ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Çin’e bir çağrı yaparak İran’la iletişime geçmesini ve Hürmüz Boğazı’nın kapatılmasına engel olmasını istedi.
Amerikan televizyon kanalı Fox News’e konuşan Rubio, “Eğer boğazı kapatırlarsa bu onlar için ekonomik intihar olur” dedi.
Rubio’nun açıklaması İran devlet medyasındaki haberler sonrası geldi.
Bu haberlerde boğazın kapatılmasıyla ilgili tavsiye niteliğindeki kararının İran parlamentosundan geçtiği, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin onayına gönderildiği aktarılıyor.
İran ile Umman sınırlarını ayıran boğaz, Umman Körfezi ve Basra Körfezi arasında yer alıyor.
Boğazın en dar noktasında genişlik 33 kilometreye ulaşırken, su kanalı, iki yöne de 3 kilometrelik bir nakliye rotasını kapsıyor.
PA haber ajansına konuşan düşünce kuruluşu RUSİ’de Ortadoğu uzmanı olarak çalışan Burcu Özçelik, boğazın kapatılmasının “küresel ekonomide şok dalgalarını tetikleyebileceğini ve bunun “İran’ın kendi çıkarlarına aykırı olduğunu” söylüyor.
Neden önemli?
Küresel petrol tüketiminin yaklaşık beşte birinin Hürmüz Boğazı’ndan taşındığı hesaplanıyor.
İkmal edilen ham petrolün büyük bir bölümü Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nü (OPEC) oluşturan Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt ve İran’dan ihraç edilerek başka ülkelere ulaştırılıyor.
Dünyanın en büyük LNG ihracatını yapan Katar’ın ürettiği sıvılaştırılmış doğal gazın da neredeyse tamamı bu güzergâhtan geçiyor.
1980-1988 İran-Irak savaşı sırasında, iki taraf da birbirinin petrol ihracatını aksatacak adımlar atmış, bu gerginlik ‘Tanker Savaşı’ olarak tarihe geçmişti.
ABD’nin Bahreyn’de konuşlu 5. Filo’su bölgedeki ticari gemileri korumak için görevlendirilmişti.
Hürmüz Boğazı’nın kapatılması halinde petrol fiyatlarının büyük sıçrama gösterebileceği hesaplanıyor.
Geçmişte hangi gerilimlere sahne oldu?
Hürmüz Boğazı, ABD ve İran’ın taraf olduğu pek çok tarihi olaya sahne oldu.
1988 yılında ABD savaş gemisi USS Vincennes bir İran yolcu uçağını düşürdü ve uçaktaki 290 kişi yaşamını yitirdi.
Washington, bölgedeki filosunun savaş uçağı sanarak yanlışlıkla uçağı hedef aldığını savundu ancak Tahran bunu bilinçli bir saldırı olarak niteledi.
Washington ayrıca, Vincennes savaş gemisini, İran donanmasının saldırılarına karşı bölgedeki ikmal gemilerini koruması için burada tuttuklarını vurguladı.
2008’de ABD, İran’a ait teknelerin boğazdaki üç ABD savaş gemisine yaklaşarak taciz ettiğini öne sürdü. Bunun üzerine İran Devrim Muhafızları’nın o dönemki başkomutanı olan Muhammed El-Caferi, saldırıya uğradıkları takdirde boğazdaki gemilere el koyacaklarını söyledi.
2010’da El Kaide’ye bağlı Abdullah Azzam Tugayları’nın üstlendiği saldırılarda Hürmüz’deki Japon petrol tankeri M Star hedef alındı.
2012’de Tahran yönetimi, İran’ın petrol gelirlerini hedef almakla suçladığı ABD ve Avrupa’nın yaptırımlarına misilleme olarak Hürmüz Boğazı’nı bloke etme tehdidinde bulundu.
İran 2015’ta bir sondaj platformuna zarar verdiği gerekçesiyle Singapur bandıralı bir tankeri hedef aldı, bir konteyner gemisini de ele geçirdi.
Temmuz 2018’de İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ülkesinin petrol ihracatını sıfıra düşürme çağrısında bulunan ABD’ye tepki göstererek, İran’ın Hürmüz Boğazı’ndaki petrol akışını aksatabileceğini ima etti.
İran Devrim Muhafızları’ndan bir komutan da, İran’dan petrol ihracatının durdurulması halinde Hürmüz Boğazı’ndaki ihracatın tamamını engelleyecekleri uyarısında bulundu.
Haberin kaynağına buradan ulaşabilirsiniz