İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 59 bini geçti. Gazze’deki Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte Gazze’de 19 kişinin açlıktan hayatını kaybettiğini açıkladı.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Açıklamada, son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 134 ölü ve 1555 yaralının getirildiği kaydedildi.
İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 8 bin 196 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 30 bin 94 kişinin yaralandığı belirtildi.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 59 bin 29’a, yaralıların sayısının 142 bin 135’e yükseldiği bildirildi.
Gazze Şeridi’nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
Gazze’de 27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 1021’e, yaralıların sayısı da 6 bin 511’e ulaştı.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Berş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanlık felaketinin yaşandığı Gazze Şeridi’ndeki son duruma ilişkin bilgi verdi.
Son 24 saatte 19 kişinin açlıktan öldüğünü belirten Berş, açlık kaynaklı ölümlerin artabileceği uyarısında bulundu.
Berş, sözde yardım dağıtım merkezlerinde İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu ise son bir günde 95 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade etti.
İsrail ordusu sivilleri ve yerleşim birimlerini hedef aldı
Gazze’ye ablukasını sıkılaştırıp yardım girişini kısıtlayarak insani felakete yol açan İsrail’in hedefinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırları, yardım almak isteyen siviller ve yerleşim birimleri vardı.
Sağlık alanındaki kaynaklardan ve görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’un batısında yer alan el-Mevasi bölgesinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bir çadırı bombaladı.
İsrail saldırısında 4 kişilik bir aile tamamen yok oldu, toplamda 5 kişi hayatını kaybetti.
Mevasi bölgesinde bir diğer çadırın daha İsrail ordusunca hedef alınması sonucu biri çocuk 2 kişi yaşamını yitirdi.
İsrail ordusunun Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinin güney doğu bölgelerini hedef alan yoğun saldırılarında 2 Filistinli hayatını kaybetti.
Öte yandan İsrail ordusunun dün Deyr el-Belah’ın geniş bir bölgesi için “sürgün emri” çıkarmasının ardından bölgedeki Filistinliler gece boyunca güvenli yer arayışıyla diğer bölgelere yöneldi.
İsrail ordusunun Gazze kentinde insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alması sonucu 5 kişi yaşamını yitirdi.
Gazze Şeridi’nin kuzeyinde de İsrail ordusuna ait insansız hava araçlarının Cibaliya bölgesinde düzenlediği 2 saldırıda 5 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail savaş uçaklarının Gazze kentindeki Nasr Caddesinde bir evi hedef alması sonucu 1 Filistinli yaşamını yitirdi.
Kentin Rimal Mahallesinde bulunan belediye parkı yakınında yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı bölgede bir anaokulunu bombalaması sonucu bir çocuk yaralandı.
Eski İsrail Genelkurmay Başkanı Yaalon: “Gazze’nin boşaltılıp yıkılması ve aç bırakılması savaş suçudur”
Eski İsrail Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı Moshe Yaalon, X platformundan İsrail güvenlik kurumlarının başında bulunan yetkililere hitaben bir mesaj paylaştı.
Yaalon mesajında, “Ayırmaksızın bütün halkı evlerinden tahliye etmek, evlerini sistematik olarak yıkmak ve onları gönüllü göç amacıyla insani şehir gibi küçük bir alanda toplamak, tüm bunlar uluslararası hukuka göre bir dizi savaş suçudur.” ifadesini kullandı.
“Halkın gönüllü göç hedefiyle aç bırakılması bu bir savaş suçudur ayrıca ahlaki değerlerimizle de çelişen bir eylemdir.” diyen Yaalon, “ateş açmak ve hayati tehlike olmaksızın öldürmenin” de bir savaş suçu olduğunu kaydetti.
Gazze’deki esirlerin terk edilmesinin bir ahlaki suç olduğunu ancak hukuken savaş suçu çatısı altında toplanmayacağını ifade eden Yaalon, “çünkü hükümetin vatandaşlarından ve askerlerinden yönetimde kalmak amacıyla vazgeçeceğini kimsenin hayal dahi edemediğini” vurguladı.
Askerlere seslenen Yaalon, “Seçilmiş siyasi sınıfa saygı ve nezaketle davranmanız, aynı zamanda üzerinde siyah bayrak dalgalanan açıkça yasadışı bir emre itaat etmemeniz öğretildi.” diyerek ülkenin bir ikilemde olma noktasını çoktan aştığını ve ülkeyi bu yozlaşmış hükümetten kurtarmak görevinin de vatandaşların elinde olduğunu kaydetti.
