İran’a yönelik ABD yaptırımların delinmesi davasında yargılanıp hapis cezasını tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönen Halkbank eski müdür yardımcısı Hakan Atilla’nın temyiz duruşması, New York İkinci Bölge İstinaf Mahkemesinde yapıldı.
Mahkemenin kararını önümüzdeki haftalarda açıklaması beklenirken Reza Zarrab’ın nerede olduğu soruldu.
Amerika’nın Sesi’nden Can Kamiloğlu’nun haberine göre, duruşmada mahkeme heyeti başkanı Rosemary Pooler, New York Güney Bölgesi Başsavcı Yardımcısı Michael Lockerd’a Zarrab’ın nerede olduğunu ve neden cezasının verilmediğini sordu. Başsavcı yardımcısı hâkimin sorusunu geçiştirerek Zarrab’ın hakkındaki suçlamaları kabul ettiği yönünde bir cevap verdi.
Duruşmada dikkat çeken bir başka soru daha vardı…
Hâkim Rosemary Pooler, Hakan Atilla davasının çok ilginç olduğunu belirterek savcılığa, “O kutu kutu paralardan Atilla herhangi bir kazanç sağladı mı?” diye sordu. Savcı yardımcısı Lockerd, Atilla’nın çıkar için para almadığını belirtti.
VOA’nın aktardığına göre duruşmada Atilla’nın avukatı John Elwood ise davanın bozulmasıyla ilgili taleplerini sundu.
Avukat Elwood, Atilla’nın ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi’nin (OFAC) yaptırımlarına tabi olmadığını, bu kapsamda yargılanamayacağını ve mahkemenin de yargı yetkisi bulunmadığını savundu.
Hâkim Pooler, savcılığa Atilla’nın neden OFAC yaptırımları kapsamına girmeden yargılandığını sordu. Savcılık ise yaptırım yasasında yapılan bazı değişikliklerden sonra Atilla’nın işlediği suçun ceza kapsamı içine girdiğini belirtti.
Duruşmaya katılan Hakan Atilla’nın avukatı Halil Uzun, “Temyiz mahkemesi bir süre sonra kararını açıklayacak. Beklentimiz taleplerimizin kabul edilmesi yönünde “ derken şunları kaydetti:
“İkinci derece yaptırımların ihlali ABD mevzuatı çerçevesinde suç değildir ve bu nedenle cezalandırılmaz. Birinci derece yaptırımların ihlal edildiğine yani Mehmet Hakan Atilla’nın ABD bankalarının kullanılacağını bildiğine dair delil bulunmamaktadır. Reza Zarrab’ın beyanı iddiayı ispata uygun ve yeterli değildir. ABD hükümetini dolandırma suçu salt hiçbir hükümet işleyişi etkilenmediğinden dolayı dahi gerçekleşmemiştir. Reza Zarrab’ın cezaevinden yapmış olduğu telefon konuşması kaydının delil olarak kabul edilmemesi esas ve usul açısından eksikliktir.”