İsrail, Cumartesi günü gerçekleşen saldırıdan sonra Hizbullah hedeflerini vurduğunu açıkladı. Hizbullah Pazar günü iki İsrail askeri üssüne saldırı düzenledi.
İsrail, Mecdel Şems adındaki Dürzi kasabasındaki bir futbol sahasını vuran saldırıdan Lübnanlı militan grubu sorumlu tutuyor, ancak Hizbullah bunu kesin bir dille reddediyor ve saldırıyı İsrail’in gerçekleştirdiğini iddia ediyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu saldırı ardından ABD seyahatini erken bitirip ülkesine dönerek güvenlik kabinesini topladı.
Kabine, Netanyahu hükümetine roket saldırısına verilecek yanıtın “şekli ve zamanlaması” konusunda karar verme yetkisi verdi.
Reuters haber ajansının Pazartesi günü geçtiği habere göre, İsrailli üst düzey bir savunma yetkilisi, İsrail’in Hizbullah’a zarar vermek istediğini ancak bölgeyi topyekun bir savaşa sürüklemek istemediğini söyledi; diğer iki yetkili de ülkenin birkaç günlük çatışma ihtimaline karşı hazırlık yaptığını belirtti.
Batılı hükümetler İsrail’i tepkisinde itidalli olmaya çağırdı.
Almanya, başta İran olmak üzere, Orta Doğu’daki çatışmaların tüm taraflarına gerilimi tırmandırmama çağrısı yaptı; Lübnan’daki vatandaşlarını da acilen ülkeden ayrılmaya çağırdı.
Beyaz Saray, “korkunç saldırıdan bu yana İsrailli ve Lübnanlı muhataplarıyla sürekli görüşmelerde bulunduğunu” söyledi.
Açıklamada ayrıca “Mavi Hat [İsrail ve Lübnan arasındaki gayri resmi sınır] boyunca tüm saldırıları kesin olarak sona erdirecek diplomatik bir çözüm üzerinde çalışıldığı” belirtildi.
Lübnan sivil savunması, Pazartesi sabahı İsrail sınırına yaklaşık 6,5 km uzaklıktaki Lübnan’ın Şakra kasabası yakınına İsrail’e ait bir insansız hava aracının düzenlediği saldırıda iki kişinin öldüğünü söyledi. İsrail konuyla ilgili yorum yapmadı.
Bazı uçuşlar iptal edildi
Aralarında Almanya’nın olduğu bazı ülkeler vatandaşlarına bu ülkeden ayrılma çağrısı yapıyor.
Sınırdaki gerilimden havayolları da etkilendi, bazı uçuşlar iptal edildi.
Lübnan’ın Orta Doğu Havayolları (MEA), Beyrut Refik Hariri Havalimanındaki uçuşların iptal edildiğini ya da ertelendiğini açıkladı, bunun sigorta riskleriyle ilgili olduğunu kaydetti.
Lufthansa, Beyrut’a uçuşları ve Beyrut’tan beş rotasını 30 Temmuz’a kadar “tedbir amacıyla” askıya aldığını duyurdu.
TRT’nin haberine göre, Türk Hava Yolları’nın da Pazar günü gece boyunca iki uçuşunu iptal etti. THY’den herhangi bir açıklama yapılmadı.
Ayrıca Türkiye merkezli SunExpress, Türk Hava Yolları’na bağlı AJet, Yunan havayolu Aegean Airlines, Ethiopian Air’in de Pazartesi günü Beyrut’a inmesi planlanan uçuşlarını iptal ettiği belirtildi.
Ne olmuştu?
İsrail ordusu Pazar sabah erken saatlerde, “Lübnan topraklarının derinliklerinde” yedi Hizbullah hedefine hava saldırısı düzenlediğini açıkladı.
Cumartesi günü futbol sahasına yapılan saldırı, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in kuzey sınırı çevresinde meydana gelen en ölümcül saldırı olarak kayıtlara geçti.
İsrail saldırıda hayatını kaybeden 12 kişinin 11’inin kimliklerini açıkladı. Buna göre öldürülenlerin en küçüğü 10, en büyüğü 16 yaşında.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Cumartesi günkü saldırının hemen ardından Hizbullah’a karşı misilleme sözü vererek grubun “ağır bir bedel ödeyeceğini” söyledi.
İsrail’in Kanal 12 televizyonuna konuşan Dışişleri Bakanı Israel Katz “Topyekun bir savaşla karşı karşıyayız” dedi.
