım yerlerine akın eden sivillere ateş açıyor.

İsrail ordusunun 1 Haziran’da Gazze Şeridi’nde 2 ayrı noktada insani yardım almaya çalışan Filistinlilere düzenlediği saldırılarda 32 kişi hayatını kaybetmiş, 232 kişi yaralanmıştı.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini, “Gazze Şeridi’nde yardım dağıtımının ölüm tuzağına dönüştüğünü” belirtmişti.

İsrail ordusu ise Gazze Şeridi’nde dağıtım noktasında yardım bekleyen Filistinlilerin üzerine ateş açarak onlarca kişiyi öldürdüğünü inkar etmişti.

BM: İsrail’in Gazze’deki sivillere saldırıları savaş suçu teşkil ediyor

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Gazze Şeridi’nde insani yardım dağıtım merkezinde İsrail’in saldırılarına maruz kalan sivillere ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Az miktardaki gıda yardımına ulaşmaya çalışan sivillere yönelik İsrail’in ölümcül saldırılarını “vicdansızlık” olarak nitelendiren Türk, tarafsız bir soruşturmanın ivedilikle yürütülmesi ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

Türk, “Sivillere yönelik saldırılar uluslararası hukukun ağır bir ihlalidir ve savaş suçu teşkil etmektedir.” ifadesini kullandı.

Filistinlilerin “açlıktan ölmek” ile “gıda yardımı almaya çalışırken öldürülmek” arasında seçim yapmak zorunda bırakıldığını vurgulayan Türk, İsrail’in, insani yardımların dağıtımına ilişkin uluslararası standartları ihlal ettiğinin altını çizdi.

Türk, sivillerin gıda ve diğer hayati malzemelere erişiminin kasıtlı olarak engellenmesinin bir savaş suçu olabileceğine işaret ederek, şunları kaydetti:

“Yirmi aydır sivillerin öldürülmesi, büyük ölçekte yıkım, tekrar tekrar zorla yerinden edilmeler, İsrail hükümetinin kabul edilemez insanlıktan çıkarıcı söylemleri, Gazze Şeridi’nin nüfusunu tahliye etme tehditleri ve açlıkla sınama, uluslararası hukuk kapsamında en ciddi suçların unsurlarıdır.”

Türk, Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) 2024’te İsrail’in Gazzelilere gıda, su, elektrik, yakıt, barınma, giyim, hijyen ve tıbbi malzeme gibi acil ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımların dağıtılması için gerekli tedbirleri alması yönünde bağlayıcı bir karar verdiğini hatırlatarak, bu yükümlülüklere uyulmaması için hiçbir gerekçe olmadığını kaydetti.

İsrail’den “Gazze’de yardım alanların öldürülmesinin soruşturulması” çağrısı yapan BM’ye tepki

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Oren Marmorstein, sosyal medya hesabından, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in İsrail-ABD güdümlü yardım dağıtımı sırasında öldürülen Filistinlilerden dolayı “dehşete düştüğünü” belirterek, olayın “derhal ve bağımsız biçimde soruşturulması çağrısı”nı içeren iletisini paylaştı.

Yardım almaya gidenlere Hamas’ın ateş açtığını öne süren İsrail Sözcüsü, Guterres’in açıklamasında Hamas’ın isminin yer almamasına “Ne büyük utanç” ifadeleriyle tepki gösterdi.

Hamas’ı Gazze’de ateşkes ve esir takası anlaşmasına yanaşmamakla suçlayan Marmonstein, ABD-İsrail güdümündeki yardım dağıtım mekanizmasına “katılmayı reddettiği için BM’ye soruşturma açılması gerektiğini” savundu.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze’de İsrail-ABD güdümlü yardım dağıtımı sırasında öldürülen Filistinlilerden dolayı “dehşete düştüğünü” belirterek, olayın “derhal ve bağımsız biçimde soruşturulması” çağrısında bulunmuştu.

İsrail ve ABD’nin baskı yaptığı Birleşmiş Milletler, insani yardımların çatışmaya taraf bir grup tarafından dağıtılmasının “tarafsızlık ve temel insani prensiplerine aykırı” olduğu gerekçesiyle sözde yardım dağıtım mekanizmasına katılmayı reddetmişti.

Gazze’deki Nasır Hastanesi, İsrail’in sürgün emirleriyle hizmet dışı kalma tehdidi altında

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından, İsrail ordusunun saldırı tehdidiyle Filistin halkını göçe zorladığı sürgün emirlerine ilişkin açıklama yapıldı.

Açıklamada, “İşgalci İsrail, hastanelerin ve sağlık merkezlerinin bulunduğu bölgeleri boşaltarak sağlık sistemini kasıtlı olarak çökertiyor ve çalışmasını engelliyor.” ifadesi kullanıldı.

İsrail ordusunun dün yaptığı sürgün emirlerinin Nasır Hastanesini doğrudan hizmet dışı bırakmakla tehdit ettiği aktarıldı.

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus’taki Nasır Hastanesinin, bölgede uzmanlık alanlarında hizmet sunan tek hastane olduğu aktarılan açıklamada, böyle bir durumda yoğun bakım, ameliyathane ve acil servislerdeki onlarca hasta ve yaralının yanı sıra yeni doğan ünitesindeki çocukların “kesin bir ölümle karşı karşıya kalacağı” uyarısında bulunuldu.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyinin neredeyse tamamı için Filistinlilere sürgün emri yayımlayarak, bu bölgelere saldırı tehdidinde bulunmuştu.

Bölgeye “eşi görülmemiş şiddette saldırı düzenleneceği” tehdidinde bulunan İsrail ordusu, bölgedeki Filistinliler için sahil şeridindeki “güvenli olduğunu” iddia ettiği ve defalarca hedef aldığı Mevasi bölgesine zorunlu göç emri yayımlamıştı.

İsrail ordusu, şiddetli saldırılar düzenleyerek insani felakete sebep olduğu Gazze’de daha önce de onlarca hastane ve sağlık kuruluşunu da bombaladı.

Gazze Şeridi’ndeki hastane ve sağlık kuruluşlarının çoğunu hizmet dışı bırakan İsrail, hem Gazze’ye insani yardım girişini engelliyor hem de sözde izin verdiği merkezlerde insani yardım almak isteyen sivilleri de hedef alıyor.

⁠Ateşkesi bozan İsrail ordusu, Gazze’yi kalıcı işgal için harekete geçti

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 4 bin 201 Filistinli hayatını kaybetti, 12 bin 652 kişi yaralandı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise en az 54 bin 470 kişi yaşamını yitirdi, 124 bin 693 kişi de yaralandı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.

Plana göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi’ni kalıcı olarak işgal edecek, Filistinliler Gazze’nin güneyindeki “toplama kamplarına” sürülecek. İsrail burada toplama kamplarında Filistinlilere, “hayatta kalacakları” kadar insani yardım verecek.

İsrailli bakanlar, Gazze Şeridi’nde sağlam kalan her şeyi yıkacaklarını ve Filistinlileri önce güneye, oradan da başka ülkelere sürmeyi planladıklarını açıkladı.