HDP ABD Temsilcisi Giran Özcan, cezaevindekilere yönelik uydurma suçlamalar yapıldığını söyledi.
HDP’nin ABD Temsilcisi Giran Özcan Independent gazetesi için kaleme aldığı yazıda, “ABD’nin IŞİD’e karşı en etkili müttefiklerini oluşturan güçler için basit bir koruma teklifine böyle bir yanıt verilmesi, Türkiyeli yetkililer ABD’nin çekilme sözü vermesini olumlu bir adım olarak görseler bile, iki ülkenin ne kadar uzaklaştığını gösteriyor” dedi.
‘ERDOĞAN KÜRTLERE SALDIRMAK İÇİN SURİYE’YE MÜDAHALE EDİYOR’
Özcan, “Erdoğan, Ortadoğu’da barışa en büyük tehditlerden biri, ABD bunu ne kadar erken anlarsa o kadar iyi” başlıklı yazısında Erdoğan’ın Bolton’un sözlerini savaş deklarasyonu gibi algılayıp Suriye’ye girme tehdidini yinelediğini söyleyerek, “Bu aynı zamanda uygunsuz bir gerçeğe de dikkat çekiyor: Erdoğan, Suriye’ye yalnızca Kürt öz yönetimine saldırmak ve iç desteğini pekiştirmek için müdahale ediyor” görüşünü dile getirdi.
‘AYNI ERDOĞAN HÜKÜMETİ TERÖR GRUPLARINA GÖZ YUMDU’
“Erdoğan, Suriye’deki Kürtlerle meselesinin olmadığını, kavgasının terörizmle olduğunu söylüyor, ki bu iddiayı Türkiye’deki Kürtler çok iyi biliyor” diyen Özcan, şöyle devam etti:
“AKP hükümetinin terörle mücadelesi her zaman Kürtlerin demokratik politik katılımıyla savaş oldu, onlarca seçilmiş tutuklandı, binlerce seçmen temsil haklarından mahrum edildi, ve milyonlarca erkek, kadın ve çocuk, şiddetten korktuğu için kamuya açık yerlerde ana dillerini konuşmaya korkuyor. Bu sırada aynı hükümet Türkiye’yi Suriye’yi ve dünyayı tehdit eden terör gruplarına da göz yumdu.”
‘UYDURMA SUÇLAMALARLA CEZAEVİNDE TUTULAN HDP’LİLER’
10 HDP milletvekili ve HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da cezaevinde bulunduğunu hatırlatan Giran Özcan, cezaevindekilere yönelik uydurma suçlamalar yapıldığını söyledi.
‘ERDOĞAN’IN İŞGAL TEHDİTİ: TÜM DÜNYA İÇİN FELAKET OLUR’
“Erdoğan’ın Kuzeydoğu Suriye’yi işgal tehdidi şu şablonun tekrarı olabilir: Hepimizi tehdit eden terörist gruplara karşı küresel mücadele pahasına bölgenin çoğulcu ve demokratik kurumlarına saldırmak” diyen Giran Özcan “Böyle bir sonuç Suriye, Türkiye ya da tüm uluslararası toplum için bir felaket olur” ifadesini kullandı.
“Türkiye PKK’yle savaş halinde olduğu sürece bu savaş Türkiye’nin içiyle sınırlı kalmayacaktır” diyen Giran Özcan, bunun ABD’nin Suriye ve Irak’taki müttefiklerini tehdit ettiğini söyledi. 2 yıl süren çözüm sürecine Türkiye halkının yüzde 81’inin destek verdiğini hatırlatan Özcan, “Bu süre zarfında Türkiye askerleri, Erdoğan’ın bu aralar kökünü kazımak istediği YPG’yle ortak operasyon bile yaptı” dedi.
‘TÜRKİYE VE SURİYE BİRBİRİYLE BAĞLANTILI’
“ABD’nin Erdoğan’ın tehditlerini engellemek ve daha sürdürülebilir bir Türkiye – ABD ilişkisi geliştirmek için opsiyonları var” diyen Özcan, şunları söyledi:
“ABD bunu yapmak için demeçlerle politika üretmeyi bırakıp yerine Türkiye ve Suriye için demokrasiyi koruyan ve yerel barış girişimlerini destekleyen bir strateji ortaya koymalı. Bu strateji, Türkiye’nin Kürtlerle savaşının Türkiye ve Suriye’de birbiriyle bağlantılı olduğunu ve biri çözülmeden diğerinin çözülemeyeceğini kabul etmeli. Ayrıca Erdoğan’ın istikrar bozucu dış politikasına karşı çıkan ve barış isteyen Türkiye’deki demokratik güçlerin ağır bir bedel ödediğini teslim etmeli.”
‘ABD BARIŞA YATIRIM YAPMALI’
Çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasını da değerlendiren Giran Özcan, “İki yıllık ateşkesin her iki taraf için de açık faydalarına rağmen süreç başarısızlığa uğradı çünkü hiçbir üçüncü taraf sürecin başarısı için yatırım yapmadı. ABD’li yetkililerin Türkiyeli müttefikleri üzerinde hala nüfuzu var ve PKK lider kadrosu da birkaç kez Amerikan arabuluculuğu çağrısı yaptı. Hiçbir ülke ABD kadar barışa yatırım yapmaya uygun değil ve bölgesel istikrar ve uluslararası güvenilirlik de ABD’nin faydalanacağı getiriler olur” dedi.
‘ABD SAVAŞI BİTİRMEK VEYA SÜRDÜRMEK ARASINDA SEÇİM YAPMALI’
Giran Özcan yazısını şu ifadelerle tamamladı:
“Bunu yapmak için ABD, önemli devlet baskısına rağmen en baştan beri barış isteyen, Türkiye içindeki insanları desteklemeli. Amerikan baskısı daha önce dünyanın farklı yerlerinde politik tutukluların serbest bırakılmasını sağladı. Sadece görevlerini yaptıkları için milletvekillikleri düşürülüp hapse atılan seçilmişlere verilecek bir Amerikan desteği, barışı desteklemek ve baskılara karşı çıkmak konusunda dünyanın ne kadar ciddi olduğunu AKP hükümetine göstermesi bakımından çok yararlı olabilir. Daha çoğulcu ve demokratik bir Türkiye hükümeti daha iyi bir komşu ve müttefik olur ki bu bölgesel ve küresel güçlerin kolayca destekleyeceği bir şey.
Şu anda ABD iki savaşı sürdürmek ve bitirmek arasında bir seçeneğe sahip. Demokrasi ve barış adına, Ortadoğu ve dünya akıllıca bir seçim yapmasını istiyor.
