Financial Times gazetesinde dün “Tarih sonunda Erdoğan’ın kapısını çalabilir” başlığıyla yayınlanan makalede, seçim sathı mailine girildiğinde, seçimi kaybedebileceğini hisseden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bazı provokasyonlara girişebileceği kaydedildi.
Kronos’un aktardığına göre, gazetenin özellikle Ortadoğu konularında uzmanlığıyla bilinen uluslararası haberler editörü David Gardner tarafından yazılan makalede, bu provokasyonların “bir bahaneyle olağanüstü hal ilan etme” veya “muhalefeti bölmek için resmen laik bir rejim olan Türkiye’de devletin dininin İslam olduğunu resmen duyurma” olabileceği tahminlerinde bulundu.
ERDOĞAN’IN 20 YILLIK İKTİDARI EN ZAYIF ANINDA
Makalede ayrıca özetle şu hususlara yer verildi: “Erdoğan sanki gücünün hiç sınırı yokmuş gibi davranıyor ama yirmi yıllık iktidarı en zayıf anında gözüküyor. Artan gıda ve enerji fiyatları, anketlerde AKP’ye desteği düşürüyor. Parlamenter sistemi kaldırarak Rusya’dakine benzeyen bir başkanlık sistemi getirdi. Bu tek adam rejimi hatalar yapmasına sebep oldu.
“KRAL ÇIPLAK” DİYECEK KİMSE ETRAFINDA KALMADI
AKP’nin bütün kurucu ortaklarıyla arası bozuldu ve ciddi ekonomi uzmanlarını etrafından uzaklaştırdı. Artık etrafında ‘kral çıplak’ diyecek kimse kalmadı. Ekim ayında aralarında ABD’nin de olduğu 10 batılı diplomatı istenmeyen adam ilan etmekle tehdit etti. Sonra bu tehdidinde geri adım attı. Fakat çökme noktasındaki ekonomi politikasında geri adım atmadı: Merkez Bankası’nı faiz indirimine zorladı ve TL’nin dolar karşısında geçen yıl yüzde 44 değer kaybetmesine ve yüksek enflasyona yol açtı.
Erdoğan’ın daha önce yakaladığı ekonomik büyüme ucuz kredi, tüketim ve inşaat sektörünün büyümesine bağlıydı. Bu şartlar pandemiden çok önce ortadan kalktı. Yaşanan kriz, muhalefette sonunda Erdoğan’ı yenerek parlamenter demokrasiyi getirme umudunu artırıyor. Seçimler normalde gelecek yıl Haziran ayında ama Erdoğan muhalefeti hazırlıksız yakalamak için bunu erkene çekebilir.
PARLAMENTO ETKİSİZ, YARGI KAPIKULU, AKP’NİN İÇİ BOŞALTILDI
Erdoğan parlamentoyu etkisiz hale getirdi, yargıyı silah olarak kullanıyor, neredeyse tüm medyayı kendi adamlarıyla doldurdu ve kamu hizmetinin (devlet memurluğunun) içini boşalttı. AKP yönetiminin içini boşalttı. Partinin temel ilkeleri terk edildi. AKP’yi 2015’te meclis çoğunluğundan yoksun bırakan HDP’nin liderliğini hapse attı.
Burada sorulması gereken soru, muhalefetin uygun bir adayın arkasında birleşip birleşemeyeceği ve Erdoğan’ın karşı gelemeyeceği bir seçim dalgası oluşturup oluşturamayacağıdır. Anketlerde İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ikisi de Erdoğan’ın önünde gözükmektedir.
KILIÇDAROĞLU ASIL ADAYLARI GİZLEMEK İÇİN ÖNE ÇIKIYOR OLABİLİR
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ağırlıklı olarak Sünni Türkiye’deki azınlık Alevi mezhebinin bir üyesi olarak, neredeyse kesinlikle Erdoğan’ı yenemez. Bazıları onun asıl adayları Erdoğan rejiminin saldırılarından korumak için kasten kendisini öne çıkardığını düşünüyor. Nitekim anketlerde Erdoğan’a fark atan Yavaş’ın gizli (mezhebini açıklamayan) bir Alevi olduğuna dair dedikodular şimdiden dolaştırılıyor.”