İsrail Hava Kuvvetleri Pazar erken saatlerde gece boyunca “silah depoları ve terörist altyapıları” gibi “terör hedeflerine” saldırı düzenlediğini açıkladı.
Hizbullah sözcüsü Mohamad Afif saldırının sorumluluğunu reddetmiş ve Birleşmiş Milletler’e patlamanın İsrail füzesi kaynaklı olduğunu iddia etmişti, BBC bunu doğrulamaya çalışıyor.
Saldırı haberleri duyulduğunda Hizbullah dört farklı saldırının sorumluluğunu zaten üstlenmişti. Buna Hermon Dağı eteklerinde bulunan Hermon Tugayı’nın karargahı da dahildi. Karargah, patlamanın gerçekleştiği futbol sahasına üç kilometre mesafede.
Roket saldırıları, Lübnan’da dört Hizbullah üyesinin öldüğü saldırının ardından geldi.
Dünya liderlerinden itidal çağrıları
Konuyla ilgili bir açıklama yayımlayan Birleşmiş Milletler, tüm taraflar için “azami itidalin” hayati önem taşıdığını ve “tüm bölgeyi büyük bir felakete sürükleyecek” daha geniş çaplı bir çatışma riski olduğunu belirtti.
Lübnan hükümeti de açıklama yapıp, “sivillere karşı tüm şiddet ve saldırıların kınandığını ve tüm cephelerde çatışmaların sona ermesi çağrısı yapıldığı” belirtildi. Açıklamada ayrıca “Sivillerin hedef alınması uluslararası hukukun bir ihlali ve insanlık ilkesine karşı” denildi.
AFP haber ajansında göre İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasser Kanani, İsrail’in Lübnan’da herhangi bir yeni askeri “macerasının” “bölgede istikrarsızlığa, güvensizliğe ve savaşın kapsamının genişlemesine” yol açabileceğini söyledi.
İran ayrıca İsrail’in Lübnan’daki Hizbullah hedeflerini vurmasının “öngörülemeyen sonuçlara” yol açabileceği uyarısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken da, “tüm göstergelerin” Golan Tepeleri’ne isabet eden roketin Hizbullah tarafından fırlatıldığına işaret ettiğini söyledi.
Blinken ayrıca ABD’nin İsrail’in ülkesini savunma hakkını savunduğunu ve Gazze’de ateşkesin İsrail ile Lübnan arasındaki sınıra kalıcı bir barış getirmek için bir fırsat olacağını söyledi.
ABD’nin İsrail ile görüştüğünü ve çatışmanın tırmanmasını istemediğini de sözlerine ekledi.
İngiltere Dışişleri Bakanlığı, Golan Tepeleri’ne yapılan saldırıyı kınadığını ve “tansiyonu daha fazla yükseltme ve istikrarsızlık” riskinden endişe duyduğunu açıkladı.
Bir diğer kınama mesajı da Fransa Dışişleri Bakanlığından geldi. Ülke, “yeni bir askeri gerilimden kaçınmak için mümkün olan her şeyin yapılmasını talep ettiğini” belirtti.
Mısır, İsrail ile Lübnan arasında yeni bir cephenin açılmasının tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu. Ülkenin Dışişleri Bakanlığı, Lübnan’ı desteklemenin ve “savaş belasının savmanın” önemini vurguladı.
Dürzi kasabası
Mecdel Şems, Golan Tepeleri’ndeki dört köyden biri ve burada Arapça konuşan Dürzi etnik grubunun yaklaşık 25 bin üyesi yaşıyor.
Bölgenin ilhak edildiği 1981’de buralarda yaşayanlara İsrail vatandaşlığı önerildi ancak, çok küçük bir kesim bunu kabul etti.
Halkın çoğu Suriye’ye bağlılıklarını sürdürdü. Golan Tepeleri’ndeki Dürziler İsrail’de çalışabiliyor ve eğitim görebiliyor, ancak sadece vatandaşlığı olanlar oy verip, askerlik görevi yapıyor.
Uluslararası toplumun çok büyük bir çoğunluğu İsrail’in bölgeyi ilhakını tanımıyor.
Dürziler Lübnan, Suriye ve İsrail’in kuzeyinde yaşayan ve Arapça konuşan bir grup. İsrail’de nüfusun % 1,5’ini oluşturuyorlar.