Uluslararası Yazarlar Birliği-PEN Danimarka Bürosu Türkiye’de tutuklu bulunan gazeteci meslektaşlarına “Yalnız değilsiniz” başlığıyla bir mektup yayımladı.
Uluslar arası PEN Danimarka Bürosu’nun Türkiye’de tutuklu gazeteci ve yazarlarla dayanışma amacıyla kaleme aldığı mektupta şu görüşlere yer verildi:
“Türkiye’deki kıymetli dostlarımız ve meslektaşlarımız,
Son aylarda ülkenizde ifade özgürlüğüne yönelik muazzam baskı ve saldırılar yaşanıyor. Yetkililerin PEN üyesi arkadaşlarımız, yazarlar, gazeteciler, öğretmenler, devlet memurları da dahil olmak üzere binlerce kişiyi tutuklayıp cezaevlerine gönderdiğine şahit olmaktayız. Bu tutuklamaların birçoğu Temmuz ayındaki başarısız darbe girişimiyle ilişkilendirilemez. Bu tutuklamaların birçoğu hükümeti eleştiren bağımsız, hür iradeli sesleri kısmaya yöneliktir. Aynı şekilde, sonuçsuz bırakılarak bitirilen ‘barış süreci’ sonrasında, sivil Kürt vatandaşların ciddi baskılara maruz kaldığını ve Kürtçe’nin medyada kullanılmasının kısıtlandığını da görüyoruz.
150’den fazla yazar ve gazeteci cezaevine konulmuş durumdadır. OHAL uygulamasından bu yana çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle 170’ten fazla yayın durdurulmuştur. Anayasal hakların askıya alındığı, yetkililerin keyfi hareket etmelerini sağlayacak hükümlerin bolca kullanıldığı yeni bir ortam mevcuttur.
Şu an Türkiye, dünyada en fazla gazetecinin cezaevinde bulunduğu ülkedir.
Bu duruma sessiz kalmak istemiyoruz. Üyelerimiz Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay tutuklandığında, bunu yüksek sesle protesto etmiştik. Her ne kadar haklarındaki ispatsız suçlamalarla mahkemeleri devam etse de, bu iki arkadaşımız şu an serbesttirler. Aslı Erdoğan ve Necmiye Alpay’ın tahliye edildiği gün, bu kez birçok ödül almış, araştırmacı gazeteci, daha önce de PEN-İngiltere’nin misafir yazarı da olan, gazeteci Ahmet Şık, Istanbul’daki evinde gözaltına alınarak tutuklandı ve halen cezaevinde tutulmaktadır.
Bu haksız uygulamadan sonra Ahmet Şık’ın adı da Türkiye’de tutuklu bulunan yazarlar listesine eklendi. Aynı listede 31 Ekim 2016 tatihinden bu yana, Cumhuriyet gazetesi başeditörü Murat Sabuncu, aynı gazetenin kitap-eki sorumlusu Turhan Günay, köşe yazarı, aynı zamanda Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) yönetim kurulu üyesi olan Kadri Gürsel gibi gazeteci ve yazarlar da bulunuyor. Roman yazarı Ahmet Altan 23 Eylül 2016 tarihinde terör suçlamasıyla tutuklanmıştır. Bu senenin ocak ayının 18’inde ise üç gazeteci, BirGün gazetesinden Mahir Kanat, DİHA editörü Ömer Çelik ve online haber portalı Diken editörü Tunca Öğreten, cezaevine konuldular. Bu meslektaşlarımız ‘3 ayrı terör örgütü üyesi’ olmakla suçlanmaktadırlar.
Değerli dostlarımız, sizlere yalnız olmadığınızı belirtmek için bu mektubu yazıyoruz. Siz bu sıkıntıları çekerken, bizlerin yerimizde oturup bu duruma seyirci kalacağımızı zannetmemeniz için yazıyoruz. İnsan hakları bu şekilde çiğnenirken sessiz kalmayacağız. Sizlerin özgür seslerini kısmaya çalışan her türlü girişime karşı küresel platformda sesimizi yükselterek mücadele edeceğiz.
PEN, her ulusun kendi içinde ve uluslar arasında özgür bilgi ve enformasyon akışı olması prensibine sahip çıkmaktadır. PEN üyeleri ve destekçileri, dünyanın hangi ülkesinde olursa olsunlar içinde bulundukları toplumda ifade özgürlüğü üzerindeki baskılara karşı mücadele etme sözü vermişlerdir. PEN, toplumda fikirlerin özgürce paylaşımını savunan, ifade özgürlüğü, karşılıklı anlayış, şeffaflık ve sorumluluk ilkelerine dayalı ortamın sağlanması için çaba göstermektedir. Bu ilkeler uzun vadede bir ulusun güvenliğini sağlayacaktır.
Türkiye devleti üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeli, ifade özgürlüğü ve insan haklarını güvence altına almalıdır. Ülkenin yazarları ve çizerleri baskıya uğrama korkusu olmadan, konuşup eleştirebilmelidirler.
Kelimelerimiz, kalemlerimiz ve seslerimizin sürekli sizinle olacağı sözünü veriyoruz.”
Uluslararası PEN Danimarka Bürosu’nun üye ve yöneticileri daha önce de Türkiyeli tutuklamalara tepki göstermiş ve Türkiye’nin Danimarka Büyükelçiliği ibnası oönünde bir basın açıklaması yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanlığı’na verilmek üzere hazırladıkları mektubu Türk büyükelçiliğine vermişlerdi.
Danimarka PEN, Necmiye Alpay ve Aslı Erdoğan’ın tutuklu olduğu dönem Aslı Erroğan’a da ‘onur üyeliği’ vermiş, tutukluların bir an önce serbest bırakılmasını istemişti.
