İkili ilişkilerdeki gerginliğin azalmadığı Almanya’nın tanınan gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, Tayyip Erdoğan’ın darbe girişiminin ardından demokratikleşme fırsatını kullanamayarak Türkiye’yi ‘korkularının esiri’ haline getirdiğini yazdı.
Bir diğer yorumda ise Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye üzerindeki nüfusunun giderek azaldığına dikkat çekildi.
Stuttgarter Nachrichten gazetesindeki yorumda şöyle dendi: “Pembe çağrışımlar yapan Avrupa değerleri Polonya ve Macaristan gibi Türkiye’de de karşılık bulmuyor. Avrupa Birliği sadece antipatiyle karşılanan üye adayı Türkiye’ye değil, kendi üyeleri Polonya ve Macaristan’a da değerlerini kabul ettiremiyor. AB’nin ithamlarla dolu izleme raporları gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da sonuçsuz kalıyor. Türkiye’deki gelişmelerin Avrupa Birliği’ni ilgilendirmediği ve ilerde AB üyesi olabilmek için Türkiye’nin kendiliğinden demokrasi kriterlerine uymaya çalışması gerektiği söylenebilir. Konuya bu açıdan da bakılabilir. Ama o zaman AB’nin kararını verip, Türkiye ile üyelik müzakerelerini bitirmesi gerekir.”
‘Erdoğan’ın tahribi üzücü’
Frankfurter Allgemeine Zeitung ise son dönemde Almanya ile ilişkilerin merkezindeki Konya’daki NATO üssündeki Alman askerlerin durumunu irdeledi.
Haber analizde şöyle dendi: “Alman askerleri İncirlik’ten tahliye ediliyor. Konya’daki NATO üssünden de çekilmeleri gerekmez mi? Nihayetinde Türk hükümeti Alman milletvekillerinin Konya’ya gitmesine de izin vermiyor. Hayır, Alman birliği Konya’da kalmalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın krizi NATO’ya da taşıyıp ittifakın zayıf düşmesini göze alması yeteri kadar kötüdür. Alman askerleri Konya’ya Erdoğan’ı eğlendirmek için değil, NATO göreviyle gönderildiler. Türkiye’nin ortaklık yeteneklerinin Erdoğan tarafından tahrip edilmesi üzücüdür ama sadece kendisini ilgilendirir.”
‘Erdoğan sert davranabileceğini sanıyor’
Frankfurter Rundschau ise Türkiye’nin göçmen krizini kullandığını belirterek bunda Erdoğan’ı sorumlu tuttu.
“Erdoğan sonuçlarına katlanabileceğini düşündüğü için Almanya’ya sert davranabileceğini sanıyor” denilen yazıya şöyle devam edildi: “Oysa AB’nin en büyük üyesi Almanya’nın elinde Ankara’daki otokratı sindirecek önemli bir koz bulunuyor: Türkiye’nin yalpalayan ekonomisini istikrara kavuşturmak için acilen ihtiyaç duyduğu Gümrük Birliği’nin genişletilmesi. Asıl bu imkân kullanılmalıdır. Ama Berlin ve Brüksel hep yanlış sinyal veriyor. Almanya ve AB Komisyonu, mülteci geri kabul anlaşmasının bozulmasını göze alarak, insan hakları ve hukuk devleti olmadan mali avantaj kazanılamayacağını dile getirmek yerine üyelik görüşmelerine son verme tehdidinde bulunuyor.”
İkili ilişkilerdeki gerginliğin azalmadığı Almanya’nın tanınan gazetelerinden Süddeutsche Zeitung, Tayyip Erdoğan’ın darbe girişiminin ardından demokratikleşme fırsatını kullanamayarak Türkiye’yi ‘korkularının esiri’ haline getirdiğini yazdı.
Bir diğer yorumda ise Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye üzerindeki nüfusunun giderek azaldığına dikkat çekildi.
Stuttgarter Nachrichten gazetesindeki yorumda şöyle dendi: “Pembe çağrışımlar yapan Avrupa değerleri Polonya ve Macaristan gibi Türkiye’de de karşılık bulmuyor. Avrupa Birliği sadece antipatiyle karşılanan üye adayı Türkiye’ye değil, kendi üyeleri Polonya ve Macaristan’a da değerlerini kabul ettiremiyor. AB’nin ithamlarla dolu izleme raporları gibi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da sonuçsuz kalıyor. Türkiye’deki gelişmelerin Avrupa Birliği’ni ilgilendirmediği ve ilerde AB üyesi olabilmek için Türkiye’nin kendiliğinden demokrasi kriterlerine uymaya çalışması gerektiği söylenebilir. Konuya bu açıdan da bakılabilir. Ama o zaman AB’nin kararını verip, Türkiye ile üyelik müzakerelerini bitirmesi gerekir.”
‘Erdoğan’ın tahribi üzücü’
Frankfurter Allgemeine Zeitung ise son dönemde Almanya ile ilişkilerin merkezindeki Konya’daki NATO üssündeki Alman askerlerin durumunu irdeledi.
Haber analizde şöyle dendi: “Alman askerleri İncirlik’ten tahliye ediliyor. Konya’daki NATO üssünden de çekilmeleri gerekmez mi? Nihayetinde Türk hükümeti Alman milletvekillerinin Konya’ya gitmesine de izin vermiyor. Hayır, Alman birliği Konya’da kalmalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın krizi NATO’ya da taşıyıp ittifakın zayıf düşmesini göze alması yeteri kadar kötüdür. Alman askerleri Konya’ya Erdoğan’ı eğlendirmek için değil, NATO göreviyle gönderildiler. Türkiye’nin ortaklık yeteneklerinin Erdoğan tarafından tahrip edilmesi üzücüdür ama sadece kendisini ilgilendirir.”
‘Erdoğan sert davranabileceğini sanıyor’
Frankfurter Rundschau ise Türkiye’nin göçmen krizini kullandığını belirterek bunda Erdoğan’ı sorumlu tuttu.
“Erdoğan sonuçlarına katlanabileceğini düşündüğü için Almanya’ya sert davranabileceğini sanıyor” denilen yazıya şöyle devam edildi: “Oysa AB’nin en büyük üyesi Almanya’nın elinde Ankara’daki otokratı sindirecek önemli bir koz bulunuyor: Türkiye’nin yalpalayan ekonomisini istikrara kavuşturmak için acilen ihtiyaç duyduğu Gümrük Birliği’nin genişletilmesi. Asıl bu imkân kullanılmalıdır. Ama Berlin ve Brüksel hep yanlış sinyal veriyor. Almanya ve AB Komisyonu, mülteci geri kabul anlaşmasının bozulmasını göze alarak, insan hakları ve hukuk devleti olmadan mali avantaj kazanılamayacağını dile getirmek yerine üyelik görüşmelerine son verme tehdidinde bulunuyor.”