Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (BMİHYK), bugün açıkladığı raporda İsrail’i Filistinli esirlere işkence ve kötü muamele ile suçladı.
Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’e saldırması sonrasında İsrail’in, aralarında sağlık personeli, hastalar ve çatışmalardan kaçan sivillerin de bulunduğu binlerce Filistinliyi, büyük çoğunlukla elleri ve gözleri bağlı şekilde, Gazze Şeridi’nden İsrail’e götürdüğüne işaret edilen raporda, sonradan serbest bırakılan eski tutuklular ve tanıkların ifadelerinden de yararlanıldı.
Raporda tutukluların genelde gizli bir şekilde tutulduğu, tutukluluk gerekçesi belirtilmediği gibi avukata erişimin de sağlanmadığı, etkin bir hukukî inceleme imkanından yararlandırılmadığı kaydediliyor.
En az 53 Filistinli tutuklu öldü
BMİHYK’nın 7 Ekim-30 Haziran tarihleri arasındaki dönemi kapsayan raporunda, İsrail’in binlerce Filistinliyi keyfî, uzun süreli ve dış dünyadan tamamen kopuk şekilde tuttuğu ve savaşın başlangıcından bu yana Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da İsrail askerî tesisleri ve cezaevlerinde tutulan en az 53 Filistinlinin öldüğü belirtiliyor. Raporda işkencenin yanı sıra aralarında kadın ve erkeklere yönelik cinsel taciz vakalarının da bulunduğu insanlık dışı, zalimce ve aşağılayıcı muamele iddialarına yer veriliyor.
Gazze’de tutuklananların büyük bölümünü ergenlik çağındaki ve yetişkin erkekler oluşturuyor. İsrail’in çağrısıyla Gazze Şeridi’nde güvenli ilan edilen güney bölgelere kaçan siviller arasında da sığındıkları okul, hastane gibi binalarda tutuklanan çok sayıda kişi bulunuyor.
Raporda İsrail’in tutukladığı kişilerin büyük bölümünün yeri ve durumu gibi konularda bilgi vermediği, Uluslararası Kızılhaç Komitesinin (ICRC) tutukluların bulunduğu tesislere giriş talebini geri çevirdiği belirtiliyor.
İşkence ve kötü muamele iddiaları
Raporda, özellikle askerî tesislerde tutukluluk koşullarının daha kötü olduğu, tutuklular arasında aynı yerde çocukların da bulunduğu, ayrıca tutukluların kafes benzeri yerlerde tutulduğu, uzun süre üzerlerinde çocuk bezi dışında bir şey bulunmadan çıplak bırakıldıkları belirtiliyor.
Uzun süre gözleri bağlı bekletilme, aç, susuz ve uykusuz bırakma, elektroşok uygulama, sigarayla yakma gibi uygulamalara da raporda yer veriliyor. Sonradan serbest kalan bazı eski tutuklular, ayrıca üzerine köpek salma, suda boğulma hissi veren waterboarding ya da elleri bağlanarak tavandan sarkıtılma gibi uygulamalardan bahsediyor. Tanıklar arasında cinsel şiddet ve cinsiyete bağlı şiddete maruz kaldığını belirtenler de bulunuyor.
Türk’ten uluslararası insanî hukuk uyarısı
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, BMİHYK tarafından toplanan kanıt ve tanık ifadelerinin, (suda boğulma hissi veren) waterboarding ya da tutukluların üstüne köpek salınması gibi dehşet verici bir dizi eyleme işaret ettiğini belirterek bu tür eylemlerin uluslararası insan hakları hukuku ve insanî hukukun bariz ihlali olduğunu vurguladı.
Türk, “Uluslararası hukuk, özgürlüğü elinden alınan herkesin insanî ve onurlu bir muameleye tabi tutulmasını gerektirmekte, işkence ve aralarında tecavüz ve diğer cinsel şiddetin de bulunduğu diğer kötü muameleyi kesin bir şekilde yasaklamaktadır. Gizli, dış dünyadan kopuk tutukluluk da bir nevi işkence olarak kabul edilebilir” diye konuştu.
BM İnsan hakları Yüksek Komiseri, halen Gazze’de keyfî bir şekilde tutulan tüm Filistinlilerin derhal serbest bırakılması çağrısını yineleyerek “uluslararası hukukun ciddi ihlaline neden olan her vakanın vakit geçirmeksizin, bütünüyle, bağımsız, tarafsız ve şeffaf bir şekilde soruşturulmasını, sorumlulardan hesap sorulmasını, tüm mağdurlar ve ailelerine adalete erişim ve tazminat haklarının sağlanmasını” talep etti.
Türk, çatışmanın tüm taraflarına ateşkes konusunda uzlaşmaya varmaları çağrısını da yineledi.
Pazartesi günü İsrailli yetkililer, Negev Çölü’ndeki tutuklu kampında bir Filistinli tutukluyu taciz etmekle suçlanan birkaç İsrail askerini tutuklamış ve haklarında soruşturma başlatıldığını açıklamıştı.