Ülkenin güneyindeki tarlalarda çalışan Msezane, “İnsan gibi muamele görmüyorduk” dedi.
Msezane, hapishanedeymiş gibi işçilerin isimleri yerine numaralarla çağrıldığını, günde 18 saat çalıştırıldıklarını ve çok kalabalık karavanlarda yaşadıklarını anlattı.
Lordlar Kamarası’nın bahçecilikle ilgili komitesine konuşan Msezane, şikayet ettiklerinde de patronları tarafından sınır dışı edilmekle tehdit edildiklerini belirtti.
Komite, işçilerin tarlalarda nasıl koşullarda çalıştırıldığını araştırıyor.
Oturuma Kazakistan’dan video ile bağlanan Andrey Okhrimenko, “Eğer yeteri kadar çalışmazsanız ya da istedikleri kaliteye ulaşamazsanız vizenizi iptal edeceklerini söylüyorlar, bizi evlerimize geri göndereceklerini söylüyorlar” dedi.
Okhrimenko ve Msezane, kendi ülkelerinde yaşarken sosyal medyada gördükleri bir reklama tıklayarak bir ajans aracılığıyla İngiltere’ye çalışmak üzere getirilmişler.
Okhrimenko, uçuşu ve vizesi için kendisinin ödeme yaptığını aktardı.
Johannesburglu olan Msezane, şimdi İngiltere’deki bir yerel yönetimde bakıcı olarak çalışıyor.
Msezane, BBC’ye, tarlalarda süpermarketlerde satılmak üzere çilek topladığı önceki işine kıyasla bu yeni görevinde saygı gördüğünü aktardı.
“Gördüğüm koşulları 2022 yılında İngiltere’de yaşayacağım aklımın ucuna gelmezdi, şoke ediciydi” diyor.
Ülkesinin ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğini anlatan Msezane, farklı ülkelerden altı kişiyle yaşamak zorunda kaldığını, bir tek duş olduğunu ve aralarında sadece bir buzdolabının olduğunu aktardı.
Kendi ülkesinden İngiltere’ye çalışmak için geleceklere Güney Afrika’daki işçiler kadar hakları olmayacağı uyarısında bulunuyor.
Kazakistan’dan gelen Vadim Sardov ise çalıştığı tarladaki koşulların çok kötü olduğunu, bu yüzden bazı kişilerin çiftliği terk ederek yasa dışı çalışmayı seçtiğini belirtti.
İşçilerle ilgili çalışmaları bulunan gazeteci Emiliano Mellino ise komiteye bazı işçilerin zorbalığa ve suistimale maruz kaldığını anlattı.
Hükümetin politikası 50 bin mevsimlik işçinin yerine İngilizleri yerleştirmek; bu işleri Brexit’ten önce daha çok Avrupalı işçiler yapıyordu.
Şu anda yürürlülükte bulunan, 2024’e kadar geçerli olacak olan, ancak uzatılıp uzatılmaması tartışılan vize programı kapsamında aslında işverenlere sıkı ödevler düşüyor.