ABD başkanlık seçimlerinde yenilen adayın bunu kamuoyu önünde bir konuşmayla kabullenmesi 1896’dan beri bir gelenek. ABD Başkanı Donald Trump’ın bu geleneği sürdürüp sürdürmeyeceği merak konusu.
ABD’de başkanlık seçimlerinde yenilgiyi kabul konuşmaları iktidarın barışçıl bir biçimde el değiştirmesinin parçası görülüyor.
Federalist Parti adayı John Adams’ın Demokrat-Cumhuriyetçi aday Thomas Jefferson’a kaybettiği 1796 yılındaki seçimden beri bu böyle.
Yenilginin kamuoyu önünde bir konuşmayla kabullenilmesi ise Demokrat William Jennings Bryan tarafından başlatıldı.
Cumhuriyetçi William McKinley’e kaybettikten sonra Bryan bir tebrik telgrafı çekmiş ve “Tebriklerimi ivedilikle sunmak isterim. Konuyu Amerikan halkına sunduk ve onların iradesi yasadır” demişti.
2020 ABD başkanlık seçimlerinde hile yapıldığını savunan ve tüm yasal yolları deneyeceğini belirten Başkan Donald Trump’ın tutumu ise bu geleneği sürdürmeyeceğine işaret ediyor.
DW’de yer alan habere göre, ABD yasaları, adayları ya da başkanı seçimi kaybetmesi halinde bir yenilgiyi kabul konuşması yapmaya mecbur kılmıyor.
Adayın taraftarlarına karşı tarafın kazandığını söylemesi daha ziyade bir görgü kuralı olarak seçimin ritüellerinden sayılıyor.
2020 başkanlık seçimleri ülkenin derin bölünmüşlüğünü ortaya koyan bir seçim oldu.
Demokrat Joe Biden halkın serbest ve adil bir seçimde göstereceği iradeye saygı duyacağını defalarca ifade etti, tüm Amerikalılar arasında sükunet ve birlik çağrısı yaptı.
Donald Trump ise kaybetmesi halinde seçim sonuçlarını tanıyacağını söylemekten hem 2016’da hem de 2020’de kaçındı.
Seçimi hile yapıldığını söyleyerek kötülemesi de görevi zarif bir biçimde bırakmayacağına işaret ediyor.
Ancak, Twitter hesabı engellenmezse belki kendisinden bir yenilgiyi kabul tweeti okuyabiliriz.