Askerlerin ve güvenlik görevlilerinin işlerini akıllıca yapmaları tavsiyesinde bulunan Yaalon, “emirler sizi hayatınızın geri kalanında peşinizi bırakmayacak ve halkımızın ve ülkemizin itibarını zedeleyecek eylemlerde bulunmaya zorlamasın.” uyarısında bulundu.
Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırıları 70 binden fazla Filistinlinin suya erişimini engelliyor
Kudüs Su İşleri İdaresinden yapılan açıklamada, “Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin hayati önem taşıyan tesislere saldırılarını tırmandırması sebebiyle Kefr Malik’in doğusundaki Ayn Samiye bölgesinde bulunan kuyulardan ve istasyonlardan su pompalanması durduruldu.” ifadesi kullanıldı.
Saldırgan İsraillilerin, elektrik şebekeleri, ekipmanlar, iletişim sistemleri ve gözetleme kameralarını hedef alan saldırıları neticesinde Aynı Samiye’deki su sistemi üzerinde “teknik ve idari kontrolün kaybedildiği” belirtildi.
Gaspçı İsraillilerin saldırıları nedeniyle Ramallah ve el-Bire’nin kuzey ve doğu bölgelerindeki çok sayıda Filistin kasaba ve beldesine su verilemediğinin altı çizildi.
Bölgede internet ve iletişim hizmetinde kesintiler yaşandığına vurgu yapılan açıklamada, bu durumun teknik desteğe erişim ile su pompalama istasyonlarının yeniden faaliyete geçirilmesini zorlaştırdığı, saha ekiplerini korumasız bıraktığı kaydedildi.
Açıklamada, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Filistinlilerin hayatını zorlaştıran saldırılarının durdurulması için acil müdahale çağrısı yapıldı.
Mevcut durumun devam etmesi halinde “70 binden fazla Filistinlinin en temel haklarından biri olan suya erişiminin engellenmesinin insani bir felakete yol açacağı” uyarısı yapıldı.
Filistin’in su kaynaklarına uluslararası koruma sağlanması çağrısı yapılan açıklamada, İsrail’in su kaynaklarını hedef aldığı “sistematik sabotaj politikasının” durdurulması için “ciddi baskı” yapılması istendi.
Filistin tapraklarını gasbeden İsrailliler, son dönemde Batı Şeria’nın doğu kısmında yer alan, Ramallah’ın doğusundaki beldelere su sağlayan Ayn Samiye’deki 6 su kuyusuna yönelik saldırılarını artırdı.
Gaspçı İsrailliler, 14 Temmuz’da da Ayn Samiye su kuyularına saldırmıştı.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
Alman hükümeti Gazze’ye yardım dağıtım şeklini ve yetersizliğini eleştirdi
Alman hükümetinin, Yeşiller Partisinin konuya ilişkin soru önergesine verdiği yanıtında, GHF’nin yeni dağıtım mekanizması eleştirilerek, “Alman hükümeti, bu mekanizmanın sivil nüfusa yeterince ulaşmadığının ve insani ilkelere uygun şekilde çalışmadığının artık açık olduğunu düşünüyor.” denildi.
Alman hükümetinin cevabında, Gazze Şeridi’ndeki insani durum dayanılmaz olarak nitelendirilerek, “Halkın çektiği acıların hafifletilmesi ve insani durumun, insani ilkelere ve uluslararası insancıl hukuka tamamen uygun bir şekilde iyileştirilmesi gerekiyor.” ifadesi kullanıldı.
Ayrıca yardım malzemelerine ulaşmaya çalışırken insanların hayatını kaybettiklerine işaret edilerek, bu şoke edici hadiselerin mümkün olan en kısa sürede kapsamlı bir şekilde aydınlatılması istendi.
İsrail’in uluslararası insancıl hukuka uyma ve Gazze’deki sivilleri mümkün olan en iyi şekilde koruma sorumluluğuna sahip olduğu vurgulandı.
Hükümetin yanıtında, Almanya’nın İsrail’e, Gazze’de yardım dağıtımlarının tamamen yeniden başlatılmasını kolaylaştırması ve Birleşmiş Milletler (BM) ile insani yardım kuruluşlarının çalışmalarını bağımsız ve tarafsız bir şekilde yürütebilmelerini sağlaması çağrısında bulunuldu.
27 Mayıs’tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 922’ye, yaralıların sayısı da 5 bin 861’e çıktı.
Belçika Kralı Philippe’ye göre, Gazze’deki durum “insanlık için bir utanç”
Belga haber ajansının haberine göre, Philippe, Belçika Milli Günü vesilesiyle ülkesine seslendiği konuşmasında, uluslararası hukukun ayaklar altına alındığında “öngörülemezlik ve şiddetin serbest kaldığını” dile getirdi.
