Saldırıya uğrayan kişilerin, Belçika ile İsveç arasındaki futbol maçı için kentte bulunan üç İsveç vatandaşı olduğu belirtildi.
Belçika Başbakanı Alexander De Croo, sabaha karşı 05.00’e kadar süren kriz masası toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, olayla ilgili olarak, “korkakça bir terör saldırısı” ifadelerini kullandı.
Başbakan, saldırganın Belçika’da yasa dışı olarak kalan Tunus asıllı bir erkek olduğunu; üç İsveçliye savaş silahıyla saldırdığını söyledi.
Saldırı yerel saatle 19.15 civarında kent merkezindeki D’Ypres bulvarında meydana geldi.
Otomatik bir tüfek kullanan saldırganın, olaydan sonra kaçtığı bildirildi.
Federal savcılık sözcüsü Eric Van Der Sypt, saldırıda iki İsveç vatandaşının öldüğünü doğruladı.
Savcıya göre vurulan üçüncü İsveçli de ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.
Van Der Sypt, saldırının Orta Doğu’daki çatışmayla bağlantılı olduğuna dair hiçbir belirtiye sahip olmadıklarını da vurguladı.
‘Saldırgan 45 yaşında bir Tunuslu’
Brüksel’deki saldırının ardından ülke genelinde terör alarmı seviyesi 3’e çıkarıldı. Brüksel’de ise, en yüksek seviye olan 4’e yükseltildi.
Federal savcılığın, terör saldırısı nedeniyle soruşturma başlattığını belirten De Croo, zanlının henüz yakalanmaması sebebiyle tehdit seviyesinin yüksek tutulacağını vurguladı.
Fransa İçişleri Bakanlığı, saldırının ardından Belçika sınırında kontrollerin sıkılaştırıldığını açıkladı.
Belçika Başbakanı, İsveç’le bağlantılı hassas yerler için ilave koruma uygulanacağını da belirterek, halkı daha dikkatli olmaları konusunda uyardı.
Başbakan, “Teröristler korku ve ayrılık tohumları ekmeye çalışıyorlar, ancak özgür toplumumuza asla boyun eğdiremeyeceklerini anlamalılar. Sadece korkaklıklarını gösteriyorlar. Terör bizi asla mağlup edemeyecek. Biz İsveç ile birlikte savaşıyoruz” diye konuştu.
Belçika Adalet Bakanı Vincent Van Quickenborne, “zanlının, Kasım 2019’da Belçika’ya sığınma başvurusunda bulunan 45 yaşında bir Tunuslu” olduğunu açıkladı.
Bu Haberlerdeİlginizi Çekebilir
Belçikalı bakana göre, zanlı, polis tarafından “şüpheli eylemler, insan kaçakçılığı, yasa dışı ikamet ve devlet güvenliği” nedeniyle tanınıyordu.
Van Quickenborne, şu bilgileri verdi:
“Temmuz 2016’da, yabancı bir polis teşkilatı aracılığıyla bize bu kişinin radikalleştiğine ve cihat çatışma bölgesine gitmek istediğine dair doğrulanmamış bilgiler gönderildi. O zamanlar bu tür raporlar çok sayıdaydı. Bilgi daha sonra araştırıldı, ancak daha fazla bir şey bulunamadı. Hizmetlerimizde radikalleşmeye dair somut bir belirti yoktu ve bu nedenle kendisi terör izleme (OCAD) listesinde yer almıyordu.”
Van Quickenborne, zanlının Tunus’ta terör suçundan değil adi suçlardan hüküm giydiğini belirtti.
Sığınma ve Göçten Sorumlu Devlet Bakanı Nicole de Moor da, 2019’da Belçika’ya sığınma başvurusunda bulunan zanlının talebine Ekim 2020’de olumsuz yanıt verildiğini söyledi .
De Moor, kısa süre sonra ortadan kaybolan bu kişinin, 12 Şubat 2021 tarihinde resmi olarak ulusal kayıtlardan çıkarıldığını, adresi bilinmediği için de Mart 2021’de hazırlanan ülkeyi terk etme emrinin teslim edilmediğini açıkladı.