Financial Times gazetesinde dün “Tarih sonunda Erdoğan’ın kapısını çalabilir” başlığıyla yayınlanan makalede, seçim sathı mailine girildiğinde, seçimi kaybedebileceğini hisseden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bazı provokasyonlara girişebileceği kaydedildi.
Kronos’un aktardığına göre, gazetenin özellikle Ortadoğu konularında uzmanlığıyla bilinen uluslararası haberler editörü David Gardner tarafından yazılan makalede, bu provokasyonların “bir bahaneyle olağanüstü hal ilan etme” veya “muhalefeti bölmek için resmen laik bir rejim olan Türkiye’de devletin dininin İslam olduğunu resmen duyurma” olabileceği tahminlerinde bulundu.
ERDOĞAN’IN 20 YILLIK İKTİDARI EN ZAYIF ANINDA
Makalede ayrıca özetle şu hususlara yer verildi: “Erdoğan sanki gücünün hiç sınırı yokmuş gibi davranıyor ama yirmi yıllık iktidarı en zayıf anında gözüküyor. Artan gıda ve enerji fiyatları, anketlerde AKP’ye desteği düşürüyor. Parlamenter sistemi kaldırarak Rusya’dakine benzeyen bir başkanlık sistemi getirdi. Bu tek adam rejimi hatalar yapmasına sebep oldu.
“KRAL ÇIPLAK” DİYECEK KİMSE ETRAFINDA KALMADI
AKP’nin bütün kurucu ortaklarıyla arası bozuldu ve ciddi ekonomi uzmanlarını etrafından uzaklaştırdı. Artık etrafında ‘kral çıplak’ diyecek kimse kalmadı. Ekim ayında aralarında ABD’nin de olduğu 10 batılı diplomatı istenmeyen adam ilan etmekle tehdit etti. Sonra bu tehdidinde geri adım attı. Fakat çökme noktasındaki ekonomi politikasında geri adım atmadı: Merkez Bankası’nı faiz indirimine zorladı ve TL’nin dolar karşısında geçen yıl yüzde 44 değer kaybetmesine ve yüksek enflasyona yol açtı.
Erdoğan’ın daha önce yakaladığı ekonomik büyüme ucuz kredi, tüketim ve inşaat sektörünün büyümesine bağlıydı. Bu şartlar pandemiden çok önce ortadan kalktı. Yaşanan kriz, muhalefette sonunda Erdoğan’ı yenerek parlamenter demokrasiyi getirme umudunu artırıyor. Seçimler normalde gelecek yıl Haziran ayında ama Erdoğan muhalefeti hazırlıksız yakalamak için bunu erkene çekebilir.
PARLAMENTO ETKİSİZ, YARGI KAPIKULU, AKP’NİN İÇİ BOŞALTILDI
Erdoğan parlamentoyu etkisiz hale getirdi, yargıyı silah olarak kullanıyor, neredeyse tüm medyayı kendi adamlarıyla doldurdu ve kamu hizmetinin (devlet memurluğunun) içini boşalttı. AKP yönetiminin içini boşalttı. Partinin temel ilkeleri terk edildi. AKP’yi 2015’te meclis çoğunluğundan yoksun bırakan HDP’nin liderliğini hapse attı.
Burada sorulması gereken soru, muhalefetin uygun bir adayın arkasında birleşip birleşemeyeceği ve Erdoğan’ın karşı gelemeyeceği bir seçim dalgası oluşturup oluşturamayacağıdır. Anketlerde İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın ikisi de Erdoğan’ın önünde gözükmektedir.
KILIÇDAROĞLU ASIL ADAYLARI GİZLEMEK İÇİN ÖNE ÇIKIYOR OLABİLİR
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ağırlıklı olarak Sünni Türkiye’deki azınlık Alevi mezhebinin bir üyesi olarak, neredeyse kesinlikle Erdoğan’ı yenemez. Bazıları onun asıl adayları Erdoğan rejiminin saldırılarından korumak için kasten kendisini öne çıkardığını düşünüyor. Nitekim anketlerde Erdoğan’a fark atan Yavaş’ın gizli (mezhebini açıklamayan) bir Alevi olduğuna dair dedikodular şimdiden dolaştırılıyor.”