Hükümetin hafta başında devreye soktuğu Erken Şafak Operasyonu, hapishanelerde yer olmaması nedeniyle tutukluların karakollardaki hücrelerde daha uzun süre kalmasını öngörüyor.
İngiltere’nin genelde kuzeyinde ve iç kesimlerinde düzenlenen eylemlerden sonra yargılananların hüküm giymeye başlaması, halihazırda dolu olan hapishane krizini iyice çıkmaza soktu.
Bunun için de hükümet acil durum önlemlerini devreye soktu.
Daha önceki Muhafazakar Parti hükümeti de benzer önlemleri Mayıs ayında devreye sokmuştu.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, cezaevlerindeki krizden ötürü kendisinden önceki hükümeti suçladı.
İngiltere Kraliyet Savcılığı (CPS) verilerine göre şimdiye kadar protestolarla ilişkili olarak 470 kişi suçlandı.
Resmi verilere göre düzenlenen protestolardaki şiddet eylemleri dolayısıyla en az bin kişi gözaltına alındı.
Eylemlerden dört gün önce Sunderland şehrindeki HMP Durham hapishanesinde sadece bir yatak boştu.
“Adalet sistemi uzun zamandır bir kriz içinde”
Acil durum önlemlerine göre zanlılar ancak hapishanelerde yer açılması takdirinde sulh ceza mahkemelerine çağrılacak.
Bu da duruşmaların ertelenmesi, zanlıların polis hücrelerinde tutulması ya da bazılarının şartlı tahliye edilmesi anlamına geliyor.
Adalet Bakanlığı, kamuya tehdit oluşturanların salınmayacağını ve bu önlemlerin polisin gözaltı gerçekleştirmesi kabiliyetini elinden almadığını aktardı.
Cezaevleri çalışanlarını temsil eden birlikten Mark Fairhurst, hüküm giyenlerin İngiltere ya da Galler’deki başka cezaevlerine gönderilebileceğini belirtti.
İngiltere ve Galler’deki cezaevlerinin kapasitesi 89 bin 191 kişiyi içerecek şekilde. Cuma günü itibarıyla 87 bin 893 kişinin cezaevlerine olduğu ifade edildi.
Sulh Hukuk Mahkemeleri Birliği’nin müdürü Tom Franklin, acil durum önlemlerinin devreye sokulmasının şaşırtıcı olmadığını, adalet sisteminin uzun zamandır bir kriz içinde olduğunu öne sürdü.
Eylül ayında daha fazla hücre inşa edilebilir ya da ayrıca bazı mahkumlar erken serbest bırakılabilir.
Eylül ve Ekim aylarında serbest bırakılması öngörülen 5 bin 500 mahkum arasında cinsel taciz, terör, aile içi şiddet ve bazı şiddet vakalarından ötürü hüküm giyenler olmayacak.
Southport kasabasındaki bir dans okulunda gerçekleşen bıçaklı saldırıda üç küçük kız çocuğu hayatını kaybetmişti. Zanlının kimliğine dair doğru olmayan bilgilerin sosyal medyada yayılmasıyla göçmen karşıtı eylemler patlak verdi.
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz
