14 aydır İsrail-Hamas savaşının devam ettiği abluka altındaki Gazze Şeridi’nde, üç haftalık Sıla bebek Çarşamba günü ailesiyle birlikte kaldığı derme çatma bir çadırda donarak hayatını kaybetti.
Doktorlar, son günlerde üç bebeğin aynı nedenle öldüğünü belirtiyor. İsrail saldırıları nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan yüz binlerce Filistinli, Gazze’nin farklı noktalarındaki çadır kamplarda yaşamak durumunda.
Gazze’deki sağlık yetkililerine göre, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’de düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 44.000’den fazla Filistinli öldürüldü ve 100.000’den fazla kişi de yaralandı. Nüfusun yüzde 90’ı yerinden edildi.
Yardım kuruluşları, gıda ve ilk yardım malzemesi dağıtmakta güçlük yaşıyor; battaniye, giysi ve yakacak odunda her insana ulaşılamadığı aktarılıyor.
İsrail tarafı ise bölgeye giren yardım miktarını artırdı ve bu ay şimdiye kadar günlük ortalama 130 kamyon içeri alındı. Ekim ve kasım aylarında günlük 70 kamyonun giriş yaptığı kaydedilmişti.
Ancak bu miktar önceki aylara kıyasla hâlâ düşük. Birleşmiş Milletler (BM), yardımların yarısından fazlasının dağıtılamadığını belirtiyor. Bunun nedeni, İsrail güçlerinin Gazze’deki hareketliliği kısıtlaması ya da yağma olayları.
Associated Press’in (AP) sahadaki muhabirine konuşan Sıla’nın babası Mahmut El Fasih, kızını sıcak tutabilmek için gece vakti onu bir battaniyeye sardığını, yine de bunun yeterli olmadığını söylüyor.
Fasih, Mevasi’deki çadırlarının rüzgârdan korunamadığını, zeminin soğuk olduğunu, salı günü akşamı sıcaklıkların dokuz dereceye kadar düştüğünü belirtti.
“Gece boyunca hava çok soğuktu. Biz bile dayanamadık. Isınamadık,” dedi.
Fasih’e göre Sıla gece vakti üç kez ağlayarak uyandı ve sabahın ilk ışıklarında artık vücudu katılaşmış bir haldeydi.
Fasih, Sıla’yı bir sahra hastanesine götürdüklerini, doktorların onu hayata döndürmeye çalıştıklarını, fakat akciğerlerinin çoktan iflas ettiğini söylüyor. AP’nin fotoğraflarında, bebeğin mora çalan dudağı, solgun, lekeli teni görüldü.
Han Yunus’ta, Nasır Hastanesi’nin Çocuk Servisi Bölüm Başkanı Ahmet El Ferra, Sıla’nın hipotermiden öldüğünü doğruladı. Son günlerde üç günlük ve 1 aylık iki başka bebeğin de aynı nedenle hastaneye getirildiğini ve öldüklerini açıkladı.
İsrail ile Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas arasındaki çatışmalar, 7 Ekim tarihinde tekrar alevlendi.
İsrail sınırını aşıp baskın yapan Hamas militanları, 7 Ekim’de düzenledikleri saldırıda çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürdü ve 250 kadar kişiyi de rehin aldı. Bu rehinelerin yaklaşık yarısı, Kasım ayında bir hafta süren ateşkes sırasında İsrail tarafından tutulan Filistinli mahkumlarla takas edilerek serbest bırakıldı.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun derhal ateşkes ilan edilmesini öngören kararına rağmen Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısından bu yana Gazze’ye yönelik saldırılarını ve sivil katliamlarını sürdürürken, uluslararası kınamalarla karşı karşıya kaldı.
Harabeye dönüşen Gazze’nin pek çok bölgesinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hala çok zor.
Güney Afrika’nın açtığı bir dava kapsamında İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’nda (International Court of Justice – ICJ) soykırımla suçlanıyor.
Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı davaya müdahillik beyanını sunan ülkeler arasında, Türkiye ile birlikte Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya yer alıyor.
Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs tarihinde işgal edilmeden önce bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurmasına hükmetmişti.
Son olarak geçtiğimiz haftalarda, UCM, Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı. UCM’nin 124 üye devleti var ve bunların hepsi mahkeme tarafından verilen tutuklama emirlerini yerine getirmekle yükümlü. Bu da Netanyahu ve Gallant’ı bu ülkelerden herhangi birine seyahat etmeleri halinde tutuklanma riskiyle karşı karşıya bırakıyor ve diplomatik özgürlüklerini önemli ölçüde kısıtlıyor.