Gazze’deki sivillerin açlıktan ve bombardımanlar altında hayatını kaybettiğini kaydeden Philippe, “Mevcut durum çok uzun süredir devam ediyor. Bu, insanlık için bir utançtır. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin bu dayanılmaz krize derhal son verilmesi çağrısını destekliyoruz.” dedi.
Philippe, çocuklarını kaybeden biri Filistinli diğeri İsrailli iki babayla görüştüğünü ifade ederek, “Bu babalar bize, siyasi boyutun ötesinde, söz konusu olanın her zaman insanlık onuru olduğunu hatırlatıyor.” diye konuştu.
Avrupa’nın bugün tanık olunan “acımasız güç mücadelelerine karşı” inandırıcı bir alternatif haline gelmesi gerektiğini söyleyen Philippe, “Uluslararası hukuku ve insan haklarını gözeterek insan onurunu koruyabiliriz.” ifadesini kullandı.
İsrail ordusu Gazze’deki Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams’ı kaçırdı
Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, Hams’ın kaçırılması şiddetle kınandı ve bu eylemin Gazze Şeridi’ndeki hasta, aç ve acı çekenlerin seslerini doğrudan hedef aldığı vurgulandı.
İsrail’in ilaç ve insani yardım girişini kısıtladığı Gazze’deki duruma işaret edilen açıklamada, Hams’ın kaçırılmasına ilişkin, “Bu korkakça eylem, açlıktan ölen çocukların acısını, ilaç bulamayan yaralıların ızdırabını ve hastane kapılarındaki annelerin çığlıklarını dünyaya duyuran en önemli insani ve sağlık alanındaki seslerden birini hedef aldı.” ifadesine yer verildi.
Gazzeli doktorun kaçırılmasının “gerçeği susturmak, korkunç bir sağlık ve insani felaket yaşayan Filistin halkının acısını örtbas etmek için önceden tasarlandığına” dikkati çekildi.
Hams’ın kaçırılmasının ifade özgürlüğü ve insani yardım çalışmalarının ciddi bir ihlali olduğunun altı çizilen açıklamada, Hams’ın güvenliğinden İsrail ordusu sorumlu tutuldu.
Filistinli doktorun “derhal ve koşulsuz” serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
Öte yandan, Şihab haber ajansının Hamas kaynaklarına dayandırdığı haberde, Hams’ın İsrail ordusuna bağlı özel kuvvetler tarafından kaçırıldığı ve Gazze’nin güneyindeki Refah kentinde bir ordu kampına götürdüğü belirtildi.
Haberde, Hams’ın kaçırılması esnasında İsrail askerlerinin doğrudan ateş açması sonucu Filistinli gazeteci Tamir ez-Zeanin’in hayatını kaybettiği belirtildi.
İsrail’in Gazze’de hedef aldığı kilisenin papazı Romanelli, saldırının “doğrudan isabet” olduğunu söyledi
Arjantin’de yayın yapan Radio Mitre programına katılan Gabriel Eduardo Romanelli, İsrail ordusunun yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı kiliseye yönelik saldırısını anlattı.
Arjantinli din adamı, İsrail ordusunun kiliseyi hedef alan saldırısının aniden meydana geldiğini, saldırıda 3 kişinin hayatını kaybettiğini, kendisi de dahil 15 kişinin de yaralandığını hatırlattı.
Romanelli, “Doğrudan isabetti, her yerde şarapnel parçaları ve yaralananlar vardı. Bir patlamaydı ve bu açıkça görülüyor. İsrail hükümeti ve ordusu yanlışlıkla olduğunu söylüyor.” ifadelerini kullandı.
Kiliseye İsrail saldırılarından kaçan 50’si çocuk yaklaşık 500 kişinin sığındığını aktaran Romanelli, yüksek sıcaklarda küçük odalardan oluşan yapıda kalabalıkların bulunmasının zor olduğu için saldırı anında normalden az kişinin kilisede bulunduğunu anlattı.
Kilisenin küçüklüğü sebebiyle içindekilerin hemen hemen her ihtiyacı için dışarı çıktığını belirten Romanelli, İsrail saldırısının kilisenin ön cephesinde çatıda bulunan haçın yanına isabet ettiğini söyledi.
Romanelli, saldırı sonrası İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu veya ona yakın biri tarafından aranmadığını belirterek, Katoliklerin ruhani lideri Papa’nın kendisini aradığını ancak iletişimde yaşanan aksaklıklar sebebiyle konuşamadığını ifade etti.
İsrail ordusunun, Gazze kentinin kuzeyindeki Kutsal Aile Kilisesi’ni 17 Temmuz’da hedef alan saldırısında, İsrail bombardımanından kaçarak kiliseye sığınanlardan 3 kişi ölmüş, en az 10 kişi yaralanmıştı.