İsrail’in savaş uçakları ve insansız hava araçlarıyla İran’ın nükleer ve askeri yapılarına düzenlediği yoğun saldırı, iki ezeli düşman arasında açık çatışmaya yol açtı. Bu çatışma, bölgesel ölçekte daha geniş ve tehlikeli bir savaşın doğabileceği endişesini doğurdu.
Cuma gününden bu yana İsrail’in saldırılarında aralarında üst düzey generaller, bilim insanları ve sivillerin de bulunduğu 200’den fazla İran vatandaşı hayatını kaybetti. İran, buna karşılık olarak yüzlerce füze ve insansız hava aracıyla İsrail’e saldırdı. Bu saldırılarda, İsrail’in gelişmiş hava savunma sistemine rağmen bazı füzeler hedeflerine ulaştı ve en az 24 kişinin ölümüne neden oldu.
İsrail, İran’ın nükleer tesislerine saldırdı
İsrail uzun süredir İran’ı en büyük düşmanı olarak görüyor ve iki ana tehdide dikkat çekiyor: İran’ın nükleer programı ve İsrail’i vurabilecek menzile sahip uzun menzilli füzeler.
Cuma günü İsrail, daha önce İran’a gizlice soktuğu ekipmanlar ve İHA’larla, İran’ın Natanz’daki ana uranyum zenginleştirme tesisi, İsfahan’daki bir nükleer araştırma merkezi, radar sistemleri ve hava savunma bataryaları dahil olmak üzere yaklaşık 100 hedefi vurdu.
İsrail, bu saldırıların İran’ın nükleer silah geliştirmesini önlemek için gerekli olduğunu savundu. İran ise nükleer programının barışçıl amaçlar taşıdığını iddia ediyor. ABD istihbaratı ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) da saldırı öncesi İran’ın nükleer silah üretme yönünde doğrudan bir girişimi olmadığını raporlamıştı.
Ancak IAEA, İran’ın uranyum stokları hakkında soru işaretleri olduğunu belirtti ve ülkeyi müfettişlerle işbirliği yapmadığı gerekçesiyle geçen hafta kınadı.
İlk saldırı gecesinde, İran’ın BM büyükelçisi 78 kişinin öldüğünü açıkladı. Ölenler arasında İran Silahlı Kuvvetler Komutanı General Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları lideri General Hüseyin Selami ve balistik füze programının başındaki General Emir Ali Hacizade de vardı. Ayrıca iki üst düzey nükleer bilim insanı da öldürüldü.
Pazar günü İran, Devrim Muhafızları’nın istihbarat başkanının da öldürüldüğünü ve yoğun hava saldırılarının sivil bölgeleri hedef aldığını duyurdu.
İsrail’in ne kadar ileri gidebileceğinin bir işareti olarak, bir ABD yetkilisi AP’ye, Başkan Donald Trump’ın bir dönem İsrail’in İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney’i öldürme planını veto ettiğini söyledi.
İran karşılık veriyor, can kaybı artıyor
İran, İsrail’e yüzlerce füze ve İHA göndererek karşılık verdi. Bu saldırılar Tel Aviv ve Kudüs’te patlamalarla panik yaratırken siviller sığınaklara kaçtı.
İsrail ordusu, İran’a ait yaklaşık yirmi füzenin savunma sistemlerini aşarak yerleşim alanlarına isabet ettiğini açıkladı.
İsrail, saldırılarını askeri tesislerin ötesine taşıyarak İran’daki petrol rafinerilerini ve kamu binalarını da hedef almaya başladı.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Pazar günü yaptığı açıklamada, İsrail saldırıları durdurursa İran’ın da saldırılarını durduracağını söyledi. Ancak Pazartesi sabahı itibarıyla gerilimin azaldığına dair bir işaret yoktu. İsrail, Tahran üzerinde tam hava üstünlüğü kurduğunu iddia ederken İran yeni bir füze dalgası fırlattı. Bu son saldırılarda İsrail’de beş kişi daha hayatını kaybetti.
Son veriler: İran’da 224, İsrail’de 24 ölü. İran’da 1.200’den fazla, İsrail’de ise 500’den fazla kişi yaralandı.
Devrim Muhafızları, bir sonraki saldırıların ‘öncekilerden daha güçlü, hassas ve yıkıcı’ olacağını duyurdu.
İran’ın nükleer programı
Geçen Perşembe İran, üçüncü bir nükleer zenginleştirme tesisini kurduğunu ve aktif hale getireceğini açıkladı. Bu gelişme, IAEA’nın İran’ı nükleer yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle kınamasının ardından geldi. Bu, son yirmi yılda gelen ilk kınamaydı.
Trump yönetimi döneminde İran’a yönelik yaptırımların kaldırılması karşılığında uranyum zenginleştirme sınırlandırmaları müzakere edilmeye çalışılmıştı. Ancak dolaylı müzakereler çıkmaza girdi.
Son tur görüşmeler, Pazar günü Umman’da yapılacaktı, ancak İsrail’in saldırısı nedeniyle iptal edildi.
IAEA Başkanı Rafael Grossi, BM Güvenlik Konseyi’ne yaptığı açıklamada, Natanz’daki üst yapıların yok edildiğini, yer altındaki ana santrifüj tesisinin hasar almadığını ancak elektrik kaybının alt yapı üzerinde etkili olabileceğini söyledi.
İsfahan’daki dört kritik bina zarar gördü, ancak IAEA, herhangi bir radyasyon sızıntısı tespit etmedi.
İsrail, İran’ın bu tesisleri tamir etmesinin aylar süreceğini belirtti.
Mossad’ın rolü
İsrail güvenlik yetkilileri, Mossad’ın saldırı öncesi İran’a gizlice silah soktuğunu ve bu silahların İran’ın hava savunmasını içeriden vurmak için kullanıldığını açıkladı.
Yetkililer, Tahran yakınlarında bir İHA üssü kurulduğunu ve bu üs üzerinden saldırıların başlatıldığını belirtti. Ayrıca hassas vuruş kabiliyetine sahip silahların İran’ın orta kesimlerine yerleştirildiği ve araçlara konuşlandırılmış sistemlerle İran’ın savunmalarının hedef alındığı ifade edildi. Bu açıklamalara dair resmi bir doğrulama yapılmadı.