Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve meclis seçimleri öncesinde AKP’nin Almanya’daki seçim kampanyaları Alman politikacıları harekete geçirdi. Adalet Bakanı Marco Buschmann’ın İçişleri Bakanı Nancy Faeser ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’a bir yazı göndererek nefret söylemi içeren kampanyalara karşı önlem alınmasının önemine dikkat çektiği bildirildi.
Rheinische Post gazetesi, Hür Demokrat Partili (FDP) Buschmann’ın mektupta “Seçimler göz önünde bulundurulduğunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan taraftarlarının önümüzdeki haftalarda Almanya’da da daha güçlü bir şekilde seçim kampanyası yürütmesi beklenmektedir. Kampanya etkinlikleri çerçevesinde, insan onurunu zedeleyen nefret söylemi içerikli mesajlar yayılmasını hesaba katmak zorundayız” dediğini aktardı.
AKP milletvekili “Yok edeceğiz” demişti
AKP milletvekili Mustafa Açıkgöz’ün 13 Ocak’ta Neuss kentinde yaptığı Hizmet gönüllülerini de kastederek yaptığı konuşmada sarf ettiği, “Saklandıkları deliklerden çıkarıp yok edeceğiz” ifadesi Almanya’da nefret söylemi olarak değerlendirilerek yoğun tepkiye yol açmış, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı.
Adalet Bakanı Buschmann mektubunda, “Yaşanan vakalar, bazı Türk yetkililerin seçim kampanya etkinliklerinde siyasi rakiplere karşı bilinçli olarak insan onurunu zedeleyici dil kullanacaklarını gösteriyor. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez ve düşünce özgürlüğü sınırlarının açık bir şekilde ihlalidir” ifadelerine yer verdi.
“İzin zorunluluğu dikkatli bir şekilde uygulanmalı”
Buschmann, içişleri ve dışişleri bakanlarına yazdığı mektupta toplanma hukuku çerçevesinde yabancı yetkililerin etkinliklerine izin zorunluluğunun dikkatli bir şekilde uygulanması ve kuralların Türkiye’ye -gerekirse bir kez daha- açık bir şekilde hatırlatılması gerektiğini vurguladı, eyaletlerde toplanma hukuku konusunda ilgili makamlarda da konuyla ilgili duyarlılık yaratılmasını istedi.
Almanya’da 2017 yılında yürürlüğe giren düzenlemeyle, AB dışındaki ülkelerden yetkililerin Almanya’da yaşayan vatandaşlarına yönelik resmi seçim kampanyası etkinliklerinde bulunması, Alman hükümetinin iznine tabi hale getirildi. Seçimler öncesindeki üç aylık süreçte ise seçim kampanyası etkinliğinde bulunulmasına izin verilmiyor.
“Gri alanlar var”
Yeşiller partisinin iç politika sözcüsü Lamya Kaddor, gazeteye yaptığı açıklamada, bu kurala rağmen “gri alanlar” bulunduğunu, Türkiye bağlantılı Alman dernek ve kuruluşları ya da resmi sıfatı bulunmayan Türk kişiler yoluyla seçim etkinliği yürütülebildiğini kaydetti.
Türkiye’de çekişmeli geçmesi beklenen 14 Mayıs seçimlerinde Almanya’da kullanılacak oylar, özellikle AKP ve Erdoğan açısından önemli rol oynayabilecek. 2018’de Almanya’da yaşayan seçmenin yüzde 64,8’i Cumhurbaşkanlığı için Erdoğan’a, meclis seçimleri içinse yüzde 56 civarında AKP’ye oy vermişti.